"Ha Suriye'deki gariplere sıkmışlar ha bize"

- FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminde babası ve iki ağabeyi ile tankların önüne geçen Emrah Akkan, kurşunların hedefi oldu - Babasını kaybeden, kendisi ve bir ağabeyi yaralanan Akkan: - "Babamız şehit oldu, çok şükür şereflerin en büyüğüne nail oldu. O adam ne yapabilirdi ki genç delikanlı karşısında, yapabileceği hiçbir şey yoktu. Elinde silah yoktu. Karşısında bir savaşın verdiği edep, ahlak bile yoktu. Ha Suriye'deki gariplere sıkmışlar, ha bize. Onlar savaşın içindeydi biz değildik ama aynısını yaşattılar bize" - "Onlara izah etmeye gittik, başka bir şey değildi ki gayemiz elimizde silah yoktu, bir şey yoktu, onlara sıkacak halimiz yoktu ki. Amacımız bu devletin kimin olduğunu öğretmekti, başka bir şey değildi. Çok şükür bizden sonra hepsine tek tek öğrettiler"

Google Haberlere Abone ol
"Ha Suriye'deki gariplere sıkmışlar ha bize"

ANKARA (AA) - YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karşı babası ve iki ağabeyi ile tankların önünü kesen Emrah Akkan, 15 Temmuz gecesi babası Tevfik Akkan'ı kaybetti, ortanca ağabeyi ve kendisi de yaralandı.

Akkan, "Babamız şehit oldu. Çok şükür şereflerin en büyüğüne nail oldu. O adam ne yapabilirdi ki genç delikanlı karşısında, yapabileceği hiçbir şey yoktu. Elinde silah yoktu. Karşısında bir savaşın verdiği edep, ahlak bile yoktu. Ha Suriye'deki gariplere sıkmışlar, ha bize. Onlar savaşın içindeydi biz değildik ama aynısını yaşattılar bize." dedi.

Darbe girişimi gecesi midesine aldığı kurşunla yaralanan ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gören 30 yaşındaki aşçı Emrah Akkan, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Akkan, evde sırt ağrısı şikayetiyle hasta yatarken, İstanbul'dan bir arkadaşının "darbe var" diye araması üzerine yaşananları öğrendiğini söyledi.

Hemen Gölbaşı ve MİT yakınında oturan tanıdıklarını aradığını ve televizyonda haberleri izlediğini anlatan Akkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine, eşlerini ailelerinin yanına bırakarak iki ağabeyi ve babasıyla yola çıktıklarını söyledi.

Genelkurmay'a doğru giderken Beştepe'de tankları görünce durduklarını, önlerini kestikleri için orada bir arbede yaşandığını belirten Akkan, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:

"Arabadan indik. Büyük abim yaralılara yardım ederken ortanca abim ve babam Tevfik Akkan ile önlere doğru gittik. 30 saniye var ya da yok üçümüzü de düşürdüler. Babam, ben, abim, 15 dakika yerde kaldık. Tanklar izin vermediği için ambulanslar da gelemedi. Bizimle birlikte çok kişiyi vurdular. Düştüğümde abimin vurulan birini tankın önünden çektiğini gördüm. Sonra babamı arabaya bindirdik, hastaneye getirdik. Ben vurulduğumun farkında bile değildim, nefesim kesilmişti sadece sonra kendimden geçmişim. Midem ve karaciğerim parçalanmış. Düzeliyor o da çok şükür fazla bir şeyim kalmadı."

- "İdamsa idam, ne gerekiyorsa yine yapalım"

Ağabeyinin taburcu edildiğini ve durumunun iyi olduğunu anlatan Akkan, "Babamız şehit oldu. Çok şükür şereflerin en büyüğüne nail oldu. O adam ne yapabilirdi ki genç delikanlı karşısında, yapabileceği hiçbir şey yoktu. Elinde silah yoktu. Karşısında bir savaşın verdiği edep, ahlak bile yoktu. Ha Suriye'deki gariplere sıkmışlar, ha bize. Onlar savaşın içindeydi, biz değildik ama aynısını yaşattılar bize." ifadelerini kullandı.

Tankların yanına gittiklerinde rütbeli askerleri gördüğünü, bu kişilerin "gidin" diye bağırıp küfür ettiğini aktaran Akkan, "Biz de 'Bu millet bizim, siz bu milletin adamısınız, biz bu milletin adamıyız'ı anlatmaya çalıştık. Onlara izah etmeye gittik, başka bir şey değildi ki gayemiz, elimizde silah yoktu, bir şey yoktu, onlara sıkacak halimiz yoktu ki. Amacımız bu devletin kimin olduğunu öğretmekti, başka bir şey değildi. Çok şükür bizden sonra hepsine tek tek öğrettiler." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan bunları yapanların cezalandırılmasını isteyen Akkan, "Oradakilerin hakkını yedirmesinler, biz başka bir şey istemiyoruz reisten. İdamsa idam, ne gerekiyorsa yine yapalım, derslerini verelim, bir daha kalkışmasınlar." dedi.

- "Herkesin cezasını versinler"

Emrah Akkan, Türkiye'nin iyi yerlere geldiğini ve daha iyi yerlere layık olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Biz düşseydik, sadece biz düşmeyecektik ki İslam alemi düşecekti. Çok şükür düşürmedik, düşürmediler, hamdolsun. Bugün aynı şey olsa bu halimle çıkarım. Biz o gün evden zaten ağlayarak çıktık. Bizi, 80'leri anlatarak büyüttüler. O ihtilal zamanlarını okuduk, gördük yapılanları. O kadar asker, polis öldü, garip insanlar öldü. Onları düşünerek ağlayarak, 'yine onlar olmasın' diye çıktık evden. O zaman kimsenin haberi yoktu. Bizim haberimiz olduğu halde evde oturamazdık ki. O gün çoğu kişi marketleri, benzinlikleri boşaltmış, herkes bir şeylerin peşine düşmüş. Evden çıkarken eve gideceğimizi, gitmeyeceğimizi değil, evdekilerin ekmeği var mı, yok mu onu bile bilmiyorduk. Onlar bizim vatanımıza değil, evimize girdiler. Vatanımız olmazsa evimiz olmazdı ki bizim. Herkesin cezasını versinler. Çoğu kişinin haklarını yediler, onların da haklarını alsınlar."

Yorumlar