Hasan Akar'ın "Atatürk'e hakaret'' davası
- Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nce "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret ile halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçlarından yargılanan Hasan Akar'ın, "suçun vasfı, mahiyeti, mevcut delil durumu, kuvvetli suç ve kaçma şüphesi" bulunması nedeniyle tutuklanmasına karar verildi
İSTANBUL (AA) - Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nce "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret ile halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçlarından yargılanan Hasan Akar'ın, "suçun vasfı, mahiyeti, mevcut delil durumu, kuvvetli suç ve kaçma şüphesi" bulunması nedeniyle tutuklanmasına karar verildi.
Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, hakkında
tutuklamaya yönelik yakalama kararı bulunan Hasan Akar, avukatıyla
katıldı.
Duruşmada savunma yapan Akar, söylediği sözleri hatırlamadığını,
bu sözler konusunda üslubunun yanlış olduğunu ifade ederek, ''Bazı
kitaplarda böyle olduğu için konuşmamda bu kitaplardan nakil
yaptım. Nutuk, Tarihi Gerçekler, Cami Kıyımı gibi buna benzer
kitaplar ve internette dolaşan belgeler bu şekilde geçtiği için ben
bu beyanları naklettim. Dini hassasiyetim ve araştırmacı oluşumdan
dolayı bana soru sordular, ben bunlara yanıt verirken o atmosfere
göre söylediğim yanlış olan bir üslupla ifade edilmiştir. Benim bu
milletin ahlakına ve ilmine pozitif yönde vesile olduğum binlerce
saat nasihatımın içinden söz konusu videodaki üslubumdaki kusuruma
müsamaha ile bakacağınızı ümit ediyorum.'' dedi.
Provokasyon amacıyla videonun internete servis edildiğini
savunan Akar, videonun yayınlanması konusunda kendisinden müsaade
istenmediğini, bu şekilde internete servis edildiğini
söyledi.
Akar, savunmasını şöyle sürdürdü:
''Kırıkhan'daydım. Yakalama kararından dolayı serbestliğim
olmadığı için hukuki girişimlerde bulunamadım. Youtube'da
yayınlandığını duydum. Bilerek böyle bir konuşma yapmadım. Ben
kitapları naklettim. Sağdan soldan topladığım bilgileri naklettim.
İnternetten malum videoların silinmesini ve üzerime isnat edilen
suçun kaldırılmasını talep ederim. Bu konuşmadaki üslubum
yanlıştır. Bilerek böyle bir suç işlemedim. Referandumdan 1 ay önce
bana telefon geldi. Bakırköy'de çay bahçesinde kim olduğunu
bilmediğim, kod isim kullanabilir, biriyle görüştüm. FETÖ'cüler bu
şekilde kod isim kullanmaktadır. Bana FETÖ aleyhindeki konuşmaları
silmemi ve 2-3 dakika lehine konuşmamı ve referandumda 'hayır' deme
şartıyla bir şey yapmayacaklarını söyledi. Fakat böyle yapmazsam
hiçbir itibarımın kalmayacağını söyledi. Kim olduğunu bilmiyorum.
2012'de 'Münafık' diye FETÖ ile ilgili bir konuşmam vardı. Onu
kaldırmam istendi. Ben de kızdım, kalktım. Başıma bu geldi. Ankara
takipsizlik kararı verip, video kaldırıldıktan sonra bu şekilde
yeniden işleme koydular. Ben bundan şüpheleniyorum.''
Akar'ın avukatı Mustafa Arıboğa da müvekkilinin yıllardır dini
sohbetler yaptığını, belli bir gruba hitap ettiğini, videonun
kaldığı sitenin 3-4 kere çökertildiğini, videonun asıllarının
bulunamadığını, videonun yayınlanış ve suçun işleniş tarihi
itibarıyla Atatürk'ü Koruma Kanunu kapsamında suçun işlendiğini
düşünmediklerini belirterek, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun
oluşmadığını, olayın bu suçla alakası olmadığını savundu.
Avukat Arıboğa, daha önce takipsizlik kararı verilen bir suçla
ilgili yeniden bir soruşturma açılamayacağını ifade ederek,
''Müvekkilim pişman ve üzgün olduğunu, üslubunun kendisine
yakışmadığını ifade etmiştir. Tutuksuz yargılanmasını talep
ediyoruz. Basın tarafından mahkemeye uygulanan dolaylı bir baskı
var. Müvekkilimin bugüne kadar mahkemeye getirilmeyişinin nedeni,
basının bu haksız baskısının dinmesinin beklenmesiydi.'' diye
konuştu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen İbrahim İpekoğlu da gönüllü
olarak birkaç arkadaşıyla Hasan Akar'ı iman hakikatlerini
anlatırken videoya çektiklerini, sosyal medyada ve sitede
yayınladıklarını, Akar'ın ilmi, İslami ve iman konularında
araştırmacı olduğunu, kendi aralarında yaptıkları sohbetleri
çekerek, yayınladıklarını söyledi.
İpekoğlu, sitelerinin saldırıya uğrayıp çökertildiğini
anlatarak, ''Hasan ağabey FETÖ ile ilgili işleri deşifre edince bir
gün sonra sitemiz çökertildi. Video o nedenle ortalıkta kalmadı.
Aradan 10 sene geçmiş olan bu video kumpas olarak verilmiştir, diye
düşünüyorum. Biz bu videoyu yaptık ancak bizim istemimiz dışında
aleyhine olarak yayınlandı. Biz yayınlamadık.'' dedi.
Dosyadaki CD'nin izlenmesi sonucunda, CD içinde TVNET'de yapılan bir açık oturumun görüntülerinin olduğu ve sanığın görüntülerde bulunmadığı tutanağa geçti.
Sanık Hasan Akar, ''Beraatimi istiyorum.'' dedi.
Avukat Arıboğa da ''Müvekkilimin tahliyesini talep ederim.'' diye konuştu.
Mahkeme, olaya konu olan ve Kanal D ile birçok televizyon kanalında 9 Mayıs 2017'de yayınlanan videonun Kanal D'den istenmesine ve videonun ne şekilde yayınlandığının, sanığın onayının alınıp alınmadığının sorulmasına karar verdi.
Suçun vasfı, mahiyeti, mevcut delil durumu, kuvvetli suç ve kaçma şüphesi bulunması nedeniyle mahkeme, Akar'ın tutuklanmasını kararlaştırarak, duruşmayı erteledi.
Akar, Metris Cezaevine götürüldü.
-İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheli Hasan Akar olduğu söyleyen kişinin, 9 Mayıs 2017'de saat 19.00 sıralarında Kanal D ana haber bülteninde bir videosunun yayınlandığı ifade edildi.
Kolluk kuvvetleri tarafından şüpheli Akar'ın atılı suçlarla ilgili ifadesine başvurulmak üzere adresine gidildiği, bulunamadığı, atılı suçların niteliği göz önünde bulundurularak, Akar hakkında Bakırköy 1. Sulh Ceza Hakimliğince yakalama kararı verildiği belirtilen iddianamede, soruşturmaya konu videoda Mustafa Kemal Atatürk, annesi ve babası hakkında hiçbir tarihi belgeye, gerçekliğe, delile dayanmayan, açık küfür içerecek şekilde Atatürk'ün hatırasına alenen hakarette bulunduğu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca aynı video ile ilgili olarak, videonun çekildiği alanın belli olmaması, videonun aleniyet kazanıp kazanmadığı hususunun anlaşılmaması gerekçeleriyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği hatırlatıldı.
İddianamede, şu değerlendirilmelerde bulunuldu:
''Bu kararın cumhuriyet başsavcılığımız açısından bağlayıcılığının bulunmadığı, suça konu videonun birçok ulusal televizyon kanalında, yargı alanımızda bulunan Kanal D televizyon kanalında yayınlandığı, aleniyet kazandığı, dolayısıyla 9 Mayıs 2017'de yeni bir suçun ortaya çıktığı, Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret suçu açısından eylemin sübuta erdiği, şüphelinin videosunun son kısmında 'biz toplama yapmışız, çıkarma yapmışız, biz fark ettiğimiz her şeyi planlamışız' diyerek videoyu çekmekteki amacının itibar suikastı olduğunu, toplumun bir kesiminin sinir uçları ile oynamayı, toplumu tahrik etmeyi amaçladığını açıkça ortaya koyduğu, dosya kapsamındaki tüm delillere göre atılı suçların şüpheli tarafından işlendiği, kamu davası açmaya yeterli delilin bulunduğu anlaşılmaktadır.''
İddianamede, şüpheli Hasan Akar'ın ''Atatürk'ün hatırasına
alenen hakaret'' ile ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik
etmek'' suçlarından 2,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezasına
çarptırılması isteniyor.
Yorumlar