İTÜ radyo 71 yaşında

İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından 1945'te kurulan İTÜ Radyosu 71. yaşını kutluyor

Google Haberlere Abone ol
İTÜ radyo 71 yaşında
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Radyosu'nun Yayın Sorumlusu Süha Çalkıvik, "Yayın formatı ve geleneksel kuruluş ilkelerimiz gereği, yayın akışımızda pop müziğe yer vermiyoruz." dedi.

Bu yıl 71. yaşını kutlayan radyoya ilişkin açıklamada bulunan Çalkıvik, 1945'te Gümüşsuyu'nda yayın hayatına başlayan radyonun 1957'de Taşkışla'ya taşındığını belirterek, kendisinin de 25 yıldır radyoda görev yaptığını söyledi.

Süha Çalkıvik, 1971'de radyo ve TV yayınlarının devlet tekelinde yapılabileceğine dair düzenlenen yasa değişikliğiyle TRT'ye devredilen radyonun, aynı yıl Türkiye'nin ilk stereo FM vericisiyle yayına geçtiğini kaydetti.

İTÜ Radyosu'nun, 1995'ten itibaren düzenli yayına başladığının altını çizen Çalkıvik ayrıca 1998'de internet üzerinden yayına geçerek Türkiye'deki radyolara öncülük ettiğini dile getirdi.

Yayın Sorumlusu Çalkıvik, İTÜ Radyosu'nun Türkiye'nin ilk üniversite radyosu olduğunu kaydederek, şu bilgileri verdi:

"Bugüne kadar, ticari olmayan, amatör ruhlu, profesyonel yayıncılara örnek bir üniversite radyosu olmuştur. 1945 sonlarında bir stüdyo ve bir kısa dalga verici ile deneme yayınlarına başlayan İTÜ Radyosu, başlarda yalnızca akşamları yayın yapıyordu ve (yayın) cumartesi dışında her akşam 2 saat sürerdi. İlk yayına Mozart'ın Türk Marşı eseri ile başlandı. Yayınlarda klasik batı müziği ve Türk musikisi eserlerine yer verilirdi."

"71 yılda 300'den fazla İTÜ'lü ve konuk programcı yayınlara emek verdi"

Radyo yayınlarına, 71 yılda 300'den fazla İTÜ'lü ile konuk programcının emek verdiğini aktaran Çalkıvik, bin 500 longplay, 580 tane 78 devir (hızında) taş plak ve 270 tane dar banttan oluşan kaydın bugüne ulaştığını belirtti.

Süha Çalkıvik, radyo arşivini kayıt altına alınma çalışmalarının sürdüğünü sözlerine ekleyerek, "Bu tarihi müzik arşivini sayısallaştırma çalışmaları beş yıldır devam ediyor. 1950'lerin başından günümüze yayın akışları, program metinleri, dinleyici mektupları ve teknik raporların yer aldığı 56 klasörden oluşan yazılı arşiv de taranarak, sayısal ortamda korunmaya başlandı." diye konuştu.
Radyonun klasik, caz-blues ve rock müzik dalında üç ayrı kanaldan yayın yaptığına değinen Çalkıvik, şöyle devam etti:

"Yayın koordinatörü dışında, öğrenciliklerinden bu yana radyomuzdan kopmayan bir araştırma görevlisi ve bir yüksek mühendis arkadaşımız çalışmalarına devam ederken, İTÜ'nün yedi fakültesinden 1 araştırma görevlisi, 1 yüksek mühendis, 2 yüksek lisans ve 7 lisans öğrencisi kadroda görev yapıyor. Altı öğrencimiz de yarı zamanlı olarak çalışıyor. Tunein aplikasyonu üzerinden her hafta alınan verilere göre, üç kanalımız da internet üzerinden Türkiye'de en fazla dinlenen üniversite radyoları arasında yer alıyor ve kendi aralarında tatlı bir rekabet içerisinde yayınlarını sürdürüyor."

İTÜ Radyosu Yayın Sorumlusu Çalkıvik, radyonun başta ABD, Almanya, Brezilya, Meksika, Kanada, İngiltere, Japonya, Hollanda, Rusya ve Fransa olmak üzere 16 bin 500 takipçisi olduğuna vurgu yaptı.

"Programcılarımız düzeysiz üsluba yer vermiyor"

Program içeriklerinin İTÜ tarafından hazırlandığını söyleyen Çalkıvik, "Programcılarımız yayınlarında düzeysiz bir üsluba yer vermezler. Her akademik yılın başında İTÜ'nün hazırlık ve birinci sınıf öğrencileri arasından yazılı sınav ve mülakat aşamalarından oluşan seçmeler yapılır.
Başarılı olanlar, radyo gönüllüleri kadrosuna katılır. Bir dönem boyunca performanslarına göre yeniden bir değerlendirme yapılarak asli kadroya alınırlar. Ayrıca dalında profesyonel ve usta isimlerden oluşan misafir yapımcıların programlarına da yer veriliyor. Budapeşte, Ankara ve Malatya'dan sanatçılar ve hocalarımız, hazırladıkları programları gönderiyor. Biz de düzenli olarak yayınlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Süha Çalkıvik, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca’nın da kendi arşivinde yer alan caz, rock ve Türk halk müziği parçalarından örnekleri radyoda çaldığını söyledi.

Mikrofon başına geçmenin kendileri için radyodaki işlerin ve sorumlukların en sonunda geldiğini aktaran Çalkıvik, "Radyoda DJ olmadan önce, İTÜ Radyosu arşivinde çalışmayı, taramalar yapmayı, eserleri tasnif etmeyi daha öncelikli görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Küresel canlı yayınla 43 ülkede dinlendik"

Çalkıvik, radyonun belli bir müzik politikası olduğuna işaret ederek, şunları aktardı:

"Yayın formatı ve geleneksel kuruluş ilkelerimiz gereği, yayın akışımızda pop müziğe yer vermiyoruz. Bu konudaki ısrarlı sorulara yanıtımız, 'Zaten bütün radyolar pop çalıyor, biz niye yayınlayalım ki? İTÜ Radyosu olarak biz daha farklı bir kulvardan müzik severlere ulaşıyoruz. Klasik, caz-blues ve rock müziğin en güzel örneklerini dinleyicilere ulaştırıyoruz.' oluyor."

Radyonun dört yıldır "World College Radio Day" etkinliğiyle küresel canlı yayında Türkiye'yi temsil ettiğini kaydeden Çalkıvik, "Bu yıl 4 Kasım'da düzenlediğimiz etkinlikle Türkçe müzik ve İngilizce anonslar eşliğindeki yayınlarımız dünyanın 43 ülkesine ulaştı. Küresel canlı yayınımız, 43 ülkeden 700 üniversite radyosu aracılığıyla tüm dünyada dinlendi." şeklinde konuştu.

Çalkıvik, etkinliğin ABD, Venezuela, Meksika, Kolombiya, Şili, İspanya, Hong Kong, İsveç, İtalya, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere, Fransa, İsrail, Hindistan ve Kanada'nın da içinde bulunduğu birçok ülkenin üniversite radyolarının katılımıyla gerçekleştiğini bildirdi.

Yorumlar