Şehit yakınları ve gazilerle iftar programı

- Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1) "Türkiye'yi terör örgütleri aracılığıyla, terör eylemleriyle, teröristlerle terbiye edeceğini, istediği şekilde yönlendireceğini sananlar beyhude uğraşıyorlar. Bizim için şehitlik mertebelerin en yücesidir" - "20 Temmuz'dan bu yana bazı ilçe ve mahallelerimizde açılan çukurlarla, bombalı barikatlarla başlayan saldırılar karşısında verdiğimiz mücadele sıradan bir terörle mücadele operasyonu değildir. Son örneğini bugün İstanbul'da yaşadığımız bombalı saldırılar karşısında gösterdiğimiz metanet, teslimiyetin değil, kararlılığın ifadesidir" - "Şehitlerimiz bizim istiklalimizin, bu topraklardaki şanlı tarihimizin ölümsüz sembolleridir. Bizim tarihimiz, şehit ve gazilerimizin kahramanlıklarının tarihidir. Malazgirt'i Battal Gazi'den, İstanbul'un fethini Ulubatlı Hasan'dan ayrı düşünebilir miyiz?" - "Yüzyıl önce binlerce kilometre ötelerden farklı milletlerin askerlerini Çanakkale önlerine getiren saik neyse bugün de dünyanın dört bir köşesinde teröristleri örgütün saflarında buluşturan neden aynıdır. O gün İstanbul'u işgal etmenin rüyası içinde 450 yıllık araya son verme özlemiyle gelenler, bugün de terör örgütünü aynı hedef için maşa olarak kullanıyor. Haçlı seferlerinin, Moğol istilasının, Sevr'in yarım bıraktığı işi bu kez terör örgütü üzerinden tamamlamak istiyorlar. Tüm ideolojik farklılıkları bırakarak, kanlı bıçaklı terör örgütlerini aynı çatı altında birleştiren sebep budur"

Google Haberlere Abone ol
Şehit yakınları ve gazilerle iftar programı

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'yi terör örgütleri aracılığıyla, terör eylemleriyle, teröristlerle terbiye edeceğini, istediği şekilde yönlendireceğini sananlar beyhude uğraşıyorlar. Bizim için şehitlik mertebelerin en yücesidir." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde şehit yakınları ve gazilerle iftarda bir araya geldi.

Burada yaptığı konuşmada, gazi ve şehit yakınlarına "Milletin evine hoş geldiniz." diye seslenen Erdoğan İstanbul Vezneciler'de gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit olan polislere ve vatandaşlara Allah'tan rahmet, yaralılara şifalar diledi. Erdoğan, şehit yakınlarına ve millete taziyelerini iletti.

"Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek ramazan ayının daha ilk gününde milletimizi kana ve acıya bulayan gözü dönmüş bu teröristlerin bırakın bu aziz milletin mensubu olmayı, bırakın müslüman olmayı, insanlıkla da ilişkileri olamaz." diyen Erdoğan, "Bu teröristler milletimizin mensubu olsalar kendi kardeşlerine saldırmazlar, Müslüman olsalar ramazan günü kan dökmezler, insan olsalar sokak ortasında bu şekilde bomba patlatmazlar." ifadesini kullandı.

Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'in bu kişileri "hayvandan daha aşağı" diye tarif ettiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'yi terör örgütleri aracılığıyla, terör eylemleriyle, teröristlerle terbiye edeceğini, istediği şekilde yönlendireceğini sananlar beyhude uğraşıyorlar. Bizim için şehitlik mertebelerin en yücesidir. İşte bugün burada şehit yakınlarımız ve gazilerimizle birlikteyiz. Toprağa verdiğimiz her şehidimiz, gazilik mertebesine ulaşan her kardeşimiz, devlet ve millet olarak varlığımızın, birliğimizin, geleceğimizin adeta birer mührü, birer kilidi gibidir. Biz şehitlerimizi hatıralarını inşallah ilelebet yaşatacağız. Ama bu insanlık dışı eylemleri yapan teröristler sadece ve sadece nefretle, lanetle, tiksintiyle anılacaktır. Rabbim, şu mübarek günlerde milletimizi ve vatanımızı korumak için görev yapan tüm askerlerimizi, polislerimizi, korucularımızı tüm güvenlik görevlilerimizi esirgesin, korusun, onların yar ve yardımcısı olsun."

- "Tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programa katılanlara sofrayı şereflendirdikleri için şükranlarını sundu. Ramazan ayının Türkiye, bölge ve tüm İslam alemi için hayırlara vesile olmasını temenni eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Ramazan'ın 6 yıldır tüm dünyanın gözü önünde katledilen Suriyeli komşularımıza, gözü yaşlı Mısırlı, Iraklı, Yemenli, Filistinli, Afrikalı kardeşlerimize rahmet ve bereket getirmesini diliyorum. Bir kez daha milleti, bayrağı, vatanı ve devleti için canlarını feda eden bir gül bahçesine girercesine kara toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Vatanımızı, istikbalimizi, birlik ve beraberliğimizi canları pahasına savunan bu kutlu mücadele sırasında yaralanan, sakatlanan tüm gazilerimize milletim adına şükranlarımı ifade ediyorum."

Erdoğan, şehit yakınlarına da sabırlar diledi. Şehit ve gazilerin ülke için yaptıkları fedakarlığın, ödedikleri bedelin büyüklüğünün ifade etmeye kelimeler yetmeyeceğinin altını çizen Erdoğan, "Onlar, sahurlarda, iftarlarda, kandiller yansın, teravihlerde kubbeler 'Allah' kelamı ile inlesin diye canlarını feda ettiler. Onlar Sultan Ahmet'te, Hacı Bayram'da, Süleymaniye'de, Diyarbakır Ulu Cami'de bayram sabahları hiç eksik olmasın diye şehit oldular. Şehitlerimiz bizim istiklalimizin, bu topraklardaki şanlı tarihimizin ölümsüz sembolleridir. Bizim tarihimiz, şehit ve gazilerimizin kahramanlıklarının tarihidir. Malazgirt'i Battal Gazi'den, İstanbul'un fethini Ulubatlı Hasan'dan ayrı düşünebilir miyiz? Çanakkale şehit Onbaşı'nın cesareti, kınalı Hasan Ağa'nın saflığı, doktor Tarık Nusret'in özverisi olmadan okunabilir, anlaşılabilir mi?" diye konuştu.

-"Yeni istiklal mücadelesi..."

"Bu durum önce bin yıl önce yüz yıl önce nasılsa bugün de öyle. Bugün de askerimiz, polisimiz, köy korucumuz tam bir seferberlik ruhuyla Doğu ve Güneydoğu bölgemizde terör örgütüne ve örgütün ipini elinde tutan şer odaklarına karşı büyük bir kahramanlık destanı yazıyor." diyen Erdoğan, şehit yakınlarının Türkiye'nin yeni istiklal mücadelesini adım adım zafere taşıdığını vurguladı.

Şehit ve gazilerin Türkiye'yi parçalamak isteyenlere karşı mücadele ettiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"20 Temmuz'dan bu yana bazı ilçe ve mahallelerimizde açılan çukurlarla, bombalı barikatlarla başlayan saldırılar karşısında verdiğimiz mücadele sıradan bir terörle mücadele operasyonu değildir. Son örneğini bugün İstanbul'da yaşadığımız bombalı saldırılar karşısında gösterdiğimiz metanet, teslimiyetin değil, kararlılığın ifadesidir. Hastanede yaralılarımız ziyaret ettim ve bu ziyaret esnasında kendileriyle yaptığım görüşmede onların metanetini gördüm. Çünkü bu mücadele milletimiz ve devletimiz için bir beka mücadelesidir, varlık, yokluk mücadelesidir. Yüzyıl önce binlerce kilometre ötelerden farklı milletlerin askerlerini Çanakkale önlerine getiren saik neyse bugün de dünyanın dört bir köşesinden teröristleri örgütün saflarında buluşturan neden aynıdır. O gün İstanbul'u işgal etmenin rüyası içinde 450 yıllık araya son verme özlemiyle gelenler, bugün de terör örgütünü aynı hedef için maşa olarak kullanıyor. Haçlı seferlerinin, Moğol istilasının, Sevr'in yarım bıraktığı işi bu kez terör örgütü üzerinden tamamlamak istiyorlar. Tüm ideolojik farklılıkları bırakarak, kanlı bıçaklı terör örgütlerini aynı çatı altında birleştiren sebep budur."

(Sürecek)


Yorumlar