Libya'da siyasi bölünmüşlük

- Tunuslu araştırmacı yazar, uluslararası ilişkiler ve Libya uzmanı Cuveyni: - "Bölgedeki güçlü ve etkin ülkeler çatışan taraflardan birini diğerine karşı desteklemeye devam ettiği müddetçe Libya'da istikrara ulaşmak zor olacak" - Fransız eski diplomat Haimzadeh: - "Libya'daki siyasi bölünmüşlüğün devam etmesinden bu ülkedeki istikrar arayışlarına ve siyasi çabalara gereken ciddiyeti göstermeyen uluslararası toplum da sorumlu" - Libya'nın Vatikan Büyükelçisi Recbani: -"Mısır, Libya'ya sorun çıkarıyor, UMH'ye muhalif olan Hafter'in müttefiklerine destek vererek ülkenin istikrarının sarsılmasına katkıda bulunuyor"

Google Haberlere Abone ol
Libya'da siyasi bölünmüşlük

TRABLUS (AA) - Libya'daki çatışmaları sona erdirmek için Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde başlatılan barış görüşmeleri sonucu Trablus ve Tobruk merkezli iki hükümet arasında 17 Aralık 2015'te Fas'ın Suheyrat kentinde imzalanan Libya Siyasi Anlaşması'nın üzerinden dört buçuk ay, Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) üzerinden ise bir ayı aşkın süre geçmesine rağmen Libya'da hala tam anlamıyla istikrar ve yönetim birliğinden söz edilemiyor.

AA muhabirine konuşan Tunuslu araştırmacı yazar, uluslararası ilişkiler ve Libya uzmanı Beşir el-Cuveyni, dış güçlerin Libya'daki gruplara askeri desteği devam ettiği sürece bu ülkede yakın vadede istikrardan söz edilemeyeceğini belirtti.

Cuveyni, "Bölgedeki güçlü ve etkin ülkeler çatışan taraflardan birini diğerine karşı desteklemeye devam ettiği müddetçe Libya'da istikrara ulaşmak zor olacak." dedi.

- "Libya'daki bölünmüşlüğün derinleşmesine katkı sağlayan Batılı ülkeler var"

Libya'daki eski Fransız diplomat Patrick Haimzadeh de Batı ve BM'nin, Libya'ya silah satışını yasaklayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararına rağmen Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'ın General Halife Hafter'e verdiği doğrudan askeri destek karşısındaki sessizliğini eleştirdi.

Libya'daki bölünmüşlüğün derinleşmesine katkı sağlayan Batılı ülkeler olduğunu belirten Haimzadeh, Suheyrat anlaşmasını reddeden ve uzlaşı hükümetinin karşısında duran General Hafter'e destek için Bingazi'ye asker gönderen ve aynı zamanda siyasi çözümü desteklediğini söyleyen Fransa'nın bu ülkelerden biri olduğunu söyledi.

Haimzadeh, Fransa'nın bu tutumunun Libya'daki durumun daha karmaşık hale gelmesine ve siyasi çözüme karşı askeri çözümün öne çıkmasına katkı sağladığını dile getirdi.

Fransız diplomat ayrıca, "Libya'daki siyasi bölünmüşlüğün devam etmesinden bu ülkedeki istikrar arayışlarına ve siyasi çabalara gereken ciddiyeti göstermeyen uluslararası toplum da sorumlu."diye konuştu.

Fransa'daki Le Monde gazetesi 24 Şubat'ta Savunma Bakanlığı kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Bingazi'de Hafter'e destek vermek için Fransız güçleri olduğunu, bu güçlerin terör örgütü DAEŞ'le mücadeleyi hedeflediğini iddia etmişti.

Le Monde gazetesinin "Fransa’nın, DAEŞ’e yönelik, Libya’da gizli bir şekilde hedefi iyi belirlenmiş ani operasyonlar gerçekleştirdiği" yolundaki haberi Savunma Bakanlığının tepkisine neden olmuştu. Bakanlık haberi yalanlamazken Savunma Bakanı Jean-Yves Le Drian'ın, "devlet sırrının tehlikeye atıldığı" gerekçesiyle soruşturma başlattığı bildirilmişti.

- "Mısır, Libya'ya sorun çıkarıyor"

Libya'nın Vatikan Büyükelçisi Mustafa er-Recbani ise İtalyan La Stampa gazetesine 29 Nisan'da yaptığı açıklamada, Mısır'ın Hafter'i destekleyerek büyük hata yaptığını söyledi.

"Mısır, Libya'ya sorun çıkarıyor, UMH'ye muhalif olan Hafter'in müttefiklerine destek vererek ülkenin istikrarının sarsılmasına katkıda bulunuyor." ifadelerini kullanan Recbani, Mısır'ın bir ve bütün Libya ile yaşaması gerektiğinin farkına varmasının zorunlu olduğuna dikkati çekti.

Recbani, "Libya'da Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) olduğu doğru. Ama İhvan birçok Arap ülkesinde varlık gösteriyor." diyerek Mısır'a bu ülkedeki mevcut çatışmaları körüklememesi uyarısında bulundu.

Trablus'taki Milli Genel Kongre (MGK ) tarafından oluşturulan Ulusal Kurtuluş Hükümeti cephesi, Mısır'ı Hafter'e bağlı güçlere silah desteği vermekle suçlarken, Kahire yönetimi bu iddiaları yalanlıyor ve asılsız olduğunu ileri sürüyor.

- Taraflar mevcut pozisyonlarını terk etmek istemiyor

Uzmanlar, UMH'nin önündeki bir diğer engelin ise çatışan tarafların pozisyonlarını korumada ısrarcı davranması olduğunu belirtiyor.

Muammer Kaddafi rejimini deviren eski Ulusal Geçiş Konseyi üyesi Abdurrezzak el-Aradi, Libya'da istikrar ve siyasi birliğin önündeki engelin İslamcılar ile liberaller arasında değil, birlik hükümeti yoluyla ülkede ilerlemek isteyenlerle mevcut pozisyonlarını terk etmek istemeyenler arasında olduğunu söyledi.

Aradi, "Herhalde bunlardan en çok dikkat çekeni Savunma Bakanlığı'nın kontrolünü elinde bulundurmak isteyen Hafter ile Suheyrat Anlaşması konusunda geri adım atmak isteyen ve yeni bir siyasi anlaşma için müzakere temenni eden Milli Genel Kongre'nin Başkanı Nuri Ebusehmen'dir." diye konuştu.

Hafter'in, UMH ile Suheyrat anlaşmasına karşı çıkışını, "İslamcıların yönetimde hakim olması tehlikesi" ile gerekçelendirdiğini kaydeden Aradi, Ebusehmen'in destekçilerinin ise "UMH'nin batı komplosu olduğunu ve bu hükümetin iktidarda olması durumunda Libya'nın egemenliğini kaybedeceğini" ileri sürdüğünü aktardı.

- UMH için güven oylaması

Libyalı milletvekili Muhammed er-Ruayd da UMH'nin güvenoyu oturumlarının yapılamaması karşısında eli kolu bağlı kalınmayacağını belirterek, "Temsilciler Meclisi'nin UMH'nin güven oylaması için Tobruk dışında bir yerde toplanması amacıyla hazırlıklara başlandı. Eğer tarih değişmezse toplantının gelecek çarşamba günü yapılması bekleniyor." ifadelerini kullandı.

Libya'da 40 yıl süren Muammer Kaddafi iktidarına son veren 2011'deki devrimin ardından siyasi istikrarsızlık ve rakip gruplar arasında çatışmalar baş göstermiş, emekli General Halife Hafter'in başlattığı darbe girişimini takip eden süreçte, ülkede biri Tobruk'ta Temsilciler Meclisi diğeri Trablus'ta Milli Genel Kongre olmak üzere iki meclis ve yönetim meydana gelmişti. 4 Ağustos 2014'te oluşturulan Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'nden doğan, Abdullah es-Sini liderliğinde geçici hükümet kurulmuştu.

Ülkedeki çatışmaları sona erdirmek için BM öncülüğünde başlatılan barış görüşmeleri sonucu Trablus ve Tobruk merkezli iki hükümet, 17 Aralık 2015'te Fas'ın Suheyrat kentinde Libya Siyasi Anlaşması'nı imzalamıştı. Anlaşma gereğince Fayiz es-Sirac önderliğinde kurulan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), Tobruk Meclisi tarafından veto edilmiş ve güvenoyu alamamıştı. Dokuz kez yapılan güvenoyu görüşmelerinin ardından Sirac, 15 Nisan'da hükümetin başkent Trablus'ta çalışmalarına başladığını bildirmişti.

Yorumlar