Melek'in "iyilik meleği" oldular

- Engelli bir çocuk olarak doğduğu gün ailesi tarafından terk edilen Melek, 8 yıldır onu kendi çocuklarından ayırmayan "gönüllü ailesi" ile hayata bağlandı - Maddi imkansızlıklarla boğuştukları evlerinde Melek'e yüreklerini açan Öztürk ailesi, doğuştan el ve bacak kasları bulunmayan Melek'e sevgi dolu bir dünya kurdu - Gönüllü anne Öztürk: -"Gönüllü olmak maddiyat işi değil, gönül işi. Maddiyatla hiçbir alakası yok. Herkes gönüllü olsun isteriz, istedikleri zaman olabilirler de. Herkes yuvasını kimsesiz çocuklara açsın. Çok mutluluk veriyor. Bizler çok mutluyuz" - Kendisine ait odasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çekilen fotoğraflarını ve oyuncakların gösteren Melek, gönüllü ailesini çok sevdiğini anlattı

Google Haberlere Abone ol
Melek'in "iyilik meleği" oldular

ANKARA (AA) - BURCU ÇALIK - Engelli bir çocuk olarak doğduğu gün ailesi tarafından terk edilen Melek, 8 yıldır onu kendi çocuklarından ayırmayan "gönüllü ailesi" ile hayata bağlandı.

Maddi imkansızlıklarla boğuştukları evlerinde Melek'e yüreklerini açan Öztürk ailesi, doğduğu günden bu yana ellerini ve ayaklarını kullanamayan, el ve bacak kasları olmadığı için de tedavi şansı bulunmayan Melek'e sevgi dolu bir dünya kurdu. Kimsesiz Melek'in, kendisini sevgiyle kucaklayan bir annesi, babası ve iki ağabeyi oldu.

Anne Güller Öztürk ve baba Ramazan Öztürk, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, gönüllü aile olmanın maddiyatla ilgisi olmadığını vurgulayarak, tüm ailelere kimsesiz çocuklara yuvalarını açma çağrısında bulundu.

Baba Öztürk'ün anlattıklarına göre Melek, elleri ve ayaklarını kullanamayacak şekilde engelli bir bebek olarak doğduğu gün hastanede ailesi tarafından terk edildi. O dönem hastanede iki ay kalan Melek bebek, devlet koruması altına alınarak Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'ne yerleştirildi. Melek'in buradaki en büyük şansı onu sevgiyle kucaklayan kurum personeli ile "gönüllü annesi" Güller Öztürk oldu. Öztürk ile Melek arasında o günden itibaren "anne-kız" bağı oluştu.

Melek'in öz annesinin görme engelli olduğunu ifade eden Öztürk, babasını ise hiç görmediklerini aktardı.

- "İki oğlumuz vardı, bir de kızımız oldu"

İki çocuk annesi, 43 yaşındaki Öztürk, 9 yıldır Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde "bakıcı annelik" yaptığını anlattı. Burada işe girmeden önce nasıl bir yer olduğunu asla bilemeyeceğini ama işe başladığı andan itibaren bütün çocuklara sevgiyle yaklaşmanın önemini gördüğünü söyleyen Öztürk, ikinci bir şansı olsa bir başka çocuğa daha yuvasını açmak istediğini kaydetti.

Melek ile ilk tanıştıkları günü hiç unutamadığını belirten Öztürk, "Melek kurumun revirine getirildiğinde onu ilk ben kucağıma aldım. Küçücüktü... Bir yaşına kadar Melek'i hiç almayı düşünmemiştim. O bir yılın sonunda Melek'e öyle bağlandım ki, kopamadım. Eşimle evlilik yıldönümümüzdü. Ondan hediye olarak Melek'i yuvamıza almamızı istedim. İki çocuğumuz vardı normalde, bir de kızımız oldu. Artık hep 'üç çocuğum var' diyorum. O benim kızım, her şeyim." sözleriyle duygularını dile getirdi.

Öztürk, 8 yıldır Melek'in gönüllü ailesi olarak onu tüm izin günlerinde yanlarına aldıklarını, resmi tatiller ve yaz tatillerinin tamamını da Melek ile geçirdiklerini aktararak, akrabalarının tamamının da Melek'in akrabaları olduğunu söyledi. Öztürk, işten ayrılması durumunda hayalinin bir gün Melek'i tamamen yanlarına almak olduğunu belirtti.

Baba Ramazan Öztürk ise "Melek her yerde bizimledir. Ailemizin bir parçasıdır. Düğünlere, tatillere, köye nereye gidersek gidelim Melek de bizimle gelir" diyerek, insanların Melek'i ilk gördüklerinde "gönülü ailelik" yapmak istediğini ama iş ciddiye bindiğinde vazgeçtiklerini ifade etti.

- "Kimsesiz çocuklara sahip çıkın"

Anne Öztürk, tüm ailelere kimsesiz çocuklara sahip çıkma çağrısında bulunarak, "Gönüllü olmak maddiyat işi değil, gönül işi. Maddiyatla hiçbir alakası yok. Herkes gönüllü olsun isteriz, istedikleri zaman olabilirler de. Herkes yuvasını kimsesiz çocuklara açsın. Çok mutluluk veriyor. Bizler çok mutluyuz." dedi.

"Peygamber Efendimiz, 'bir yetimin başını okşamak sadakadır' diyor ya... Biz ondan aldığımız sünneti yerine getirmeye çalışıyoruz. Her şey Allah rızası için. Bizim parayla işimiz yok." diyen Baba Öztürk ise bu durumdaki çocukların "gönüllü ailelik" sistemi sayesinde "anne-baba" sevgisini tadabildiğine işaret etti.

Kurumda aile sevgisine ihtiyaç duyan çok sayıda çocuk olduğuna dikkati çeken Öztürk, "Koskoca Ankara'da, kurumda yaklaşık bin çocuk var. İki gönüllü aile var. Herkes gönüllü aile olsun orada bir çocuğa sahip çıksın. Bu çocuklar da anne baba sevgisini tatsın. Biz onu istiyoruz." diye konuştu.

Anne Öztürk de engelli çocukların normal çocuklara göre daha duyarlı olduğunu, söylenilen her şeyi algıladıklarını ve insanlara daha çok bağlandıklarını aktardı.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan ile fotoğraflarını gösterdi

Gönüllü ailesini çok sevdiğini anlatan Melek, Öztürk ailesinin kendi için düzenlediği odasında geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çekilen fotoğraflarını gösterdi.

Odasındaki bebeklerden en küçük olanını en çok sevdiğini dile getiren Melek, bebeğinin ismini de "Melek" koyduğunu belirtti. En sevdiği oyunun "salıncağa binmek" olduğunu söyleyen Melek, babaannesinin kendisi için ördüğü bebeği, abisinin ismini koyduğu oyuncağını da sevdiğini aktardı.

- "Gönüllü ailelik" nedir?

Toplum tarafından yeterince tanınmayan "gönüllü ailelik" sistemi, kurumlarda bulunan çocukların haftasonları, tatiller gibi dönemlerde aile sevgisi içerisinde yetişmelerini sağlamayı amaçlıyor.

"Gönüllü aile", "sosyal inceleme ve araştırma sonucunda bir çocuğun bakım, gözetim ve sorumluluğunu üstlenebilecek, evlat edindirme sisteminden yararlanabilecek çocuklar dışında ailesi tarafından fazla ziyaret edilmeyen çocukları yanına izinli olarak alan aile" olarak tanımlanıyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, özellikle devlet koruması altında bulunan engelli çocukların "gönüllü ailelik" sistemi ile aile sevgisini tatması sağlanıyor. Fakat bu durumdaki çocuklar için çok az sayıda aile gönüllü olma talebinde bulunuyor.

Gönüllü ailelerin belirlenmesi sürecinde en belirleyici kıstası çocuğun aile sevgisi ortamında bulunup, yetişebileceği kanaatine varılması oluşturuyor. Maddiyat ise ailelerin belirlenmesine yönelik kararlarda geçerli bir unsur sayılmıyor.

Yorumlar