"Liselerdeki eylemler öğrenci kaynaklı değil"

-Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Selvi: -"Öğrenci kaynaklı olmadığını düşündüğümüz bu eylemlerin arkasında örgütlü, disiplinli, ideolojik bir yapılanma olduğu kanaatindeyiz" - SDE İç Politika ve Demokratikleşme Koordinatörü Yılmaz: -"Siyasi elitler, okullardaki idarecilerle öğrenciler arasında kimi zaman olabilecek anlaşmazlıkları, siyasi ideolojik bir çerçeveye taşıyarak, tahrik ederek, sokak hareketlerine dönüştürmek istiyorlar" - Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim görevlisi Oktaylar: - "Algı organizatörlerinin profesyonelce ve ideolojik hazırlanmış duyuruları, bilinçli bir şekilde öğrenci tepkisine dönüştürülüyor. Fakat ortaya çıkan metinlerin o yaştaki gençlerin okulun kurallarına karşı koyuş tepkilerinden çok, ideolojik organizasyonlarla yönlendirilmiş oldukları ihtimali çok yüksek"

Google Haberlere Abone ol
"Liselerdeki eylemler öğrenci kaynaklı değil"

ANKARA (AA) - SELMA KASAP - Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Genel Başkan Vekili Latif Selvi, liselerde son dönemde okul yöneticilerine yönelik eylemlere ilişkin, "Öğrenci kaynaklı olmadığını düşündüğümüz bu eylemlerin arkasında örgütlü, disiplinli, ideolojik bir yapılanma olduğu kanaatindeyiz." dedi.

Selvi, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, liselerde meydana gelen olayların öğrenci kaynaklı olmadığını belirtti. Selvi, "Dikkatli bakıldığında eylemlerin ne eğitime, ne öğretime, ne gençliğe, ne de öğrencilerin yaşadıkları herhangi bir olumsuzluğun düzeltilmesi ya da beklentilerin karşılanmasına dönük olduğunu görüyoruz. Öğrenci kaynaklı olmadığını düşündüğümüz bu eylemlerin arkasında örgütlü, disiplinli ideolojik bir yapılanma olduğu kanaatindeyiz." ifadesini kullandı.

Selvi, İstanbul'da tek bir okuldan başlatılarak yayıldığı iddialarına karşı çıktığı eylemlerin, bilinçli bir şekilde sosyal medya üzerinden yürütülen bir operasyon haline getirildiğine dikkati çekti.

Gezi Parkı olaylarında da benzer bir yöntemin izlendiğini vurgulayan Selvi, şöyle devam etti:

"İlk başta herkes Gezi Parkı olaylarını, yetkililerin davranışlarından olumsuz etkilenen bir grup kişinin tavrı gibi gördü. Ama daha sonra herkes fark etti ki hatta o Gezi Parkı'ndaki insanlar da fark etti ki onlar figüran olarak kullanıldılar. Liselerdeki eylemlerin de benzer bir zemine doğru kaydırılmak istendiği düşüncesindeyiz. Bu eylemleri, asıl talep edilenin eğitim öğretime dair talepler değil, uç örgütsel yapıların devreye girmesi suretiyle gençlerin yönlendirilmeye çalışıldığı bir girişim olarak görüyoruz."

Milli Eğitim Bakanlığı, il milli eğitim müdürleri ve valilerin meseleyi ciddiye alması gerektiğine işaret eden Selvi, "Çocuklarımızı suçlamak yerine bunun arka planındaki oyunu fark etmek suretiyle engelleyici tedbirler alınmalı." dedi.

Selvi, öğrencileri de belli grupların çıkarlarına alet olmamaları konusunda uyardı.

- Dışarıdan yapılmış müdahale

Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) İç Politika ve Demokratikleşme Koordinatörü Dr. Murat Yılmaz da Türkiye'de demokratik mecralarda siyaset yapmak yerine sokak hareketleri ile iktidarı düşürmeyi hedefleyen, siyaseti de bir tür darbe yapma tekniği olarak gören ve aralarında gazeteci, siyasetçi ve akademisyenlerin de yer aldığı siyasi bir elit grubunun bulunduğunu bildirdi.

Siyasi elitlerin, üniversite öğrencilerini, sendikacıları, son olarak da liseli öğrencileri tahrik etmek suretiyle hükümet aleyhinde sokak hareketlerini tetiklemek istediklerini öne süren Yılmaz, şu görüşlere yer verdi:

"Siyasi elitler, okullardaki idarecilerle öğrenciler arasında kimi zaman olabilecek anlaşmazlıkları, siyasi ideolojik bir çerçeveye taşıyarak, tahrik ederek, sokak hareketlerine dönüştürmek istiyorlar. Adeta 'Gezi'nin yeni bir sürümünü 'Gezi 2.0'ı meydana getirmek istiyorlar. Burada tabiatıyla bu gençlerin kendi başına bu örgütlenmeyi yapması ve bildirideki dili kullanması da mümkün değil. Bu dışarıdan yapılmış bir müdahale. Burada önemli olan husus, bu siyasi elitlerin demokrasinin neticesine razı olmayı hala kabul edememiş olmaları."

Yılmaz, siyasi elitlerin bir takım örgütler marifetiyle toplumda bir reaksiyon oluşturarak bunu yönetmek ve tahrik etmek istediklerine değinerek, "Tüm bu süreçlerin de iktidara karşı bir siyasi hareket olarak planlanması da olayın başka bir yönü olarak görülebilir. Liselerdeki eylemlerin eğitimle veya gençlerin talepleriyle sınırlı olmadığı anlaşılıyor." diye konuştu.

- Marjinal grupların kampanyaları

Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim görevlisi Hasan Can Oktaylar ise bir süredir Türkiye'de toplumun hassasiyetleri üzerinden algı oluşturma amaçlı bazı iletilerin oluşturulmaya çalışıldığını ifade etti.

Bu iletilerin hem ülke içinden hem de ülke dışından kaynaklanabileceğine işaret eden Oktaylar, oluşturulmak istenen algının ise özellikle çarpıtılan ve uydurulmuş haberler üzerinden yapılmaya çalışıldığını anlattı.

Oktaylar, son dönemde marjinal grupların, yeni atanan müdürlerin okullara yönelik bazı kurallarını istismar etmeye yönelik kampanyalar düzenlediklerine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Algı organizatörlerinin profesyonelce ve ideolojik hazırlanmış duyuruları, bilinçli bir şekilde öğrenci tepkisine dönüştürülüyor. Fakat ortaya çıkan metinlerin o yaştaki gençlerin okulun kurallarına karşı koyuş tepkilerinden çok ideolojik organizasyonlarla yönlendirilmiş oldukları ihtimali çok yüksek."

Yorumlar