Şehit anneye cezaevinden son mektup

- FETÖ'nün darbe girişimini engellemeye çalışırken Genelkurmay Başkanlığı önünde şehit olan Yıldız Gürsoy'un cezaevinde bulunan oğlu Eray Demir, annesine birkaç gün önce mektup yazmış - Eray Demir, cezaevinden şehit annesine yolladığı mektubunda, "Anam kurban olduğum inşallah sağlığın iyidir. İki üç gündür haber izliyorum, kendinize dikkat edin" diye yazdı - Şehit Gürsoy'un annesi 67 yaşındaki Fatma Gürsoy: - "Yıldız'a 'Kızım tez gel, anan kurban olsun sana. Seni beklerim, yatmam' dedim. Gidiş o gidiş, bir daha gelmedi. Bekledim akşam gelmedi, sabah bekledim gelmedi. Sonra havadisi aldık" - Yengesi Gülgez Gürsoy: -"Bir Yıldız kaydı aramızdan ama vatanımız için kaydı. Önemli olan oydu. Her zaman Cumhurbaşkanımızın arkasındayız. Her zaman onun yanındayız"

Google Haberlere Abone ol
Şehit anneye cezaevinden son mektup

ANKARA (AA) - BURCU ÇALIK - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini engellemeye çalışırken şehit olan Yıldız Gürsoy'un cezaevinde bulunan oğlu, tüm bu olaylardan habersiz annesine birkaç gün önce mektup gönderdiği ortaya çıktı. Eray Demir, mektubunda, "Anam kurban olduğum inşallah sağlığın iyidir. İki üç gündür haber izliyorum, kendinize dikkat edin." diye yazdı.

Özel bir şirkette çaycı olarak çalışan 42 yaşındaki Yıldız Gürsoy, yaklaşık 20 yıl önce eşinden boşandı. Ailesinin anlattığına göre, Gürsoy'un hayattaki tek varlığı oğlu Eray Demir ise arkadaş ortamında yaşanan bir olay nedeniyle 3,5 yıl hapis cezası aldı. Tahliyesine 1,5 yıl kalan oğluna kavuşacağı günü dört gözle bekleyen Gürsoy, 15 Temmuz gecesi darbe girişimini öğrenir öğrenmez Altındağ'daki evinden çıkarak Genelkurmay Başkanlığı önüne koştu. Gürsoy, burada darbeci askerlerin namlusundan çıkan kurşunla başından vuruldu. Hastanede bir hafta yaşam mücadelesi veren Gürsoy, şehit oldu.

Gürsoy'un 67 yaşındaki annesi Fatma Gürsoy, kardeşi Ecevit Gürsoy ve yengesi Gülgez Gürsoy, o gece ve sonrasında yaşananları AA muhabirine anlattı.

Ailenin verdiği bilgilere göre, cezaevinde bulunan Eray Demir, annesinin şehit olduğundan habersiz ona birkaç gün önce cezaevinden bir mektup yazdı.

- "Niye yazmıyorsun anne?"

Demir, "Selamün aleyküm, anam kurban olduğum" diye başladığı mektubunda, "Nasılsın? İnşallah sağlığın falan iyidir. Beni soracak olursan tek sıkıntım sıcak olması havanın. Başka bir sıkıntım yok. Anam, iki üç gündür haber izliyorum. Kendinize dikkat edin. Ebemin, sarı dayımın, Şahin dayımın, hepsinin ellerinden öpüyorum. Onlara da çok çok selam söyle. İş yerindeki abilere, ablalara da çok çok selam söyle. Yazacak bir şey de bulamıyorum. Yazıyorum, cevap yazmıyorsun. Yazıyorum, yazmıyorsun. Niye yazmıyorsun?" ifadelerine yer verdi.

"Annem, kendine iyi bak. Ellerinden tekrar tekrar öpüyorum. Rabbime emanet ol. Kara gözlün iyi." sözleri ile mektubunu bitiren Demir, mektubuna büyük bir yazıyla "Seni seviyorum annem." notu da düşmüş.

- "Anne hakkını helal et" diyerek evden çıktı

Şehidin annesi Fatma Gürsoy, torunundan mektubun 3-4 gün önce geldiğine dikkati çekerek, "Okuma yazmam yok, gelinim okudu ben de ağladım." dedi.

Kızının normalde iş harici evden dışarı çıkmayan, içine kapanık bir insan olduğunu söyleyen acılı anne, 15 Temmuz gecesi darbe girişimini televizyondan izleyen kızının hırkasını giydiğini ve "Anne Allah'a ısmarladık, hakkını helal et. Ya dönerim ya dönemem." diyerek evden çıktığını anlattı.

Gürsoy, o gece kızının dışarıdan kendisini arayarak, "Anne ben arkadaşlarımla gidiyorum. Kapını kilitle, dışarı çıkma. Ortalık çok kötü" dediğini belirterek, "Yıldız'a, 'Kızım tez gel, anan kurban olsun sana. Seni beklerim, yatmam' dedim. Gidiş o gidiş bir daha gelmedi. Bekledim akşam gelmedi, sabah bekledim gelmedi. Sonra havadisi aldık." sözleri ile acısını dile getirdi.

Şehit annesi olmaktan gurur duyduğunu söyleyen Gürsoy, yetkililerden mümkün oluyorsa torununun kalan cezasının affedilmesini istediklerini belirtti.

- "Annesinin yerine ben cevap vereceğim"

Gürsoy'un yengesi Gülgez Gürsoy da gözyaşları içerisinde, "17 senelik evliyim. Bu süreçte onunla her şeyimizi paylaşırdık. Onunla gurur duyuyoruz. Benim kızımda, hepimizde çok emeği var. Bir 'Yıldız" kaydı aramızdan ama vatanımız için kaydı. Önemli olan oydu. Her zaman Cumhurbaşkanımızın arkasındayız. Her zaman onun yanındayız. Kızımın da ileride halası gibi dört dörtlük olmasını çok isterim. O büyüttü benim kızımı, kendi evladının yerine koydu." dedi.

- "İnşallah devletimiz yeğenimiz için bir iyilik yapabilir"

Şehit Gürsoy'un kardeşi Ecevit Gürsoy ise ablasının kendisine 15 Temmuz gecesi "Kardeşim, ortalık çok karışık, bir yere çıkma" mesajı attığını anlattı.

O gece rahatsızlandığı için erken yattığını belirten Gürsoy, "Uyanık olsaydım beni de durdurmanın imkanı yoktu. Bunu bildiği için mesaj atmış. Bizi koruyor. 10 sene düşünsem aklıma gelmezdi. Ablam 20 senedir Ankara'da, Genelkurmayın yerini dahi bilmezdi. İş harici evden dışarı çıkmazdı." diye konuştu.

Darbe girişiminin sonrasında ablasının yanında bulunan arkadaşı ile konuştuklarını bildiren Gürsoy, o gece başından vurulan ablasının aynı zamanda kalabalıkta ezildiğini ve bu nedenle vücudunda çok sayıda kırık oluştuğu için tanınmaz hale geldiğini belirtti.

"Ablamı hastanede üç gün tanıyamadım. Sonrasında ameliyat izinden ve alnındaki benden teşhis ettik." ifadesini kullanan Yılmaz, "Yanında bir arkadaşı vardı. Onun ablasının kızı da orada şehit olmuş. Olay yerinde 5-6 kişilermiş. Video çekimi var. Orada görüntü yok ama sesi geliyor. 'Vurun hainlere. Vurun şerefsizlere' diye bağırıyor ablam. O anda patlama olunca ses kesiliyor." dedi.

Gürsoy, 6 kardeş olduklarını, birini trafik kazasında birini de 15 Temmuz'da kaybettiklerini ifade ederek, yeğeni için af çıkartılmasını talep etti.

Ecevit Gürsoy, "Bir Yıldız değil, bin Yıldız'ımız da olsa, kendi evladım da olsa vatanımız için feda olsun. Bir insan vatanı, şerefi için yaşar. Ben şehit kardeşiyim, gururluyum. Allah devletimizin tırnağına taş değdirmesin. İnşallah devletimiz yeğenimiz için bir iyilik yapabilir."

Yorumlar