"İlişkilerin bu halinden Suudi Arabistan sorumludur"

- İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Burucerdi: -"Ruhani, göreve gelmesinden sonra Suudi Arabistan ile ilişkilerde yeni bir sayfa açmak için adımlar attı. Ancak İran'ın tüm bu çabalarına rağmen, bir deyişteki gibi bir elle alkış olmaz. Bu yüzden inanıyoruz ki ilişkilerdeki bu durumun sorumluluğu İran'da değil Suudi Arabistan'dadır"

Google Haberlere Abone ol
"İlişkilerin bu halinden Suudi Arabistan sorumludur"

BEYRUT (AA) - İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin göreve geldiği dönemde Riyad ile ilişkileri düzeltmek için adım attıklarını ancak "tüm çabalara rağmen ilişkilerdeki bu durumdan Suudi Arabistan'ın sorumlu olduğunu" söyledi.

Burucerdi, Lübnan'ın başkenti Beyrut'a gerçekleştirdiği iki günlük ziyaretinin ilk gününde Lübnan Dışişleri Bakanı Cibran Basil ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

İran'ın P5+1 diye isimlendirilen ülkelerle geçen yıl imzaladığı nükleer anlaşma konusuna değindiklerini ifade eden Burucerdi, anlaşmanın şartlarını yerine getirmediği gerekçesiyle ABD'ye yüklendi.

Burucerdi, "Biz uzun tecrübemize dayanarak, ABD'ye güven olmayacağını biliyoruz. Ancak bu tecrübe, uzak-yakın, İran halkına ve tüm dünyaya ABD'nin en güvenilmez ülke olduğunu bir kez daha doğruladı. Sizlerin de bildiği gibi İran, 5+1 ile imzaladığı bu anlaşmaya taraf. ABD'nin anlaşmada yaptığı ihlallere bağlı değiliz. Bizler anlaşmada imzası bulunan diğer beş ülkeye karşı sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz." dedi.

Burucerdi, Avrupa ve diğer ülkelerden ticari ve diğer ilişkileri geliştirmek için İran'a gelen heyetler için Tahran'daki otellerde yer bulunamadığını belirterek, ABD'nin nükleer anlaşmadaki ihlallerinin, İran'ın diğer ülkelerle anlaşma sonrasında geliştirmeye başladığı olumlu ilişkilere tesir etmeyeceğini dile getirdi.

Lübnan'daki cumhurbaşkanlığı krizinde İran'ın payı olduğuna ilişkin bir soruya karşılık veren, Burucerdi, "Bu Lübnan'ın iç işidir. Bildiğiniz gibi İran'ın değişmez ve sürekli siyaseti, başka ülkelerin iç işlerine karışmamaktır. Lübnan için de aynı şekilde bu kural geçerlidir. Bu meseledeki tarafların tamamı açıkça biliyor ki İran bu konuda bir taraf değildir. Ancak Lübnan'daki taraflardan bu konuda siyasi bir yardım talep edilirse bu konuda yardım etmekten geri durmayız, çekinmeyiz. İnanıyorum ki Lübnan kendi başına bölge çapında kendi adına özel bir ülkedir ve kendine has bir çözüm bulacaktır." diye konuştu.

İran ve Suudi Arabistan arasındaki bölgesel çekişmeye değinen Burucerdi, İran'ın çeşitli adımlarla ilişkileri düzeltmeye çalıştığını aktararak, şunları kaydetti:

"Ruhani, göreve gelmesinden sonra Suudi Arabistan ile ilişkilerde yeni bir sayfa açmak için adımlar attı. Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Suudi Arabistanlı mevkidaşı ile görüştü. Aynı şekilde İran dışişleri bakanı yardımcısı Suudi Arabistan'ı ziyaret etti. Ancak İran'ın tüm bu çabalarına rağmen, bir deyişteki gibi 'bir elle alkış olmaz.' Bu yüzden inanıyoruz ki ilişkilerdeki bu durumun sorumluluğu İran'da değil Suudi Arabistan'dadır."

Burucerdi'nin, Beyrut'taki bugünkü temasları kapsamında Hizbullah'ın parlamentodaki grubunun başındaki Muhammed Raad ile bir araya geldiği ve Hizbullah'ın askeri kanadı liderlerinden İmad Mugniye'nin mezarını ziyaret ettiği bildirildi.

Burucerdi'nin yarın da Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Temmam Selam ve Beyrut'taki Filistin siyasi temsilcileriyle bir toplantı gerçekleştirmesi bekleniyor.

İran ile P5+1 ülkeleri arasında imzalanan nükleer anlaşmanın üzerinden yaklaşık bir yıl, ekonomik ve mali yaptırımların kaldırılmasının üzerinden ise 6 ay geçmesine karşın Tahran yönetimi henüz beklentilerine ulaşamadı. ABD'nin tek taraflı bankacılık yaptırımları ve finans sistemine giriş engeli İran'ın hareket alanını sınırlıyor.

İran'ın yurt dışında bloke edilmiş yaklaşık 100 milyar dolarlık mal varlığının serbest bırakılacağı beklentisine karşın Tahran'ın bunun cüzi bir kısmını elde edebildiği belirtiliyor. ABD'nin ihtiyatlı tutumunun, İran'ın terör finansmanıyla suçlanmasının yanı sıra balistik füze denemelerinden de kaynaklandığı ifade ediliyor.

Yorumlar