Lübnan'daki Hristiyan Selam Partisi Başkanı Edde:

- "DEAŞ dünyaya Sünnilerin aşırılık yanlısı, Şiilerin ise ılımlı olduğu fikrini yayan bir İran maşasıdır" - "Halktan karşılık bulan bir adamın cesareti tarihi değiştir, bunun da örneği Erdoğan'dır" - "Batı dünyası, demokratik mekanizmalara saygı gösterilmesi ve hangi mekanizmaya karşı olursa olsun darbe planının reddedilmesi konusunda kusurlu davrandı"

Google Haberlere Abone ol
Lübnan'daki Hristiyan Selam Partisi Başkanı Edde:

BEYRUT (AA) - WASSIM SAMIH SEIFEDDINE - Lübnan'daki Hristiyan Selam Partisi Başkanı Roger Edde, terör örgütü DEAŞ'ı dünyaya Sünnileri aşırılık yanlısı, Şiileri ise ılımlı göstermek üzere kullanılan bir "İran maşası" olarak nitelendirdi.

Hayatının önemli bir kısmını Lübnan'ın Suriye kontrolündeki yıllarda Batı'da sürgünde geçiren 75 yaşındaki siyasetçi ve iş adamı Edde, DEAŞ'ın bölgedeki durumu, İran'ın yayılmacı politikaları ve Türkiye'nin bölgede izlediği tutuma ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

DEAŞ'ın El-Kaide'den doğan bir örgüt olduğuna işaret eden Edde, "Suriye ve Irak'ta 2013'ten sonra işler değişti. Bu örgüt, dünyayı Suriye devrimi konusunda korkutan bir İran maşası haline geldi. DEAŞ dünyaya Sünnilerin aşırılık yanlısı, Şiilerin ise ılımlı olduğu fikrini yayan bir İran maşasıdır." dedi.

- Türkiye'nin bölgedeki durumu

Türkiye'nin bölgesel gelişmeler karşısında izlediği tutumu değerlendiren Edde, "Türkiye NATO'da, Rusya’nın sahada yayılmasını engelleyebilecek temel taşı sayılıyor. Rusya ve İran bazı kuvvetleriyle sahada olsa da ikisi de Türkiye ile karşı karşıya gelebilecek birlikler gönderemez." ifadelerini kullandı.

Edde, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlığa uğratılmasına ilişkin ise "Halktan karşılık bulan bir adamın cesareti tarihi değiştirir, bunun da örneği Erdoğan'dır." dedi. Fetullah Gülen'in darbe girişimini yöneten kişi olabileceği, bu konunun, ABD makamlarının soruşturulmasına bırakıldığını belirten Edde, ancak "Gülencilerin" darbenin içinde yer aldığının açık olduğunu, Batı'nın da bunu görmeye başladığını ifade etti.

- "Batı, Erdoğan gibi güçlü şahsiyetlerden korkuyor"

Edde, Türkiye'nin teröre ve darbeye karşı yürüttüğü mücadelede Batı tarafından desteklenmediğini belirtti. Lübnanlı siyasetçi, bu konuda şunları söyledi:

"Ortada bir eksiklik var. Batı dünyası, demokratik mekanizmalara saygı gösterilmesi ve hangi mekanizmaya karşı olursa olsun darbe planının reddedilmesi konusunda kusurlu davrandı. Bu durumun iki nedeni var: İlki, Batı'nın, yarı diktatör-demokrat bir rejime evrilir gerekçesiyle Erdoğan gibi güçlü şahsiyetlerden korkması. Ayrıca bu güçlü şahsiyet, laik veya liberal olmadığı için güvenmedikleri Müslüman bir ülkedeyse korku daha da güçlü oluyor. İkincisi ise Hristiyanlarda nasıl Hristiyan Demokratlar adıyla partiler varsa bunun Müslümanlarda da olabileceği fikrinin Batı'nın hiç hoşuna gitmemesi."

- Suudi Arabistan-Türkiye ilişkileri

Suudi Arabistan Başbakan Yardımcısı Veliaht Prens Muhammed bin Nayif'in Türkiye ziyaretinin çok önemli olduğunu vurgulayan Edde, "Fitneci Mehdi" projesinin (İran) amacının Sünniler arasında ayrılık, savaş ve çatışma tohumları ekmek olduğunu, bu nedenle Riyad ile Ankara arasındaki dayanışmanın ılımlı Sünni Müslüman dünya için büyük önem arz ettiğini kaydetti.

Edde, Irak'ın Türk askerinin Başika’dan çekilmesi talebine ilişkin ise "Öncelikle ortada bir Irak hükümeti yok, sadece İran'ın maşaları var. Suudi Arabistan ve İran arasında varoluşçu bir mücadele var. Suudiler, İran ile uzlaşabileceğini düşünmekle hata ediyor. İran Mehdi'nin bayrağını taşıdıkça Suudi Arabistan'la uzlaşabileceğini düşünmek hatadır. Varoluşçu mücadelede kazanan kazanır, kaybeden kaybeder." ifadelerini kullandı.

- Putin Obama'nın zayıflığından istifade etti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "uçurum kenarı politikası"nı nereye kadar sürdürebileceğine ilişkin sorular olduğuna işaret eden Edde, "Putin'in bu durumdan istifade ettiği muhakkak. Bölgede nüfuz kazanıyor, Akdeniz ve doğusunda ilerliyor, ِABD Başkanı Barack Obama'nın zayıflığından istifade ederek uluslararası sistemin oluşturulmasında etkin olmaya çalışıyor." diye konuştu.

- Lübnan'daki cumhurbaşkanlığı seçimi

Lübnanlı ünlü iş adamı ve siyasetçi Edde, ülkede bu dönem de cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonuç elde edilemeyeceğini kesin bir dille ifade ederek, şunları söyledi:

"Hizbullah'ın müttefiki Mişel Avn'ın Cumhurbaşkanı olması imkansız. Çünkü gelecek Cumhurbaşkanı, Arap ve İslam dünyasının terör örgütü olarak tanımladığı Hizbullah'ın yer aldığı bir hükümeti onaylayamaz. Hizbullah, silahlarını yönetime teslim edip ülkedeki varlığını meşrulaştırmadan bir hükümet kurulamaz. Hizbullah'ın bugünkü varlığı ne Arap ne uluslararası ne de İslami olarak meşrudur."

"Saad el-Hariri, babası Refik el-Hariri'nin katili olmakla suçlanan Hizbullah'ın maşası olan birini nasıl cumhurbaşkanı yapar?" diyen Edde, Lübnan ve bölgedeki yönetim sistemi yeniden düzenlenmediği sürece cumhurbaşkanı seçimlerinin gerçekleşmesinin imkansız olduğunu ifade etti.


Yorumlar