İİT 3. Su'dan Sorumlu Bakanlar Toplantısı

- Orman ve Şu İşleri Bakanı Eroğlu: - "Bazı Müslüman ülkelerin içinde büyük nehirler akıp geçiyor ama bu ülkeler susuzluk çekiyorlar. Zengin Müslüman ülkeler, bir Müslümanın dahi susuz kalmasına razı olmamalılar. Yoksa hepimiz bundan mes'ulüz."

Google Haberlere Abone ol
İİT 3. Su'dan Sorumlu Bakanlar Toplantısı

İSTANBUL (AA) - Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu, bazı İslam ülkelerinin ciddi su sorunu çektiğini belirterek, "Bazı Müslüman ülkelerin içinden büyük nehirler akıp geçiyor ama bu ülkeler susuzluk çekiyorlar. Zengin Müslüman ülkeler, bir Müslümanın dahi susuz kalmasına razı olmamalılar. Yoksa hepimiz bundan mes'ulüz." dedi.

Eroğlu, Conrad Otel'de düzenlenen "İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 3. Su'dan Sorumlu Bakanlar Toplantısı" açılış töreninde, su kıtlığının ve su kaynakları üzerindeki baskının giderek fazlalaştığı ve iklim değişikliğinin de etkisiyle su ile alakalı pek çok meselenin yaşandığı günümüzde suyla ilgili konularda iş birliğinin her zamankinden daha da önemli hale geldiğini söyledi.

Dünyada, özellikle de İslam coğrafyasında su kaynaklarının etkili yönetimi için bölgesel ve uluslararası iş birliğinin, bütün ülkeler için öncelikli konular haline geldiğini anlatan Eroğlu, bu toplantı kapsamında, bazı ülkelerle ikili anlaşmalar yapmayı öngördüklerini aktardı.

Eroğlu, bütün İslam ülkeleriyle, bilgi transferi başta olmak üzere yeni projelerin geliştirilmesi, yatırım, müşavirlik ve eğitim çalışmaları gibi birçok konuda iş birliği yapmaları gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Afrika kıtasına yönelik çalışmalarımız kapsamında buradaki su kıtlığıyla mücadele gayesiyle içme suyu kuyuları açmakta ve sürdürülebilir su yönetimi konusunda iş birliği yapmaktayız. Bakanlığımız, TİKA ile birlikte Etiyopya, Sudan, Burkina Faso, Somali, Nijer, Mali ve Moritanya’da takriben 1,6 milyon kişiye içme suyu temin edilmesine öncülük etmiştir. Ayrıca Cibuti’nin Başkenti Cibuti şehrini taşkınlardan korumak ve içme suyu sağlamak maksatlı bir barajın inşası için gerekli bütün etüt ve proje çalışmaları DSİ Genel Müdürlüğünce tamamlanmıştır. Moritanya’da temel içme suyu parametrelerinin analizini yapacak laboratuvar kuruldu. Meteoroloji alanında, bakanlığımızca düzenlenen 41 adet uluslararası kursta toplam 525 kişiye eğitim verilmiştir. Bu toplantılara Afrika ülkelerinden 127 kişi iştirak etmiştir."

Türkiye Su Enstitüsü (SUEN) ile 20 ülkeden 400’den fazla su ve atık su uzmanına yönelik eğitim programları düzenlediklerini belirten Eroğlu, buraya katılanlara su konusunda önemli bilgiler verildiğini ifade etti.

Eroğlu, Türkiye'de çok sayıda su tüneli, baraj, modern sulama tesisleri, arıtma tesisleri yaptıklarını, şehirlerin 2040, 2050 ve hatta 2071 yıllarını planladıklarını aktardı.

İşletmeye aldıkları 98 içme suyu projesiyle, 41 milyon kişiye vatandaşımıza içme suyu temin ettiklerini vurgulayan Eroğlu, "İnşaatları devam eden 42 proje tamamlandığında 22 milyon kişiye daha ilave içme suyu sağlanmış olacaktır. Gayretli çalışmalar ile İstanbul’un 2071 yılına kadar su problemini tamamen çözdük. Ayrıca İstanbul’da topografya engelinin üstesinden gelebilmek ve hem ülkemiz sınırları içinde hem de ülke dışında suyun bol olduğu alanlardan suya ihtiyaç olan alanlara iletilmesi için en son teknolojileri kullanmaya başladık." diye konuştu.

- "Türkiye su zengini bir ülke değil"

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 28-30 Mayıs'ta Konya’da yaklaşık 30 Afrika ülkesi için "Birleşmiş Milletler Çölleşme İle Mücadele Sözleşmesi Arazi Tahribatının Dengelenmesi Hedeflerinin Belirlenmesi Çalıştayı" düzenleneceğini açıklayarak, şu bilgileri verdi:

"Genel anlayışın aksine, Türkiye tatlı su kaynakları açısından zengin bir ülke değildir. Su kaynaklarımız, bölgelerimiz üzerinde eşit dağılmamıştır. Ayrıca nehir akımlarımız çok değişkendir. Bu itibarla su kaynaklarımız, mevcut ve öngörülen ihtiyaçları karşılamak için her zamanda ve her yerde yeterli değildir. Bunların yanı sıra nüfus artışı, hızlı şehirleşme ve sanayileşme bizi su kaynaklarımızı etkin şekilde kullanmak ve korumaya mecbur etmektedir. Bu bakımdan kirliliği önlemek, azaltmak, atık suyu arıtmak, yeniden kullanmak ve sulama metotlarımızı geliştirerek sudan tasarruf etmek için bütün imkanlarımızı seferber ettik."

Türkiye'nin iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgede olduğunun altını çizen Eroğlu, bu durumun, Dicle ve Fırat nehirleri de dahil olmak üzere, su kaynakları üzerinde önemli bir baskı oluşturduğunu kaydetti.

Eroğlu, bu yüzden su kaynaklarının kıyıdaş ülkelerce etkin bir biçimde kullanımı, bilgi ve teknoloji transferini temel alan verimli iş birliği yapılması, su tasarrufu için yeni sulama sistemlerinin devreye sokulması ve suyun kirlenmesini önleyici tedbirlerin alınması konularında iş birliği yapılması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye olarak modern su yönetimi teknolojilerini kullandıklarını anlatan Veysel Eroğlu, "Su ve atıksu arıtımı ve verimli sulama konularında büyük bir tecrübeye sahibiz. Bu teknolojilerin uygulanması çok zor değildir. Bunları mali imkanlar ve basit tekniklerle gerçekleştirmek için nitelikli insan kaynaklarına sahibiz. İslam İşbirliği Teşkilatı Su Vizyonu belgesinin hedefi doğrultusunda, su temini, su arıtımı ve sulama konularında sahip olduğumuz bu tecrübe, teknoloji ve uzmanlığı komşularımız olan ülkeler ve bölgedeki diğer ülkeler ile paylaşmaya hazırız. Biz her zaman suyun bir iş birliği kaynağı olması gerektiğine inanıyoruz ve faydalarının paylaşımı esasına da gerçekten inanıyoruz." şeklinde konuştu.

Eroğlu, İslam aleminde bazı ülkelerin büyük susuzluk çektiğini, çölleşmeye maruz kaldığını belirterek, "Gelin hep birlikte bir seferberlik ilan edelim. Çok zor bir şey değil. Bazı Müslüman ülkelerin içinden büyük nehirler akıp geçiyor ama bu ülkeler susuzluk çekiyorlar. Zengin Müslüman ülkeler, bir Müslümanın dahi susuz kalmasına razı olmamalılar. Yoksa hepimiz bundan mes'ulüz. Böylelikle toplantımızın en müşahhas çıktısı olarak kurulacak Su Konseyi’nin üye ülkeler arasında iş birliğini teşvik ederek refah seviyesini arttırmaya imkan tanıyan bir vasıta olmasını samimiyetle ümit ediyorum." ifadelerini kullandı.

- "Su kıtlığı İİT üyesi ülkelerin 3'te birini etkiliyor"

İİT Genel Sekreter Yardımcısı Muhammad Naeem Khan da su kıtlığının, teşkilat üyesi ülkelerin üçte birini ciddi şekilde etkilediğini söyledi.

Su konusunda çeşitli sorunlar yaşandığını dile getiren Khan, “Su bazı ülkelerde kuraklığa, bazılarında ise sel gibi doğal afetlere neden oluyor. Bunları önlemeye yönelik ciddi adımlar atılması gerekiyor.” dedi.

Khan, suyun önemli bir temel kaynak olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Suya bağlı yoksulluğun azaltılması için suyun uygun şekilde kullanılması ve yönetilmesi gerekiyor. Üye ülkelerdeki nüfusun yüzde 84’ü, suyun kullanımı konusunda dünyanın diğer ülkelerinden geride kalmış durumda. Ancak son dönemde önemli adımlar atılıyor. Bu kapsamda, Su Konseyi'nin kurulması önemli bir aşama. Bu kurum, suyla ilgili konularda önemli çözümler getirecek. Su güvenliği çok stratejik önem taşıyor. Bu konuyla ilgili sorunların ortak şekilde yapılacak projelerle çözülmesi gerekiyor."

Yorumlar