Hain saldırının sağlıkçı tanıkları Marmaris’te yaşadıklarını anlattı (1)

- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Muğla'nın Marmaris ilçesinde konakladığı otele FETÖ mensubu askerlerin düzenlediği saldırının ardından yaralı polislere müdahalede bulunmak için bölgeye giden sağlık çalışanları, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlattı - Marmaris 1 No'lu 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu'nda görev yapan Talay: - "Tabii ki ölüm korkusu yaşadık çünkü etrafımızdan kurşunlar geçiyordu. Nereden geldiği belli olmayan ateşler açılıyordu. Helikopter size karşı kurşun yağdırıyordu ve çok korkutucu bir şeydi. Tabii ki bu bizim mesleğimizi yapmamıza engel olmayacaktı. Korktuk ama işimizi de en iyi şekilde yapmaya çalıştık" - Muğla Akyaka UMKE İstasyonu'nda görev yapan Sarıkamış: - "Yaralıları taşırken şehit polisin silahını gördüm. Bir tane polis vardı yanımızda başka da polis yoktu. Çatışma devam ederken silahı aldım. Tabii vatan savunması yapıyorduk orada. Hiç şüphe etmeden ateş edecektim, tetiğe basmak için tereddüt etmeyecektim. Öyle bir şey yaşamadık. Orada diğer polisler geldikten sonra silahı teslim ettim"

Google Haberlere Abone ol
Hain saldırının sağlıkçı tanıkları Marmaris’te yaşadıklarını anlattı (1)

MUĞLA (AA) - DURMUŞ GENÇ - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Muğla'nın Marmaris ilçesinde konakladığı otele Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu askerlerin düzenlediği saldırının ardından yaralı polislere müdahalede bulunmak için bölgeye giden sağlık çalışanları, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını Anadolu Ajansına anlattı.

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konakladığı otelden ayrılmasının ardından düzenlenen saldırıda ve sonrasında çıkan çatışmada yaralananlara müdahale etmek için bölgeye giden sağlık ekipleri, görevlerini yerine getirebilmek için adeta ölüme meydan okudu.

Çatışmanın devam ettiği dakikalarda 112 Komuta Kontrol Merkezine, saldırıda yaralılar olduğunun bildirilmesi üzerine Muğla Sağlık Müdürlüğünce bölgeye 8 ambulans, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ile 24 sağlık personeli gönderildi.

Olay gecesi otele ilk ulaşan Marmaris 1 No'lu 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu'nda acil tıp teknisyeni olarak görev yapan Aysel Talay, 15 Temmuz gecesi helikopterden otele ateş açıldığı ve olay yerinde yaralı olup olmadığına dair kontrol amaçlı çıkış yapmaları talimatı geldiğini söyledi.

Talay, bölgeye ulaştıklarında bir helikopterin otelin giriş kapısı üzerinde havada beklediğini gördüklerini, buna rağmen ambulanstan inerek yaralı olup olmadığını kontrol etmek için otele giriş yaptıklarını kaydetti. Otele girdiklerinde resepsiyon, lobi ve güvenlik kısmının tamamen boşaltıldığını anlatan Talay, biraz daha ileriye gittiklerinde ise birkaç kişiyle karşılaştıklarını ve yaralı olup olmadığını sorduklarını ifade etti.

Bulundukları kısımda yaralı olmadığını öğrendiklerini belirten Talay, "Otelden dışarı çıktığımızda silah sesleri duyulmaya başladı. Bir sivil polis tarafından bu esnada uyarıldık. Helikopterden askerlerin sahile iniş yaptığı, her an çatışma çıkabileceği ve siper almamız gerektiği söylendi. O esnada ekip olarak toplanıp güvenli bölgeye ayrılacaktık. Bir sivil polis yanımıza geldi ve bizimle beraber ambulansa bindi. Bizi caddeye kadar çıkardı. Burada sıcak çatışmanın yaşandığı yerin 20 metre kadar arkasına konuşlandık." dedi.

- "Yoğun ateş altında kaldık"

Komuta merkeziyle konuşurken ikinci bir helikopterin başka bir otelin bahçesine iniş yaptığını ve helikopterin askerleri o bölgeye indirdiğini anlatan Talay, şöyle konuştu:

"5 dakika sonra bizim önümüzde bulunan polislerle inen askerler arasında çatışma başladı. Karşılıklı yoğun ateş açılıyordu. Biz bir müddet ambulansın arka kısmına sığınmak zorunda kaldık çünkü kurşunlar bizim olduğumuz bölgeye de geliyordu. Birkaç dakika sonra bölgede yaralı polislerin olduğu bilgisi geldi. Bu arada olay yerine ulaşan başka bir ambulans ekibi, geri manevrayla olay yerine girerek ilk yaralıları oradan aldı. Bize daha sonra gelen ikinci bir haberde ise otelin içinde yaralıların olduğu söylendi. Çatışma bölgesinde olduğumuz halde sıcak çatışmanın ortasından otele giriş yaptık."

Otelin içinden sahil kısmına araç girmeyen bir bölgeden ambulansla giriş yaptıklarını ve yaralılara ulaşmaya çalıştıklarını vurgulayan Talay, villalar kısmından gelen bir polisin yaralıların içeride olduğunu söyleyerek kendilerini o alana götürmeye çalıştığını dile getirdi.

- "Şehit koruma polise uzun süre müdahale ettik"

Yaralıların olduğu kısma geçerken Akyaka UMKE ve Orhaniye 112 ekiplerinin de yanlarına geldiğini anlatan Talay, şöyle devam etti:

"3 ekip olarak villaların araçla gidilebilen kısmına kadar gittik ve çantalarımızı alarak yaralıların bulunduğu alana ulaştık. Dışarıda iki yaralı olduğunu gördük. İlk onlara müdahale etmek istedik ancak onların hafif yaralı olduğunu, ağır yaralının içeride olduğunu öğrendik. İçeriye girdiğimizde yatakta üzeri kapatılmış bir koruma polisi vardı. Müdahaleye başladığımızda kalbinin ve solunumunun durmuş olduğunu tespit ettik fakat müdahaleye etmeye devam ettik. Akyaka UMKE ekibi de bizimle beraber müdahale etti. Biz müdahaleye devam ederken Orhaniye ekibi de dışarıda bulunan 2 yaralıya müdahalede bulunmaya başladı. Bu sırada tekrar bir helikopter geldi ve ateş açmaya başladı. Biz 15 dakika kadar müdahalemize devam ettik. Helikopterden açılan yoğun ateş sonucu bulunduğumuz cam bölmeli odadan arka kısımdaki tuvalet kısmına geçtik. Işıkları kapattık. Sinyal gönderme ihtimaline karşı telefonlarımıza bakmamamız söylendi polisler tarafından. Dışarıyla hiçbir irtibat kuramadık."

- "Helikopter bulunduğumuz alana yarım saat ateş açtı"

Talay, helikopterin yarım saat kadar bulundukları alana ateş açtığını ve saklanmak zorunda kaldıklarını dile getirerek, "Helikopter uzaklaşmaya başlayınca bir polisi ve müdahalede bulunduğumuz şehit koruma polisi alarak dışarıya çıktık. Ambulansa geçtik ancak ambulansımız da kurşunlanmıştı. Ambulanstaki tüm arıza lambaları yanıyordu. Şehit ve yaralı polisimizi alarak olay yerinden ayrıldık." dedi.

- "4 saat iki ayrı sıcak çatışmanın arasında kaldık"

Yaklaşık 4 saat iki sıcak çatışmanın arasında kaldıklarını, güvenli olmadığı halde bölgeye giriş yaparak en kısa sürede müdahale yapmaya çalıştıklarını kaydeden Talay, "Tabii ki ölüm korkusu yaşadık çünkü etrafımızdan kurşunlar geçiyordu. Nereden geldiği belli olmayan ateşler açılıyordu. Helikopter size karşı kurşun yağdırıyordu ve çok korkutucu bir şeydi. Tabii ki bu bizim mesleğimizi yapmamıza engel olmayacaktı. Korktuk ama işimizi de en iyi şekilde yapmaya çalıştık." diye konuştu.

- Tepe lambaları ve farlarını kapattılar

Muğla Akyaka UMKE İstasyonunda görev yapan Özkan Sarıkamış da 2 hemşire ile olay gecesi nöbetçi olduklarını, darbe girişiminin ardından Marmaris'te çatışma olduğu bilgisi üzerine bölgeye çıkış yaptıklarını ifade etti.

Marmaris girişinde kendilerini durduran polis ekiplerinin tepe lambaları ve farlarının kapalı şekilde bölgeye gitmelerini söylediğini belirten Sarıkamış, şunları kaydetti:

"Bize çok ciddi, şiddetli bir çatışma olduğunu söylediler. Otelin önüne geldiğimizde çok sayıda sivil vatandaş vardı. Bölgeye ulaştığımızda bir helikopter tepemizde ateş etmeye başladı. Biz o ara arabanın yanına duvarın arkasına saklandık. Helikopter gittikten sonra otelde bize yaralılar olduğunu söylediler. Komuta Kontrol Merkezinin talimatıyla otelin alt tarafından Marmaris 1 No'lu ve Orhaniye ekibiyle sahil tarafından otele giriş yaptık. Tabii farlarımız ve tepe lambalarımız kapalı bir şekilde... İçerde de ciddi çatışmalar devam ediyordu. İçeriye girdiğimizde yaralı polislerin olduğu bölüme bizi götürdüler. Orada bir şehit polisimiz vardı otel odasında. Marmaris 1 No'lu ekibiyle biz müdahale yapmaya başladık şehidimize. Diğer arkadaşlarımız yaralı polislere müdahale ediyorlardı."

Müdahaleler devam ederken teröristlerin ateş ettiğini ve kurşunların nereden geldiğini bilmediklerini ifade eden Sarıkamış, "Otel odasında gelen mermiler nedeniyle her yer delik deşikti. Müdahale esnasında tekrar ikinci helikopterin sesini duyduk ve karartma yapmamızı söylediler bize. Odaların ışıklarını kapattık, herkes panik oldu ve odada mahsur kaldık, kapıyı kapattılar. Polisler tekrar çatışmaya gitti. Muhtemelen helikoptere ateş ediyorlardı. Biz içeride ne yapıldığını bilmeden orada bekledik. Marmaris doktorumuz şehit polisimiz için 'eks' kararını verdikten sonra yaralılara müdahale etmeye başladık." diye konuştu.

- "Şehit polisin silahını alarak arkadaşlarımı korumaya çalıştım"

Çatışma yaşanan bölgeden yaralıları ambulansa ulaştırmaya çalıştıklarını anlatan Sarıkamış, şöyle devam etti:

"Yaralıları taşırken şehit polisin silahını gördüm. Bir tane polis vardı yanımızda başka da polis yoktu. Çatışma devam ederken silahı aldım. Tabii vatan savunması yapıyorduk orada. Hiç şüphe etmeden ateş edecektim, tetiğe basmak için tereddüt etmeyecektim. Öyle bir şey yaşamadık. Orada diğer polisler geldikten sonra silahı teslim ettim. Birgül arkadaşımız da şehit polisimizin yanında kaldı, çıkamadı odadan. Ondan sonra yaralı polislerimizle de tabii orada gergin bir ortam vardı. Çıkmak istemiyorlar, ambulansa gitmek istemiyor, çatışmaya devam etmek istiyorlardı. Hem yaralılar hem de vatan savunması yapıyorlar ki bizim sağlık personelimiz de öyleydi. Hiçbir güvenlik önlemi olmadan içeriye girdik. Cumhurbaşkanımızın orada olup olmadığını da bilmiyorduk."

Çok sıkıntılı bir gece yaşadıklarına işaret eden Sarıkamış, her şeye rağmen yaralıları kurtarıp dışarıya çıkmayı başardıklarını söyledi.

(Sürecek)

Yorumlar