Suriye'de savaşın ayrım gözetmediği çocuklar

- Humus'taki evinden ekmek almak için çıkan Adnan, dönüş yolunda keskin nişancının hedefi oldu - Henüz 15 yaşındayken belden aşağısı felç olan Adnan, tedavi için geldiği Lübnan'da yeniden hayata tutundu - Fotoğraf çekip spor yapmaktan hoşlandığını söyleyen Adnan, Beyrut'ta engelliler için düzenlenen maratonda üçüncü oldu

Google Haberlere Abone ol
Suriye'de savaşın ayrım gözetmediği çocuklar

BEYRUT (AA) - ENES KANLI - Suriye'deki savaşta 15 yaşındayken sırtından vurulup belden aşağısı felç kalan Adnan, tedavi için geldiği Lübnan'da hayata yeniden tutundu ve engelliler için düzenlenen maratonda üçüncü oldu.

Adnan, Suriye'deki kanlı iç savaşın hayatlarında kalıcı izler bıraktığı binlerce çocuktan sadece biri. Suriye'de 2013 yılında henüz 15 yaşındayken sırtından vuruldu ve vücudunun alt kısmı felç oldu. Savaştan kaçarak anne, babası ve altı kardeşiyle Lübnan'a gelen ve burada yeniden hayata tutunan Adnan yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Humus'ta yaşadığı bölgede muhalifler ile rejim güçleri arasında çatışmalar olduğunu aktaran Adnan, yaralandığı gün evden ekmek almak için çıktığını söyledi. Fırından eve dönerken geçmesi gereken köprüde çatışmalar yaşandığını ve bölgede bir keskin nişancının olduğunu belirten Adnan, dedesinin evinde çatışmaların yatışmasını beklediğini dile getirdi.

Sesler kesildiği zaman yola çıktığını aktaran Adnan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Köprüye bakıp birisi geçiyor mu diye kontrol ettim. Eğer ateş etmiyorlarsa ben de geçecektim. Bekledim. Bir kişi geçti, iki kişi... Hiçbir şey olmadı. Ben de bisikletle geçmek istedim. Elimde ekmeğim vardı. Tam öbür tarafa geçtiğimde yola çıkarken vuruldum ve yere düştüm."

Yerde bağırarak yardımın gelmesini beklediğini ve kendisini yerden kaldırmaya gelenlerin üzerine de ateş açıldığını anlatan Adnan, tanımadığı birinin kendisini oradan çıkardıktan sonra muhaliflerin kontrolündeki bir sahra hastanesine gittiğini ve burada iç kanamanın teşhis edilemeyip kendisine serum takıldığını aktardı.

Daha büyük bir hastaneye sahip Humus şehir merkezine giderken, vurulduğu yerin yakınlarındaki rejim kontrolünde olan bölgeden geçmek zorunda kaldığını dile getiren Adnan, "Amcamlarla beraberdik ve amcam da askerdi. Kontrol noktasındaki askerler nasıl yaralandığımı sordu. Amcam da beni yaralı bulduklarını kimin ateş ettiğini bilmediklerini söyledi. Askerler de bu sefer serumun nasıl takıldığını sormaya başladı. Daha yetkili biri, amcamın kimliğini alıp öyle gitmemize izin verdi." diye konuştu.

Humus'taki hastanede kalmasına rağmen omuriliğindeki hasarın tedavi edilemediğini kaydeden Adnan, daha sonra Lübnan'ın kuzeyindeki Trablus kentinde bir hastaneye geldiğini ancak burada da kendisi için bir tedavi bulunamadığını anlattı.

- Hayata yeniden tutundu, engelli maratonunda üçüncü oldu

Hastaneden çıktıktan sonra çok zor günler geçirdiğini, kendini eve kapattığını söyleyen Adnan'ın normal hayata dönmesi iki yılı bulmuş. Zamanla dışarı çıkmaya başlayan Adnan, fotoğraf çekip spor yaparak hayata yeniden tutunduğunu belirtti.

Suriyeli Adnan, sporda emeğinin karşılığını da Beyrut'ta engelliler için düzenlenen bir maratonu tekerlekli sandalyesiyle üçüncü sırada tamamlayarak aldığını söyledi.

Sporun yanı sıra fotoğraf çekmekten hoşlandığını aktaran Adnan, "masumiyetlerinden dolayı" en çok küçük çocukları fotoğraflamayı sevdiğini dile getirdi.

Suriye'ye bir gün yeniden dönmek istediğini vurgulayan Adnan, geleceğe ilişkin planlarını ise şöyle anlattı:

"Ailem ve ben sadece huzur ve istikrar içinde yaşamak istiyoruz. Umarım kimse bizimle uğraşmaz. Yarınlar bize daha iyisini getirsin. Suriye'ye geri dönmek istiyoruz ve elimizden gelenin en iyisini yapmak istiyoruz. Evimi, arkadaşlarımı, okulumu, hepsini özlüyorum. Hala Suriye'de kalan arkadaşlarım var, arada konuşuyoruz. Arkadaşlarımla buluşmak, eski dostları görmek istiyorum; sonra onlarla Suriye'yi yeniden inşa etmek istiyorum."

- Ödüllü gazetecinin girişimi savaş çocuklarına umut oluyor

Ortadoğu'da görev yapan CNN International muhabiri Arwa Damon'ın kurduğu INARA yardım kuruluşu, Adnan için fizik tedavi sağlıyor ve ameliyat imkanlarını araştırıyor.

Gazeteciliğiyle uluslararası alanda birçok ödüle sahip Damon'ın kurduğu sivil toplum kuruluşu (STK), savaş bölgelerinde yaralanan ve bölge koşullarında tedaviye ulaşamayan Adnan gibi çocukların tıbbi yardıma ulaşması için çabalıyor.

AA muhabirinin sorularını elektronik posta aracılığıyla yanıtlayan Damon, INARA'yı nasıl kurduğunu ve neyi hedeflediğini açıkladı.

Damon, 2007 yılında Irak'ta evinin ateşe verilmesi sonucu yanan Yusuf'un hikayesini haberleştirmesinin ardından oluşan kamuoyu ile Yusuf'un tedavisine katkı sağlamasından sonra böyle bir STK fikrinin oluştuğunu belirtti.

Bölgedeki şiddetin giderek arttığını ve kendisinin de buna şahit olması sonucu, STK'yı başlatmanın bir zorunluluk hale geldiğini kaydeden Damon, "Bir gazeteci ve bir insani girişimci olarak, Suriye ve Irak'ta henüz gün yüzüne çıkmamış insanların trajedileri sürekli aklımı kurcalıyor." ifadelerine yer verdi.

Yorumlar