Milli Tarım Projesi toplantısı

- Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1) "Anadolu, dünyanın en kadim tarım ve hayvancılık coğrafyası olmasına rağmen maalesef bugün her iki konuda da olmamız gereken yerin epeyce uzağındayız. Topraklarımız var ama doğru planlama yaparak, yeterli teknik destek sağlayarak hakkıyla değerlendiremiyoruz. Meralarımız var ama et fiyatları almış başını gidiyor, ihtiyacımızı karşılayabilmek için ithalat yapmak zorunda kalıyoruz. Bu kabul edilebilir bir manzara değildir" - "Sadık yarimiz olan toprağa hak ettiği değeri vermezsek sadece kendimizin, kendi neslimizin değil, topyekun insanlığın geleceğini tehdit altına sokmuş oluruz. Toprağa sırtını dönen insan en büyük ihaneti kendisine yapmış olur. Çünkü Rabbim bizlere topraktan yaratıldığımızı ve yine toprağa döneceğimizi haber veriyor"

Google Haberlere Abone ol
Milli Tarım Projesi toplantısı

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın en kadim tarım ve hayvancılık coğrafyası olan Anadolu'da bugün her iki konuda da bulunulması gereken noktanın uzağında olunduğunu belirterek, "Topraklarımız var ama doğru planlama yaparak, yeterli teknik destek sağlayarak hakkıyla değerlendiremiyoruz. Meralarımız var ama et fiyatları almış başını gidiyor, ihtiyacımızı karşılayabilmek için ithalat yapmak zorunda kalıyoruz. Bu kabul edilebilir bir manzara değildir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Milli Tarım Projesi toplantısında yaptığı konuşmaya, misafirleri, salon ve salon dışında dev ekranlardan programı takip eden vatandaşları selamlayarak başladı.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından geliştirilerek uygulamaya sokulan "Milli Tarım Projesi"nin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, Aşık Veysel'in "Dost, dost diye nicesine sarıldım / Benim sadık yarim kara topraktır / Beyhude dolandım, boşa yoruldum / Benim sadık yarim kara topraktır" dizelerini okuyarak, "Sadık yarimiz olan toprağa hak ettiği değeri vermezsek sadece kendimizin, kendi neslimizin değil, topyekun insanlığın geleceğini tehdit altına sokmuş oluruz. Toprağa sırtını dönen insan en büyük ihaneti kendisine yapmış olur çünkü Rabbim bizlere topraktan yaratıldığımızı ve yine toprağa döneceğimizi haber veriyor." diye konuştu.

Hazreti Adem'den bu yana insanoğlunun hayatta kalmasını ve gelişmesini sağlayan hususların başında tarım ve hayvancılıktaki başarısının geldiğini dile getiren Erdoğan, "Şayet insanoğlu tarımı ve hayvancılığı, daha doğrusu bunların endüstriyel üretimini beceremiyor olsaydı medeniyetler kuramazdı. Çünkü tarım ve hayvancılık bu işle meşgul olan kişilerin ürünlerini sadece kendi şahsi ihtiyaçlarını karşılamak için değil tüm insanlığa sunmak için yürüttükleri faaliyetlerdir. Hayatımızı sürdürmek için ihtiyaç duyduğumuz ürünlerin, hizmetlerin belli meslek grupları tarafından yürütülmesi bizlere başka alanlara yönelme ve oralarda derinleşme imkanını sağladı. Tarım konusu diğer tüm işlerden farklı olarak insanlığın varlığını sürdürebilmesi için olmazsa olmazdır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bu projeye hep birlikte sahip çıkmalıyız"

Bu hususları tekrarlamasının sebebinin Türkiye'de tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi konusundaki projelerin önemine dikkati çekmek olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce Başbakan Binali Yıldırım'ın vatandaşlarla paylaştığı "Milli Tarım Projesi"nin her türlü takdiri ve desteği hak ettiğinin altını çizdi.

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Havza Bazlı Üretimi Destekleme ve Hayvancılıkta Yerli Üretimi Destekleme adıyla iki başlık altında hayata geçirilmekte olan bu projeye hep birlikte sahip çıkmalıyız. Anadolu, dünyanın en kadim tarım ve hayvancılık coğrafyası olmasına rağmen maalesef bugün her iki konuda da olmamız gereken yerin epeyce uzağındayız. Topraklarımız var ama doğru planlama yaparak, yeterli teknik destek sağlayarak hakkıyla değerlendiremiyoruz. Meralarımız var ama et fiyatları almış başını gidiyor, ihtiyacımızı karşılayabilmek için ithalat yapmak zorunda kalıyoruz. Bu kabul edilebilir bir manzara değildir. Özellikle topraklarımız noktasında, şu azotlu gübreyle topraklarımızı mahvettik ve topraklarımız suyla buluştuğu zaman ne yazık ki çamur olup, akıp gidiyor. Doğallıktan uzak, tüm hastalıkların temelinde de ne yatıyor? O gübreleme yatıyor."

Bu reformla birlikte Türkiye'nin doğal gübreye dönmek durumunda olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Doğal gübreye dönerken de yapmamız gereken işlerin başında bana göre hani bu 'çöp atıkları' diyoruz ya bunları biz kompost gübreye çevirmek suretiyle gübrelemede rahatlıkla kullanabiliriz ve bunları kullanmak suretiyle de bu kimyevi azotun tehdidinden bütün bu tarımsal gıdalarımızı kurtarabiliriz, bunun üzerinde çalışmamızda büyük fayda var diye düşünüyorum. Şu anda sadece 30 büyükşehir belediyesi bu konularla ilgili adımını atsa, kompost gübre üretimini şu anda hızlandırsa buradan çok büyük nimet elde ederiz ve bunları biz kendimiz üretiriz." diye konuştu.

(Sürecek)


Yorumlar