'Resmi nikahsız eşe yönelik şiddete verilen takipsizlik, ihlal sayılır'

- Anayasa Mahkemesi, düğün yapıp resmi nikah olmaksızın birlikte yaşadığı 16 yaşındaki kıza şiddet uyguladığı iddia edilen kişi hakkında başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verilmesini, mağdur yönünden işkence ve kötü muamele yasağının ihlali saydı

Google Haberlere Abone ol
'Resmi nikahsız eşe yönelik şiddete verilen takipsizlik, ihlal sayılır'

ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, düğün yapıp resmi nikah olmaksızın birlikte yaşadığı 16 yaşındaki kıza, şiddet uyguladığı iddia edilen kişi hakkında başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verilmesini, mağdur yönünden işkence ve kötü muamele yasağının ihlali saydı.

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Z.C, 2011'de 16 yaşındayken 24 yaşındaki A.L. ile düğün yapıp resmi evlilik olmaksızın birlikte yaşamaya başladı. Z.C, yaklaşık 8 ay sonra baba evine döndü.

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, A.L. hakkında, "çocuğun nitelikli cinsel istismarı", "cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "hakaret", "tehdit" ve "kasten yaralama" eylemlerinden soruşturma başlattı.

Z.C, A.L'nin baskı, taciz ve tehditleri nedeniyle kendisiyle yaşamaya başladığını, zorla birlikte olduğunu, sözlü ve fiziki olarak defalarca şiddete maruz kaldığını anlattı. Z.C'nin babası A.C. de bu durumu öğrenince kızını yanına aldığını, A.L'den şikayetçi olduklarını söyledi.

Şüpheli A.L. ise Cumhuriyet savcılığındaki beyanında, Z.C. ile ailelerin rızasıyla düğün yaptıklarını, yaşı küçük olduğu için resmi nikahı yapamadıklarını, evlendikten sonra rızasıyla cinsel ilişkiye girdiğini, atılı suçlamayı kabul etmediğini bildirdi. A.L, Z.C'yi kendisini aldattığı için ailesinin evine gönderdiğini iddia ederek düğün fotoğraflarını ve Z.C'nin aldattığına kanıt olarak telefonundaki mesajları gösterdi.

Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda, Z.C'ye uygulandığı iddia edilen şiddet ve cinsel ilişki hikayesine uygun bulgular olduğu bildirildi.

Soruşturma sonucunda Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun şikayete tabi olduğu ve Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 73/1 maddesi uyarınca şikayet hakkının 6 ay içinde kullanılması gerektiği, oysa mağdurun 1 yıldan fazla bir süre sonra şikayetçi olduğu, tehdit ve hakaret suçlarının oluştuğuna dair de soyut iddiadan başka yeterli ve inandırıcı delil bulunamadığı gerekçeleriyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

- AYM'ye bireysel başvuruda bulundu

Bu karara karşı yapılan itirazın, Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmesi üzerine Z.C, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

Yüksek Mahkeme, başvurucu yönünden işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğine karar verdi.

Kararda, kişilerin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı kapsamında devletin her türlü fiziksel ve ruhsal saldırı olayının sorumlularını belirleme ve gerekiyorsa cezalandırılmalarını sağlayabilecek etkili bir soruşturma yürütme ödevi bulunduğu belirtildi.

"Reşit olmayanla cinsel ilişki" kapsamında değerlendirilen ve zincirleme şekilde gerçekleştirildiği ileri sürülen eylemlerde suç tarihinin, dolayısıyla 6 aylık şikayet süresinin de son cinsel ilişkinin meydana geldiği tarih olduğu ifade edildi.

Başvurucunun birlikte yaşadıkları süreçte 5-6 kez cinsel ilişkiye girdiklerini ileri sürmesine rağmen soruşturmada suç tarihinin tespiti için herhangi bir girişimde bulunulmadığı anlatılan kararda, "Hayatın olağan akışına aykırı şekilde sadece düğün tarihi olan 15-16 Ekim'de eylemin rızayla gerçekleştiği kabul edilerek, bu tarihten sonraki eylemlerin de rızayla gerçekleştiği kabulüyle şikayetin süresinde yapılmadığına karar verilmesi, soruşturma makamlarının kötü muamele iddialarını ciddiyetle öğrenme çabası içinde olmadıkları ve dayanaktan yoksun sonuçlara vardıkları kanaatini uyandırmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu.

Başvurucunun, şüphelinin farklı tarihlerde kendisini darp ettiğini ileri sürmesine karşın bu iddialarla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda herhangi bir değerlendirme yapılmadığına işaret edilen kararda, "Başvurucunun soruşturmadaki diğer delillerle birlikte insan haysiyetiyle bağdaşmayan muameleye maruz kaldığına ilişkin savunulabilir iddiası bulunmasına rağmen bu iddiaların etkili şekilde soruşturulmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Sonuç olarak Anayasa'nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının usul yönünden ihlal edildiğine karar verilmiştir." ifadeleri yer aldı.

Yorumlar