Kalp nakli bekleyen Berk destek cihazıyla hayata tutundu

- Kalp yetmezliği nedeniyle iki yıldır tedavi gören ve nakil bekleyen 9 yaşındaki Berk Yıldız'ın kalbine, Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde başarılı bir ameliyatla destek cihazı takıldı - Ameliyat ekibinde yer alan Doç. Dr. Aydemir: - "Berk'in kalbine, sol ventrikül destek cihazını başarıyla taktık. Bu esasında bir geçiş sürecidir. Nihai olarak uygun bir kalp bulmayı ümit ediyoruz" - Başhekim Doç. Dr. Eren: - "Kalp naklindeki en büyük problem, bağışçı bulma konusu. Beyin ölümünün gerçekleştiği söylendiği anda duyarlı olup, organ bekleyen hastaları hatırlayarak organları bağışlamak gerekir. 'Bir insanı yaşatmak, bir canlıyı yaşatmak, bütün insanlığı yaşatmaktır' diyen bir dinde de herhalde organ naklinin günah olmaması lazım"

Google Haberlere Abone ol
Kalp nakli bekleyen Berk destek cihazıyla hayata tutundu

İSTANBUL (AA) - HASAN HÜSEYİN KULAOĞLU - Kalp yetmezliği nedeniyle iki yıldır tedavi gören ve nakil bekleyen 9 yaşındaki Berk Yıldız, Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde başarılı bir ameliyatla kalbine takılan destek cihazıyla hayata tutundu.

Berk'in annesi Arzu Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun doğduktan sonra çok sık enfeksiyon geçirdiği için astım ve bronşit tedavisi gördüğünü söyledi.

Oğluna, 7 yaşına geldiğinde yapılan ileri tetkiklerde kalp yetmezliği teşhisi koyulduğunu belirten Yıldız, hiç tedavi şansı olmadan kalp nakli ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti.

Bunun üzerine Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurduklarını kaydeden Yıldız, ameliyat kararını alma sürecini şöyle anlattı:

"Doktorlar, bir ay sonra toprağa koyabileceğimiz bir çocuğumuz olduğunu söyledi ve bir şanstan bahsetti. Bunun kalp destek cihazı olduğunu anlatan doktorlar, deneyip denemeyeceğimizi sordu. Düşünmeden onay verdik. Çocuğumuz masada da kalabilirdi, sağlığına da kavuşabilirdi. Bizim için önemli olan Berk'in nefes alıp tekrar hayata dönmesiydi. Ameliyat çok başarılı geçti."

Arzu Yıldız, oğlunun hastalığı nedeniyle hiç okula gidemediğini ifade ederek, "Doktorlar ameliyattan sonra Berk'in okula gidebileceğini söyledi. Çok mutluyuz." dedi.

- "Kalp lazım"

Berk'in babası Seyit Yıldız da evladının bu sıkıntıyı iki yıldır yaşadığını anlatarak, "Şu anda bu sıkıntıyı geçici de olsa atlatma sürecine girdi ama kalp lazım. Ülkemizde de organ nakli konusundaki sıkıntı maalesef her geçen gün artıyor. Bu konu hakkında Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığı, ortak bir noktada buluşup halkımıza organ bağışının faydalı olacağını söylese, bizden sonraki kişiler, çocuklarını kaybetmeyecektir." diye konuştu.

- "Ameliyat, arzu ettiğimiz şekilde gerçekleşti"

Berk Yıldız'ın kalbine, Doç. Dr. Serap Aykut Aka, Doç. Dr. Gökçen Orhan ve Doç. Dr. Numan Ali Aydemir'den oluşan ekip, başarılı bir operasyonla kalbin görevini üstlenen "sol ventrikül destek cihazı" taktı.

Doç. Dr. Aydemir, oldukça sıkıntısız geçen ameliyatın arzu ettikleri şekilde gerçekleştiğini söyledi.

Ameliyatın üç saat sürdüğünü belirten Aydemir, "Berk'in kalbine, sol ventrikül destek cihazını başarıyla taktık. Bu esasında bir geçiş sürecidir. Nihai olarak uygun bir kalp bulmayı ümit ediyoruz. O süreye kadar Berk'in sağlıklı şekilde normal hayatına devam etmesini sağlamak amacıyla bu cihazı taktık." ifadelerini kullandı.

- "Kalp nakli bekleme sürecimiz devam edecek"

Tedavi sürecini takip eden Dr. Eviç Zeynep Akgün, hastanın iki yıl önce kalp yetmezliği tanısıyla hastaneye başvurduğunu hatırlattı.

Hastaya uygun bir organ bulunduğunda kalp nakli yapılması gerektiğini ifade eden Akgün, "Kalp nakli beklerken ayakta ağızdan ilaç tedavisi uyguladık. Bu tedavi Berk için 1,5 ay önce yetersiz kaldı. Kalbi, yeterli kanı pompalamamaya başladı. Bu sefer de yatırıp damardan ilaç vermeye başladık ama tabii bu aşama da geçiciydi. Bundan sonra damardan ilaç tedavisi de dahil kalp yeterli fonksiyonu gösteremiyor." bilgisini verdi.

Akgün, kalp yetmezliği hastalarında hayat kurtarıcı yöntemin kalp nakli olduğunu ancak donör yetersizliği nedeniyle bunun her zaman mümkün olamadığına değinen Akgün, "Böyle hastalarda kalp nakli gerçekleşene kadar geçici mekanik destekler kullanıyoruz. Bunlar kısa ve uzun süreli kalp destek cihazları veya yapay kalp denilen cihazlardır. Berk'te uyguladığımız uzun süreli bir yapay kalp destek cihazıdır. Bununla beraber kalp nakli bekleme sürecimiz devam edecek." ifadelerini kullandı.

Berk'in şu anda yoğun bakımda olduğunu ama birkaç gün sonra servise alabileceklerini ifade eden Akgün, Berk'i cihaza tam adapte olduğu izlenimini edindikten sonra taburcu edeceklerini belirtti.

Eviç Zeynep Akgün, Berk'in normal hayatına devam edeceğini dile getirerek, "Kolunda küçük bir çantasıyla günlük işlerini yapabilecek, evine gidebilecek ve çok istediği ablalarına kavuşabilecek." dedi.

- "Organ bağışı çok önemli"

Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Eren, kalp yetersizliği hastalığının tedavilerinden birinin kalp nakli olduğunu belirtti.

Türkiye'de yılda yaklaşık 25 kalp nakli yapıldığını bildiren Eren, bunların büyük çoğunluğunun da erişkin yaşlardaki hastalar olduğunu anlattı.

Eren, kalp naklinin çocuk yaştaki hastalarda daha az yapılmasını "Çünkü kalp naklinde iki şart var. Birincisi; kan grubu uyuşacak, ikincisi ise vericinin boyutu ile alıcının boyutu birbirine yakın olacak. Beyin ölümü gerçekleşenler daha çok erişkin yaşta olduğu için çocuklara kalp bulmak zor oluyor. Bu açıdan problem yaşıyoruz." sözleriyle açıkladı.

Kalp naklindeki en büyük problemin bağışçı bulma konusu olduğunu aktaran Mehmet Eren, şunları kaydetti:

"İnsanlar beyin ölümü gerçekleşen yakınlarının geri döneceği umuduyla pek bağış yapmak istemiyor. Bu süreçte yoğun bakımdaki hastanın organları iyece bozuluyor, enfeksiyon gelişiyor. Bu aşamadan sonra organları bağışlasalar dahi bir işe yaramıyor. Yani beyin ölümünün gerçekleştiği söylendiği anda duyarlı olup, organ bekleyen hastaları hatırlayarak organları bağışlamak gerekir.

Organ bağışının yaygın olmamasının sebebi; asılsız iddialar. Beyin ölümünün kesin teşhis edilemediği ve bir kanaate dayandığı iddia ediliyor. Oysaki günümüzdeki teknolojiyle beyin ölümünü hemen hemen yüzde 100'e yakın teşhis etmekteyiz. Bir de insanlar organ bağışının günah olduğu kanaatinde. Bu dini otoritelerin vereceği bir konu ama 'Bir insanı yaşatmak, bir canlıyı yaşatmak, bütün insanlığı yaşatmaktır' diyen bir dinde de herhalde organ naklinin günah olmaması lazım. Bu arada Diyanet İşleri Başkanlığı organ bağışını destekliyor. Bu yüzden insanımızın beyin ölümü gerçekleşmiş denilen bir yakını varsa onun organlarını bağışlamaları gerekiyor. Çünkü biz ne kadar mükemmel makineler bulsak da bu gerçek organların vazifesini yerine getiremiyor. Organ bağışı çok önemli."

Yorumlar