MÜSİAD Geleneksel İftarı

- Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1) - "Bir gün bu zor dönemler gelip geçecek. Gerideyse milletimizin işte bu kadirşinaslığı, bu gönül zenginliği kalacaktır." - "Bugünün dünyasında bu değerlerin sadece sözünü etmek dahi cesaret istiyor. Bakınız şu anda sayıları 100 civarında olan dolar milyarderinin sahip olduğu zenginlik, dünya nüfusunun yarısını oluşturan 3.5 milyar insanın toplam varlığına eşittir." - "Hamdolsun, bizim ülke ve millet olarak tarihimizde sömürgecilik lekesi yoktur. İnşallah hiçbir zaman da olmayacaktır." - "Türkiye'nin büyüme oranı 4,8. Nerede diğerleri? İşte bak nal topluyorlar. Bütün sıkıntılara rağmen. Daha iyi olacak. Ben buna inanıyorum. Verdikçe azalmayacak, verdikçe çoğalacak."

Google Haberlere Abone ol
MÜSİAD Geleneksel İftarı

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin misafir ettiği sığınmacılarla tüm dünyaya örnek olduğunu belirterek, "Bir gün bu zor dönemler gelip geçecek. Gerideyse milletimizin işte bu kadirşinaslığı, bu gönül zenginliği kalacaktır." dedi.

Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen MÜSİAD Geleneksel İftarı'nda yaptığı konuşmada, tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin kabul olmasını diledi.

Müslümanların bir kısmının ramazan ayını, orucuyla iftarıyla sahuruyla ibadetiyle mutlulukla yaşarken, bir kısmının da acı, kan, gözyaşı, zulüm altında bu mübarek günleri geçirdiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Irak'ta, Suriye'de, Filistin'de, Myanmar'da her gün masum insanlar katlediliyor, işkence görüyor. Yaşadıkları yerlerdeki çatışmalardan kaçan milyonlarca Müslüman, çeşitli ülkelerde zor şartlar altında hayatta kalma mücadelesi veriyor. Hala Akdeniz'in suları, umutlarının peşindeki yüzlerce mülteci için her gün mezarlığa dönüşmeyi sürdürüyor. Afrika'da iftarını açmak için içecek temiz su, yiyecek bir lokma ekmek bulamayan kardeşlerimiz var. Evet bereket, ortağı çoğaldıkça artar. Ramazan ayını bu gerçeklerin şuuruyla yaşamak, hepimiz için en büyük kazanım olacaktır. Bizim ülke ve millet olarak dünyadaki hiçbir mazluma, hiçbir garibe sırtımızı dönme hakkımız yoktur. Yakın çevremizden başlayarak ülkemizdeki tüm ihtiyaç sahiplerini gözetmenin yanında, Suriyeli misafirlerimize de Iraklı misafirlerimize de sahip çıkmalıyız. Onlar, hayatları ve akıbetleri bize emanet edilmiş muhacirlerdir. MÜSİAD üyesi tüm iş adamlarımızın ensar bilinciyle misafirlerimize sahip çıktıklarına inanıyorum."

Erdoğan, Türkiye'nin misafir ettiği 3 milyon Suriyeli ve Iraklı ile sadece İstanbul'un bünyesinde barındırdığı 500 bine yakın muhacirle bu konuda tüm dünyaya örnek olduğunu aktararak, "Bir gün bu zor dönemler gelip geçecek. Gerideyse milletimizin işte bu kadirşinaslığı, bu gönül zenginliği kalacaktır. Rabbim, ensar bilinciyle hareket eden herkesten razı olsun." ifadelerini kullandı.

- "Bu kadar büyük bir adaletsizliği dünya kaldırmaz"

Ramazanın diğer birçok güzel hasletin yanı sıra paylaşmak, hak ve hukuku gözetmek demek olduğunu anlatan Erdoğan, "Bugünün dünyasında bu değerlerin sadece sözünü etmek dahi cesaret istiyor. Bakınız şu anda sayıları 100 civarında olan dolar milyarderinin sahip olduğu zenginlik, dünya nüfusunun yarısını oluşturan 3.5 milyar insanın toplam varlığına eşittir. Yani terazinin bir kefesinde 100 kişi, diğer kefesinde 3,5 milyar insan... Biraz daha ölçüyü genişlettiğimizde terazinin bir kefesinde dünya nüfusunun yüzde 1'ini diğer kefesinde yüzde 99'unu görüyoruz. Mutlak adalet diye bir şeyin olmayacağını elbette biliyoruz. Herkesin çalışması, bilgisi, birikimi, kabiliyeti, içinde bulunduğu şartlar oranında kazanç elde etmesi, gayet doğaldır ama bu kadar büyük bir adaletsizliği dünya kaldırmaz. Dünyanın yüzde 99'u kalan yüzde 1'i için çalışıyor ve onları bir türlü doyuramıyorsa burada ciddi bir sorun var demektir." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek'in "Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul/Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa" dizelerini okuyarak, MÜSİAD'ın çalışmanın, üretmenin, birikim sahibi olmanın yanında, adalet ve eşitliğin, güven ve refahın hakim olduğu bir Türkiye hedefiyle dünyadaki bu genel çarpıklığa adeta meydan okuduğunu söyledi.

Türkiye'nin ülke ve millet olarak tarihinde sömürgecilik lekesi olmadığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hamdolsun, bizim ülke ve millet olarak tarihimizde sömürgecilik lekesi yoktur. İnşallah hiçbir zaman da olmayacaktır. Kendimiz kalkınırken geride bıraktığımız yerleri enkaza dönüştürmedik. Biz gittiğimiz her yeri imar etmenin, ihya etmenin, orada yaşayanları abad etmenin gayreti içinde olduğumuz bir milletiz. İşte tablo ortada. Dünyada donörler listesine baktığımızda birinci sırada ABD, ikide Türkiye, üçte İngiltere, ama milli gelire oranla baktığınız zaman Türkiye dünyada 1 numara, diğerleri arkasında... Bu sayede tarihin her döneminde Rabbim önümüze yeni kapılar açmış, yeni imkanlar sermiştir. Zira bizim medeniyetimizde veren el alan elden üstündür. Bu anlayışla baktık olaylara. Verdikçe eksilmedi, verdikçe tam aksine arttı. Ah bunu bir kavrayabilseler... O zaman meselenin çok daha farklı gelişeceğini görecekler. Türkiye, geçtiğimiz 14 yılda her alanda gerçekten büyük bir başarı hikayesi yazmıştır. üretimini, ihracatını, istihdamını, yatırımlarını katbekat artıran Türkiye'nin bunlardan çok daha fazla artış sağladığı bir alan daha var o da insani ve kalkınma yardımlarıdır. İşte birinci çeyrekte hamdolsun Türkiye'nin büyüme oranı 4,8. Nerede diğerleri? İşte bak nal topluyorlar. Bütün sıkıntılara rağmen. Daha iyi olacak. Ben buna inanıyorum. Verdikçe azalmayacak, verdikçe çoğalacak."

(Sürecek)

Yorumlar