Malullük aylığı alıp çalışmaya başlayanların aylıklarının kesilmesi

- Anayasa Mahkemesi, malullük aylığı alırken çalışmaya başlayanların aylıklarının çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesileceğine ilişkin kanun hükmünü anayasaya uygun buldu

Google Haberlere Abone ol
Malullük aylığı alıp çalışmaya başlayanların aylıklarının kesilmesi

ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, malullük aylığı alırken çalışmaya başlayanların aylıklarının çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesileceğine ilişkin kanun hükmünü anayasaya uygun buldu.

Anayasa Mahkemesinin kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Karara göre, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) 1996'da maluliyet aylığı bağlanan bir kişi, 2006'da başka bir işte çalışmaya başladı. Malulen emeklinin tekrar çalışmaya başladığını 2013'te tespit eden SGK, davacının maluliyet aylığından kesinti yaptı ve çalışmaya başladığı dönemden 2013'e kadar ödenen aylığın iadesini istedi.

Davacının borçlu olmadığının tespiti amacıyla açtığı davaya bakan Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 5754 sayılı Kanunun 15. maddesiyle değiştirilen 27. maddesinin üçüncü fıkrasının "Malullük aylığı almakta iken bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların malullük aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir ..." bölümünün, anayasaya aykırı olduğu kanısına vararak, iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin başvurusunda, itiraz konusu kuralla malullük aylığı almaktayken çalışmaya başlaması nedeniyle aylığı kesilen malul sigortalının çalışma imkanının tamamen ortadan kaldırıldığı, bu durumun çalışma hakkına ölçüsüz bir müdahale niteliğinde bulunduğu savunuldu.

Kuralın çalışma hakkı yönünden eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğu öne sürülen başvuruda, maluller için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı olmayacağı ifade edildi.

Başvuruda, itiraz konusu kuralın, devletin bireylerin maddi ve manevi varlıklarının gelişmesi için gerekli şartları hazırlama ve engellilerin korunmalarını sağlayıcı tedbirleri alma yükümlülükleriyle bağdaşmadığı ileri sürüldü.

Yüksek Mahkeme, itiraz konusu kuralın Anayasaya aykırı olmadığına karar vererek, başvuruyu reddetti.

- Gerekçeden

Anayasa Mahkemesinin gerekçesinde, itiraz konusu kuralla, bireyin sosyal güvenlik hakkının ortadan kaldırılmadığı ve malullükten emekli olma statüsünün zarar görmediği vurgulandı.

Kuralın, sadece 506 sayılı Kanuna tabi yerlerde çalışıldığı ve karşılığında gelir elde edildiği sürece malullük aylığının kesilmesini öngördüğü ifade edilen gerekçede, şu tespitler yapıldı:

"Bu durumda da sosyal güvenliğin sosyal riskler karşısında asgari yaşam düzeyinin sağlanması amacı ortadan kalkmamaktadır. Kişi, malullüğü dolayısıyla çalışamama riski karşılığında sosyal güvenlik sisteminin kendisine sağladığı malullük aylığından, belirtilen Kanuna tabi işlerde çalışarak daha iyi bir yaşam elde etme düşüncesiyle kendi isteği ile vazgeçmektedir. Kanuna göre, malullük aylığının bağlanabilmesi için gerekli şartlardan birinin de malulün çalışmakta olduğu işten ayrılması olduğu gözetildiğinde yeniden çalışılma hali, malullük aylığının kesilmesinin doğal bir nedeni olmaktadır. Çalışılamayacak olması nedeniyle bağlanan bir aylığın, çalışılmaya başlanılması nedeniyle kesilmesinin, malullük aylığının getirilme nedeni ile uyumlu olduğu açıktır.

Malullük aylığına hak kazanma şartlarının belirli bir ölçü ve denge gözetilerek belirlenmesi ve bu bağlamda 506 sayılı Kanuna tabi bir işte çalışılmama halinin de bir koşul olarak öngörülmesi, çalışma hakkını sınırlayan veya Devletin, engellilerin korunması ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alma yükümlülüğüne aykırı bir düzenleme olarak nitelendirilemez."

Yorumlar