Okulları kapatılan askeri öğrencilerden Anıtkabir'e ziyaret

- FETÖ'nün darbe girişimi sonrasında kapatılan askeri okulların öğrencileri ile tutuklanan öğrencilerin ailelerinin Anıtkabir ziyaretine, CHP İstanbul Milletvekili Çiçek de destek verdi - Çiçek: - "Hiçbir delil ortaya koymadan, soruşturma yapmadan, ifade almadan bu gençlerin geleceğinin karartılmasını hukuk devleti de vicdanlar da kabul edemez. Tekrar çağrı yapıyoruz Cumhurbaşkanına, Başbakana, devleti yönetenlere; suçluyla masumu ayırsınlar, bir kalemde bu gençleri FETÖ fişlemesiyle baş başa bırakmasınlar"

Google Haberlere Abone ol
Okulları kapatılan askeri öğrencilerden Anıtkabir'e ziyaret

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrasında kapatılan askeri okulların öğrencileri ile tutuklanan öğrencilerin aileleri Anıtkabir'i ziyaret etti.

Ellerinde Türk bayrakları ve Atatürk resimleri, yakalarında kırmızı ve beyaz kurdelelerle Anıtkabir'de toplanan öğrenci ve ailelere, CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek de destek verdi.

Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı'nı okuyan grup, Atatürk'ün mozolesini ziyaret etti. Ziyaret sonrası Anıtkabir dışında basın açıklaması yapıldı.

CHP İstanbul Milletvekili Çiçek, yaptığı açıklamada, 15 Temmuz karanlık darbe kalkışmasının ardında, emperyalizmin emrinde, FETÖ'nün asker kıyafetli uşaklarının olduğunu belirtti.

Anıtkabir'i ziyaret edenlerin Mustafa Kemal'in askerleri olduğunu ifade eden Çiçek, şunları söyledi:

"Biz, onların haklarını savunmak için buradayız. Yoksa bize 5 yıl cezaevlerinde işkence yapan, kumpas davalarını planlayan ve haince icra eden Fetullah Gülen'in terör örgütünün militanlarını, ajanlarını, hainlerini savunacak halimiz yok. Milletçe onların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz ama bize çok gördükleri hukukun, adil yargılama hakkının onlara da verilmesini istiyoruz. Kin ve nefretle hareket etmiyoruz."

Mücadelenin her ortamda devam edeceğini dile getiren Çiçek, şunları kaydetti:

"Hiçbir delil ortaya koymadan, soruşturma yapmadan, ifade almadan bu gençlerin geleceğinin karartılmasını hukuk devleti de vicdanlar da kabul edemez. Tekrar çağrı yapıyoruz Cumhurbaşkanına, Başbakana, devleti yönetenlere; suçluyla masumu ayırsınlar, bir kalemde bu gençleri FETÖ fişlemesiyle baş başa bırakmasınlar. Kanun Hükmündeki Kararnameler Meclis'e geliyor, yine Meclis'te de bu duyguları paylaşacağız. Sonuna kadar masumların, mağdurların yanındayız. Bize ne çamur atmak isterlerse atsınlar, 'FETÖ militanı' suçlaması bize yapışmaz. Çünkü biz, Mustafa Kemal'in askeriyiz, yıllarca bu suç örgütünün hedefi haline geldik."

Çiçek, askeri öğrencilerin emir kulu olduğunu belirterek, hakim ve savcılara, "Lütfen bunları bir an önce ailelerine kavuşturun" çağrısında bulundu. Türk Silahlı Kuvvetlerinin büyük bir kanser mikrobundan kurtulduğunu belirten Çiçek, ordunun ayağa kalkması için gençlere ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

Bir gazetecinin, "Önümüzdeki süreçte, mağdurların haklarının teslim edileceğine inanıyor musunuz?" sorusuna, Çiçek, "Bu süreçte, muhalefetin baskısıyla geri dönüş için kanun hükmünde kararnameler çıkacak. Bunun için Meclis'te komisyon oluşturulacak. Yanlıştan döneceklerine inanıyoruz. Çünkü Türkiye'nin bu gençlere ihtiyacı var. FETÖ'cü değil, bunlar Mustafa Kemal'in askeri. FETÖ'cünün Dursun Çiçek'in yanında ne işi olur?" yanıtını verdi.

- Tutuklu öğrencilerin aileleri

Çiçek'in konuşmasının ardından tutuklu öğrencilerin aileleri söz aldı. Tutuklu bir öğrencinin annesi olan Zeynep İşcan, "Bizler, vatan millet duygularıyla yetiştirdiğimiz evlatlarımızı hava harp okuluna gönderdik. Bizim evlatlarımıza Silivri Cezaevi'ni layık gördüler. Hangi suçu işlediler de pilot, mühendis, asker olacak yavrularımızı, Silivri zindanlarında heba ediyorlar? Eğitim haklarını da ellerinden aldılar. Bizler çocuklarımızın haklarının verilmesini ve bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz." diye konuştu.

Nazan Arık da "Benim kardeşim 80 gündür içeride tutuklu. O çocuklar o gün akşama kadar Hava Kuvvetleri Komutanı ile eğitimdeler Yalova'da. Kamptalar, hiçbir şeyden haberleri yok. Sadece 'çıkın' diyorlar benim kardeşimin olduğu gruba. Bu çocuklar olayların içine atılıyorlar, linç ediliyorlar. Biz taş yiyoruz. Biz bu çocukların suçsuz olduğunu biliyoruz. Güvenlik soruşturması istiyoruz." ifadesini kullandı.

Fatma Aydınlı da çocuklarının özgürlüklerini ve okullarına geri dönmelerini istediklerini belirterek, "İçerde çocuğumu tanıyamıyorum, hepsinin psikolojisi bozulmuş vaziyette. Yemekleri düzgün değil. Ben çocuğumu bayram ziyaretine gittiğimde, anayım dayanamadım. Çöpe atacağım kırık çatalı, ben onunla yemek yiyorum diye elimden aldı çocuğum. Lütfen çocuklarımızı görsünler." dedi.

Şevket Duran da 15 Temmuz kalkışmasından sonra içlerinin kan ağladığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Biz evlatlarımızı devlete, millete emanet olarak verdik. Ancak bir kısım hainler tarafından kandırılarak, ellerine silah, mühimmat verilerek, 'tatbikat' denilerek, bu olayların içine dahil edildiler. Daha sonra bu vatan sevdalısı insanlar, emniyette şiddet görerek sorgulandılar. 80 gündür Silivri'de tutuklu yatıyorlar, ailelere olumsuz bakılıyor. Bu çocukların hakkını korumak için yetkililerle görüşme talep ediyoruz, kimse bizi muhatap almıyor."

Yorumlar