Şoför stresine kabinli çözüm önerisi

- Toplu taşıma aracı şoförlerinin yaşadığı stres ve yolcularla olumsuz diyalogların, kabinli araçlarla aşılabileceği belirtildi - Önceki gün bir metrobüs şoförünün, klima yüzünden tartıştığı yolcuyu bıçaklaması, toplu taşıma araçlarında şoför-yolcu tartışmasının çözümünün ne olması gerektiğini gündeme getirdi - Psikoterapist Bıkmaz: - "Olay nasıl meydana gelmiş olursa olsun ortada uygunsuz ve sağlıksız bir tepki var. Metrobüs şoförü ne yazık ki belki de bu aşırı uyarılmışlığın etkisiyle normalde bir iletişim sorunu gibi görünen klima olayında uygunsuz bir tepki olarak şiddete başvurmuştur" - "Batılı ülkelerde olduğu gibi gerek toplu taşıma araçlarında sürücüyü sadece trafik akışına konsantre olmasına yardımcı olabilecek izole kabinler gibi fiziki önlemler alınabilir" - "Bununla, yolculuk sırasında yoğun stres yaşayan şoför ve yolcuların diyalogları minimize edilir. Böylece, trafikte hem şoförün dikkati dağılmaz ve kazaların önüne geçilir hem de bu tür yakınlaşmalar engellenmiş olur"

Google Haberlere Abone ol
Şoför stresine kabinli çözüm önerisi

İSTANBUL (AA) - MEHMET ALİ DERDİYOK - İstanbul trafiğinde toplu taşıma aracı şoförlerinin yaşadığı stres ve yolcularla olumsuz diyalogların, kabinli araçlarla aşılabileceği belirtildi.

Zincirlikuyu metrobüs durağında bir metrobüs şoförünün önceki gün tartıştığı yolcusunu bıçakla yaralaması, toplu taşıma araçlarındaki eksiklikleri ve şoför-yolcu tartışmalarının çözüm yollarının ne olması gerektiğini gündeme getirdi.

- "Toplum olarak travma yaşıyoruz"

Toplu taşıma araç şoförlerine öfke kontrolü eğitimi veren Psikoterapist Sevda Bıkmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplumun en dinamik ve geniş kesimi olan gençliği temsil eden gruplarla, üniversite öğrencileriyle yaptıkları derslerde de, sosyo-drama ve psiko-drama çalışmalarında da toplu taşıma araçlarında yaşanan sorunların sıklıkla gündeme geldiğini belirterek, "Öğrencilerin en sık yakınmaları okula, derse, sınava, işe yetişme kaygısı içindeyken, toplu taşıma araçlarında karşılaştıkları ya da karşılaşabilecekleri taciz, sınırlarının aşılması, haklarının ihlal edilmesi gibi travmatik ve stres verici olayların ciddi bir tehdit olarak hemen her gün yaşıyor olmaları. Tüm bu şartlar altında kendilerinden beklenen iletişim becerilerini ve 'bir büyüğe-yaşlıya yer verme' gibi sosyal sorumlulukları dahi zaman zaman ihmal ediyor olmalarını da dile getirmekteler." dedi.

Öfke kontrolünün önemine değinen Bıkmaz, şoförlerle gerçekleştirdiği eğitim ve seminerlerde de bireyin yaşadığı kişisel ve toplumsal stres faktörlerinin, öfkeyle baş etme becerilerinin, hayat tecrübelerinin öfkeyi kontrol edip edememekte etkili olduğunu defalarca gördüklerini söyledi.

Kişi, ön yargılar ve kalıplarla değerlendirildiğinde, öfkeyle başa çıkmada sağlıklı bir yol seçmenin zorlaştığını ifade eden Bıkmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çeşitli kategoriler üzerinden ön yargılar oluşturmak, bireylerin ve katmanların arasındaki bağları zedeler. Tahammül becerilerimizi sınırlar. Gözle görülür bir gerçek var ki toplum olarak çok gerginiz. Son zamanlarda gerek ülkemizde meydana gelen darbe girişiminin etkisiyle olsun, gerekse bölgemizde sürekli maruz kaldığımız kronikleşmiş şiddet nedeniyle olsun, toplum olarak aşırı uyarılmışlık haliyle son derece tepkisel davranıyoruz. Şiddet gündelik hayatımızda o kadar yer kaplamış ki o kadar çok travmaya maruz kalmışız ki tepkilerimizin yöntemini ve dozunu ayarlamakta zorluk çekiyoruz. Olayın büyüklüğünden, etkisinden bağımsız olarak, abartılı tepkiler veriyoruz. Bu tıpkı travma sonrası stres bozukluğu yaşayan bireylerin, travmayı hatırlatan en ufak uyaranlara karşı yoğun ve uygunsuz bir tepki vermeleri gibi bir durum. Bu aşırı uyarılmışlık sebebiyle olaylara verdiğimiz tepki uygunsuz bir tepki oluyor. Öfkemizi kontrol etmekte zorlanıyoruz, sağlıklı tepkiler veremiyoruz."

- "Metrobüs şoförünün davranışı, sağlıksız"

Metrobüs kavgasının bunun bir örneği olduğunu vurgulayan Bıkmaz, şunları söyledi:

"Olay nasıl meydana gelmiş olursa olsun, ortada uygunsuz ve sağlıksız bir tepki var. Metrobüs şoförü ne yazık ki belki de bu aşırı uyarılmışlığın etkisiyle normalde bir iletişim sorunu gibi görünen klima olayında uygunsuz bir tepki olarak şiddete başvurmuştur. Elbette bu aşırı uyarılmışlık düzeyi, onun bu tepkisini haklı çıkartmaz. Tam tersine söylediğim gibi bu sağlıksız bir davranıştır. Ayrıca her travma mağduru insan, aynı tepkileri vermek durumunda değildir. Bu biraz da geçmiş hayat tecrübeleri, bir takım kişilik özellikleri, depresyon, dürtü kontrol bozukluğu, anti-sosyal davranış örüntüsü gibi, eşlik eden başka patolojilerin etkisi gibi birçok faktöre de bağlıdır. Her ne sebeple olursa olsun, şoförünün bu tepkisi sağlıksız bir davranıştır ve bireysel ve toplumsal bir müdahaleyi gerektirmektedir. Travmayla başa çıkma, öfke kontrolü, empati, stresle başa çıkma gibi konularda, meslek gruplarına yönelik eğitimler daha sık düzenlenmelidir."

Bıkmaz, birey olarak, iletişim kurarken karşımızdakinin de 'neyi, nasıl' yaşadığına tahammül edebilmeyi, diğerlerini de dinlemeyi öğrenmenin gerekli olduğuna dikkati çekerek, daha önce gerçekleştirilen meslek içi eğitimlerin genişletilerek sürdürülmesini; toplumsal alanda çalışanların toplumun farklı katmanlarının görüş ve yaşama biçimlerine tahammül edebilmesini öğrenilmesini önerdi.

Ötekini dinleme, anlama, öfkeyi kontrol edebilme, çatışma, çözme ve uzlaşma becerilerini kazanmanın önemine işaret eden Bıkmaz, "Böylece her bireyin bir diğeri kadar hak, hürriyet, dinlenme ve anlaşılma ihtiyacı olduğu düşüncesini içselleştirip, karşımızdakini dinleyebilelim, kendimizi ifade etmeyi ve ifade edilene tahammül edebilmeyi öğrenebilelim. Aksi takdirde benzer olaylarla daha sık karşılaşacağımız kesin. Bunun gibi olayları daha çok yaşamamak adına ruh sağlığı uzmanlarının ve ilgililerin bu konuda daha fazla çalışma yapması gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

- "Kabinli araçlar kullanılması önemli"

Bıkmaz, toplumun ve dolayısıyla bireylerin bir an önce bu travmatik ortamın etkilerinin farkına varılması ve etkili bir müdahalenin yapılmasının öneminin altını çizerek, bu yönde fiziki ve eğitsel tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğini vurguladı.

Bu tür sorunların önüne geçilmesinin mümkün olduğunu da anlatan Bıkmaz, toplu taşımada, kabinli araçların önemine işaret etti.

Bıkmaz, bu konuda yerel yönetimlerin modern toplu taşıma sistemlerini örnek alması gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Batılı ülkelerde olduğu gibi, toplu taşıma araçlarında sürücünün sadece trafik akışına konsantre olmasına yardımcı olabilecek izole kabinler gibi fiziki önlemler alınabilir. Bununla, yolculuk sırasında yoğun stres yaşayan şoför ve yolcuların diyalogları minimize edilir. Böylece, trafikte hem şoförün dikkati dağılmaz ve kazaların önüne geçilir, hem de bu tür yakınlaşmalar engellenmiş olur. Metro sistemlerinde yolcu ile sürücüsü arasında bu tür sıkıntıların yaşanmamasının en önemli sebebi, trafik sorununun yaşanmaması ve kabinlerinin bulunması olduğu biliniyor. Bunun yanında, araç içi hijyen ve konfor şartlarının sağlanması için alternatif çözüm yolları bulunmalıdır."


Yorumlar