"Serebral palsi, öğrenmeye ve arkadaşlığa engel değildir"

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam, "Serebral palsi, öğrenmeye, okumaya ve arkadaşlığa engel değildir. Bilinç ve duyarlığı toplumda yaygınlaştırmak, sorunlarımızın çözümü için gereken maddi kaynaklar kadar önemli ve gereklidir." dedi.

Çam, Serebral Palsili Çocuklar Derneği (SERÇEV) tarafından, "5 Ekim Dünya Serebral Palsi Günü" dolayısıyla Milli Eğitim Vakfı (MEV) Gökkuşağı Ortaokulunda düzenlenen seminerde konuştu.

Çam, bir grup serebral palsili gencin kaleme aldığı, "Bizler serebral palsiliyiz. Kaslarımız, beynimizin emirlerine itaat etmiyor. İşte bu nedenle serebral palsili olmayanlar gibi konuşamıyor, yürüyemiyor ve ellerimizi kullanamıyoruz. Kasılma ve istem dışı hareketlerimiz olduğu için, sadece görünüşümüz farklıdır. Pek çok serebral palsili, normal, hatta üstün zekaya sahiptir. Duygularımız, sezgilerimiz, herkes gibidir. Hatta bazen daha derindir." şeklindeki satırları okuyarak konuşmasına başladı.

Serebral palsinin ya pek bilinmediğini ya da yanlış bilindiğini ifade eden Çam, Dünya Serebral Palsi Günü'nün, farkındalık oluşturmak ve serabral palsili bireylerin sorunlarına çözüm bulmak açısından önemli bir fırsat olduğunu belirtti.

Çam, şöyle devam etti:

"SERÇEV yetkililerinin de sık sık belirttiği gibi serebral palsi öğrenmeye, okumaya ve arkadaşlığa engel değildir. Bilinç ve duyarlığı toplumda yaygınlaştırmak, sorunlarımızın çözümü için gereken maddi kaynaklar kadar önemli ve gereklidir. Engellilere sunulan hizmetlerde geçmişe kıyasla çok büyük atılımlar ve kazanımlar gerçekleşmiş olmakla birlikte henüz kat etmemiz gereken mesafeler olduğunu biliyoruz. Serebral palsililerin eğitim hayatında, potansiyellerin doğru ölçülebilmesi için sınavlarda, toplum genelindeki ön yargıdan dolayı sosyal ve iş hayatında, hatta hukuki işlerinde bile karşılaştıkları zorluklara karşın, çözüm noktasında üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bunları, hem AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı hem de Ankara milletvekili olarak ifade etmekteyim."

Serebral palsinin tedavisinin büyük sabır gerektirdiğine işaret eden Çam, "Çocuklarına kimseye muhtaç olmayacakları bir hayat hazırlamak için mücadele eden, yılmadan, 'Yoruldum' deme hakkını bile kendinde görmeden gayret gösteren kıymetli velilerimize çocuklarımız adına en derin şükranlarımı sunuyorum." dedi.

SERÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Sinem Ersoy ise Dünya Serebral Palsi Günü'nün 2002'den beri hizmet veren SERÇEV'in en önemsediği günlerden olduğunu dile getirerek Türkiye'de 600 bin serebral palsili bireyin yaşadığını vurguladı.

Ersoy, SERÇEV'in alanında tek olduğunu, eğitim, sağlık ve sosyal alanda serebral palsili kişilerin hak savunuculuğunu yaptıklarını söyledi.

- Günde 10 saat fizyoterapi görerek 4 yaşında yürümeyi ve konuşmayı başardı

SERÇEV üyesi serebral palsili Serbay Acar, Yusuf Samet İlerisoy, Ekin Karahan, Ayşe Özçetin ve Çağrı Erbaşlı da başarı hikayelerini ve yaşadıkları sorunları anlattı.

Doğum sırasında beyindeki yürüme ve konuşma merkezinin zedelenmesiyle serebral palsili olan Yusuf Samet İlerisoy, annesinin özveri ve desteğiyle birçok zorluğu yendiğini vurguladı.

"Benim hayat hikayemde benden başka çok önemli bir aktör daha var. Annem, her şeyim, tek varlığım. Ona her şey için çok teşekkür ediyorum. Bugün burada konuşabiliyorsam, bunun müsebbibi odur. Annemin tek aktör olmasının sebebi 3,5 yaşında babamı kaybetmemdi. Babam maalesef benim konuşmamı göremedi ama bugün olsaydı, benimle gurur duyardı." diyen İlerisoy, 9 aylıkken serebral palsi teşhisin konduğuna ve günde 10 saat fizyoterapi görerek 4 yaşında yürümeyi ve konuşmayı başardığına işaret etti.

İlerisoy, ortaokulda devlet okuluna kabul edilmediğini, sonrasında büyük zorluklarla devlet okuluna girebildiğini, okuldaki arkadaşlarının kendisine "deli", "sakat" gibi sıfatlar söyleyerek dışladıklarını aktardı.

Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümünde yüzde 100 burslu okuyan İlerisoy, hayatından memnun olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Engelimi tabii ki unutamam. Hayatımın her döneminde bu bende var ama engelimi yansıtmıyorum. Biri sizi garipsediğinde bunu normal karşılamanız gerekiyor. Ben böyleyim, beni böyle kabul eden beni hayatına alır, etmeyen almaz. Bu sağlıklı insanlar içinde böyle."

Profesör olmak istediğini söyleyen İlerisoy, annesinin küçükken kendisine, "Oğlum sen amele, işçi olmazsın, memur olmazsın. Sen okuyup profesör olacaksın." dediğini aktardı. İlerisoy, "Ben de kaderdaşlarıma aynı öneriyi sunuyorum. Bırakın sağlıklılar amele olsun, işçi olsun. Bizim toplumdaki konumumuz genel müdürlük, başkanlık, milletvekilliği, başbakanlık." dedi.

- "Annem olmasaydı, burada konuşma yapamazdım"

Serebral palsili olarak dünyaya gelen Ekin Karahan ise 18 yaşına kadar fizik tedavi aldığını, birçok zorluğu yenerek Bilkent Üniversitesi İktisat bölümünü yüzde 50 burslu kazandığını söyledi.

Hayatında en büyük destekçisinin annesi olduğunu belirten Karahan, "Büyüdükçe aileniz dışında birçok insana minnet duymamanız gerektiğini anlıyorsunuz. Sizi doğru yönlendirecek, tek destekçiniz anneniz. Annem olmasaydı, burada konuşma yapamazdım." dedi.

Karahan, Türkiye'de serebral palsililerin sayısının bilinmediğine dikkati çekerek "Türkiye'de serebral palsi konusunda çalışmaların ilerlemesi için yapılacak en önemli şey, bir veri bankası kurulması. Bu olmadan elle tutulacak şeylerin sınırlı kalacağına inanıyorum." şeklinde konuştu.

Doktorasını sağlık ekonomisi alanında yapmayı planlayan Karahan, eğitimini yurt dışında sürdürmek istediğini kaydetti.