Peribacalarında 60 yıl

- Kapadokya'da peribacalarındaki evde dünyaya gelen İsmail Kutlugün, 60 yıldır Uçhisar'daki peribacasında yaşıyor - Kutlugün: "Ben çocukken peribacalarının neredeyse hepsinde insanlar yaşıyordu. 80'li yıllarda bölge SİT alanı ilan edildikten sonra evler boşaltıldı"

Google Haberlere Abone ol
Peribacalarında 60 yıl

NEVŞEHİR (AA) - MUHAMMED ENES YILDIRIM - Kapadokya'daki peribacalarında dünyaya gelen 60 yaşındaki İsmail Kutlugün, kayaya oyulmuş dede yadigarı evinde 60 yılı geride bırakırken, vadinin dokusunun bozulmaması için iki üç aileyle birlikte betonlaşmaya direniyor.

Kapadokya'ya hakim Uçhisar bölgesindeki peribacasında yaşamını sürdüren Kutlugün, AA muhabirine, bölgedeki bir çok evin artık şirketler tarafından otel olarak işletilip hizmet verdiğini anlattı.

Dede yadigarı evinden ayrılmayacağını, geçimini sağlamak için de evinin bir bölümünü kafeterya olarak kullanıp ekmeğini çıkarttığını aktaran Kutlugün, birçok peribacasının otel yapılmak üzere satın alındığını, kendisininse evini satmayı kabul etmediğini belirtti.

Eski komşularının evlerini satıp büyükşehirlere göç ettiğini, aynı evde doğan kendi çocuklarının da eğitim için başka kentlere gittiğini ifade eden İsmail Kutlugün, çocukluğunun Uçhisarını çok özlediğini kaydetti.

Kutlugün, ''Buralar çok değişti. Ben çocukken bu bölgedeki peribacalarının neredeyse hepsinde insanlar yaşıyordu. 1980'li yıllarda bölge SİT alanı ilan edildikten sonra evler tamamıyla boşaltıldı. Ben ve benim gibi birkaç aile şu anda bölgede yaşamını devam ettiriyor. Geçmişte bölgede yaşayan aileler evlerini otellere sattı. Bu otellerin bazıları aslına uygun restorasyon yapmadığı için peribacaları tahrip edildi ve beton yığını haline geldi." diye konuştu.

Bölgenin dokusunun bozulmasını istemediğini, peribacalarının denetimlerinin yapılarak korunmasını dilediğini belirten Kutlugün, şöyle konuştu:

"Ben evimi korumak için, bu dokunun bozulmaması için satmıyorum. İçerisinde doğduğum bu peribacasına herhangi bir ekleme çıkarma yapmıyorum. Bizim için önemli olan geçmişteki dokunun, doğallığın bozulmaması. Bu şekilde düşünüp yaşayan birkaç aile daha var. Bu ailelerin sayılarının artmasını temenni ediyorum. Bu kültürün bozulup kaybolmaması için elimden geleni yapıyorum, yapmaya devam edeceğim."

Yorumlar