Ordu Altınordulular Buluşması

- Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: - "Terör saldırılarını yapanlar, biliyorlar ki 3-5 tane bomba patlatmakla, Türkiye’nin gücünü ortadan kaldıracak, Türk askerini, güvenlik kuvvetlerini bir türlü kuşatma altına alacak ve kendi hedeflerine ulaşacak değillerdir. Onlar da biliyorlar ki Türkiye asla bölünmeyecek, asla parçalanmayacak." - "Bunların arkasında 3-5 bin militan mı var sanıyorsunuz? Ne kadar bela varsa arkalarında. Bunlar silahları nereden buluyor? Bunlara lojistik, ekonomik, siyasi destekleri kim veriyor? Bunları bir düşünün. DAEŞ diye bir örgüt. İngiliz anahtarı gibi. Her kapıyı açıyor. Bunlara bu füzeleri kim veriyor?" - "Bu oyun sadece DAEŞ ve PKK’nın ortaya konarak oynandığı bir oyun değildir. Bu oyun, Türkiye’nin içindeki bu farklılıkları bir ayrıştırma vesilesi yapmak ve bu bölge halklarını mezheben, etnik olarak birbirine düşman etmenin adıdır."

Google Haberlere Abone ol
Ordu Altınordulular Buluşması

İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Terör saldırılarını yapanlar, biliyorlar ki 3-5 tane bomba patlatmakla, Türkiye’nin gücünü ortadan kaldıracak, Türk askerini, güvenlik kuvvetlerini bir türlü kuşatma altına alacak ve kendi hedeflerine ulaşacak değillerdir. Onlar da biliyorlar ki Türkiye asla bölünmeyecek, asla parçalanmayacak." dedi.

Bahriye Mevlevihanesi'ndeki Ordu Altınordulular Buluşması'na katılan Kurtulmuş, Osmanlı zamanında çok güzel bir toplum yaşantısı olduğunu anlattı.

O zamandan kalma bazı özelliklerin kaybedildiğini belirten Kurtulmuş, Türkiye'de bir zamanlar eskideki bu güzelliklerin, kötü, çağ dışı, gerici, tarih dışı birtakım işler olarak göründüğünü aktardı.

Kurtulmuş, şimdi ise dünyanın her yerindeki bu eski eserleri onardıklarını dile getirerek, "Nice eski eserlerin, camilerin, mescitlerin ahır, nalbant, depo olarak kullanıldığı günler vardı. Tarihi eserlerimizden pay almak, onlardan esin kaynağı almak şöyle dursun, onlardan hem fiziksel anlamda hem de arkalarındaki o mantığı anlama bakımından hep üstünü örtmüş, onları karalamış, kötülemişlerdi. Çok şükür köprünü altında çok sular geçti. Bu millet kendi benliğine kavuşma noktasında tarihi kültürel hazineleri ile yeniden buluşmaya başladı." diye konuştu.

"Köklü bir milletiz. Çok büyük zenginliklerimiz belki yok. Toprağında petrol, doğal gaz fışkırmıyor ancak başka zenginliklerimiz var" diyen Kurtulmuş, bunlardan birinin Türkiye'deki kültürel çoğulculuk olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, Türkiye'de farklı etnik kökenden insanlar yaşadığını anımsatarak, şunları kaydetti:

"Bu bizim zenginliğimizdir. Bunun kıymetini bilelim. Bu farklılıklar bizim için asla bir ayrışma nedeni olmamalı, olmayacaktır. Buna bu millet müsaade etmeyecektir. Bu topraklarda yaşayan kimsenin diğerinden farkı yoktur. Hepimiz aynı milletin çocuklarıyız, aynı ümmetin fertleriyiz, aynı vatanın evlatlarıyız, aynı bayrak altında aynı ülkünün peşinden giden insanlarız. Bu zenginliğimizi hem çoğaltacağız, hem zenginleştireceğiz."

Türkiye'de milli birlik ve beraberlik olduğunu ifade eden Kurtulmuş, bu zenginliğin ülkedeki insanları bir kıldığını, ayrıştırmadığını vurguladı.

- "Türkiye asla bölünmeyecek"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, birilerinin bu birlikteliği ortadan kaldırmak için yıllardır farklılıkları kaşıyarak, bu ayrılıklar üzerinden fitneler, ayrışmalar ortaya koymaya çalıştığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Hem içeridekileri hem dışarıdakileri kast ediyorum. İçimizdekiler, kültürel farklılıklarımızı siyasi ayrışma meselesi olarak gündeme getirmek için yıllardır yapmadıkları fitneyi bırakmıyorlar. Arkalarındaki onlara destek veren birtakım dış güçler de, 'Türkiye’deki bu zenginliği bir ayrışma meselesi nasıl kılarız?' diye her türlü imkanı, desteği bu unsurlara veriyor. İşte bugün karşı karşıya kaldığımız terör saldırılarının arkasındaki ana fikir budur. Terör saldırılarını yapanlar, biliyorlar ki 3-5 tane bomba patlatmakla, Türkiye’nin gücünü ortadan kaldıracak, Türk askerini, güvenlik kuvvetlerini bir türlü kuşatma altına alacak ve kendi hedeflerine ulaşacak değillerdir. Onlar da biliyorlar ki Türkiye asla bölünmeyecek, asla parçalanmayacak. Ama yapmak istedikleri, terörü kullanarak, hem de bin bir türlüsünü kullanarak, kimisi PKK gibi etnik terör örgütü, kimisi dini görünümlü terör örgütü DAEŞ gjbi, kimisi de devleti ele geçirmeye çalışan paralel çeteler gibi bunların hepsinin üzerinden yapmaya çalıştıkları şey Türkiye’deki milli birliği bozmaktır. Millet bu farklılıkları bir ayrışma vesilesi haline getirirse zemin kazanıp, bundan istifade edeceklerini düşünüyorlar."

- "Ne kadar bela varsa arkalarında"

Bu filmi daha önce gördüklerini anlatan Kurtulmuş, bu aziz milletimin bu oyuna bir daha gelmeyeceğinin altını çizdi.

Kurtulmuş, milletin bu oyunu oynamak isteyenlere de haddini bildireceğini aktararak, şunları belirtti:

"Bunların arkasında 3-5 bin militan mı var sanıyorsunuz? Ne kadar bela varsa arkalarında. Bunlar silahları nereden buluyor? Bunlara lojistik, ekonomik, siyasi destekleri kim veriyor? Bunları bir düşünün. DAEŞ diye bir örgüt. İngiliz anahtarı gibi. Her kapıyı açıyor. Bunlara bu füzeleri kim veriyor? Bu füzeleri verip kışkırtan, dünyanın dört bir yanından gelen daha doğru dürüst yolda yürümesini bilmeyen insanların eline hiç bilmedikleri ülkelerde bu lojistik destekleri kim veriyor? Kobani zamanında Türkiye Kobani halkına bütün kapıları açıp, her türlü ev sahipliğini yapmışken, orada dünyayı ayağa kaldıranlar, bir buçuk milyon nüfusu olan Musul’un işgaline acaba niye seslerini çıkarmadılar? Oyunu bu taraftan gördüğünüz zaman senaryoyu görüyorsunuz. Bu oyun sadece DAEŞ ve PKK’nın ortaya konarak oynandığı bir oyun değildir. Bu oyun, Türkiye’nin içindeki bu farklılıkları bir ayrıştırma vesilesi yapmak ve bu bölge halklarını mezheben, etnik olarak birbirine düşman etmenin adıdır."

Türkiye'de güçlü bir demokrasi bulunduğunu kaydeden Kurtulmuş, "66 yılda nice acılar çekildi. Başbakanlar asıldı. 5 kez siyasetin önü kesildi. 70’e yakın siyasi parti kapatıldı. İnsanlara nice zulümler yapıldı. Eğer böylesine iyi işleyen bir demokrasimiz olmasaydı, Türkiye’nin bir Mısır ya da Suriye’den ayrışması mümkün olamayabilirdi. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bu ülkede milletten başka hiçbir söz ve karar sahibi olmamalıdır, olamaz, olmayacaktır." ifadelerini kullandı.

Yorumlar