Malatya'daki darbe girişimi davası

MALATYA (AA) - Malatya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de aralarında yer aldığı 24'ü tutuklu 76 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Yakınca Spor Salonu'nda görülen davanın, onuncu duruşmasının beşinci oturumu sanıkların esas hakkındaki savunmalarıyla devam etti.

Dönemin 2. Ordu Komutanı Huduti'nin emir subayı tutuksuz sanık eski binbaşı Sedat Kaya, hain darbe girişimi gecesinde darbe karşıtı emirler doğrultusunda hareket ettiğini, Adem Huduti ve kurmay başkanı Avni Angun'un emirlerini yerine getirdiğini söyledi.

Darbe gecesi Huduti'yi evine bıraktıktan sonra orduevinde alkol aldığını söyleyen Kaya, daha sonra bir arkadaşının oteline gittiğini öne sürdü.

Kaya, 15 Temmuz darbe girişimini televizyon tamircisi ağabeyinden öğrendiğini iddia ederek, kışlada yaşanan hiçbir şeyden haberdar olmadığını ve o gün yaptığı tüm telefon görüşmelerinin emir komuta içerisinde olduğunu savundu.

Ticari taksiyle kışlaya gittiğini ve koruma astsubaylarını mesaiye çağırdığını kaydeden Kaya, şöyle devam etti:

"FETÖ'cülerin yaptığı gibi sadece FETÖ'cüleri çağırmadım. Ordu komutanımızın konutunda hiç karşılaşmadığım bir manzarayla karşılaştım. Konutun kapısı açık, önünde iki araç vardı. Bu beni çok rahatsız etti. Komutanı her zamanki gibi ben getirirdim dedim. Bahadır Erdemli 'Çok gizli emirler var, komutana arz edilecek.' dedi."

Karargaha gitmesinin darbecilerin planlarını bozduğunu savunan Kaya, astsubaylara yaşananların kalkışma girişimi olduğunu söylediğini ve gecenin en başından beri darbe karşıtı emirleri tüm astlarına ilettiğini öne sürdü.

Sanıklardan albay Bahadır Erdemli'nin Huduti'nin odasına geldiğini anlatan Kaya, "Bahadır Erdemli, Huduti'ye 'Başımıza geçerseniz mutlu oluruz.' şeklinde konuştu. Huduti ise 'Oğlum ben ordu komutanıyım, sizin başınızdayım, siz kimden emir alıyorsunuz?' şeklinde cevap verdi." ifadesini kullandı.

- "Huduti darbe karşıtı emirler verdi"

Huduti'ye darbeci unsurları etkisiz hale getirebileceğini ilettiğini söyleyen Kaya, "Bu talebim üzerine Huduti, 'İlk mermiyi biz atmayacağız, ateş edilirse hedef gözetmeden ateş edin, darbeci unsurları ben ikna ederim, yoksa çok kan dökülür.' dedi. Bu, darbeciler teslim oluncaya kadar sürdü." diye konuştu.

Kaya, Huduti'nin darbe karşıtı emirler verdiğini ve gelen sözde "sıkıyönetim mesaj emri"nin uygulanmayacağına dair şerh düştüğünü öne sürerek, şunları kaydetti:

"Vali beyi aradım, ordu komutanıyla görüştürdüm. Bu kadar kaos ve yoğunluğun olduğu yerde ordu komutanı vali beyle benim telefonum üzerinden saat 00.25'ten başlayarak 45 dakika görüşmüştür. O gece benim cep telefonumdan 270 görüşme oldu. Karargah koridorunda 'İKU, Ankara' gibi sözler duydum. Bunun üzerine Huduti'ye 'komutanım sizi Ankara'ya kaçıracaklar, sizi daha emniyetli bir yere valiliğe, konuta götüreyim' dedim. Huduti ise 'Hiçbir yere gitmiyorum, öleceksem de burada ölürüm.' dedi."

Angun'ın aldığı emir sonrası odadan çıkıp sanık eski yarbay Suat Özocak'a "Nizamiyeye git kontrolü al.' şeklinde talimat verdiğini ifade eden Kaya, "Özocak, Bahadır Erdemli'ye adamlarını nizamiyeden çekmesini söyledi. Bahadır Erdemli, 'Kurmay başkanına özel görüşebilir miyiz' dedi. Kurmay başkanı da 'adamlarını çek' dedi. Tabancasını kurmay başkanına çekti. Bahadır Erdemli'nin üzerine hamle yaptım, kurmay başkanı 'Tamam, sakin olun.' deyince müdahale edemedim." diye konuştu.

- "Ordu komutanını canım pahasına korudum"

Huduti'nin koruma astsubayı tutuksuz sanık Hacı Eyyip Özcan da tüm hayatı boyunca terör örgütleriyle çarpıştığını ve tek bir soruşturma geçirmediğini iddia etti.

Darbe girişimi gecesinde görevini yaptığını dile getiren Özcan, "Şüpheli personelinin ordu komutanına karşı herhangi bir olumsuz davranışına müsaade etmeyerek, polise teslim ettik. Ben silahların karşısında yapılması gerekeni yaptım, ordu komutanını canım pahasına karşı korudum." şeklinde konuştu.

HTS kayıtlarında hiçbir suç unsuruna rastlanmadığını aktaran Özcan, darbecilere karşı kendisi ve 3 koruma subayının mücadele ettiğini belirtti.

Mahkeme heyeti, duruşmaya 16 Nisan Pazartesi devam edilecek.