"FETÖ'nün eğitimdeki sahte 'tekel' algısı kırılacak"

- Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Prof. Dr. Akgün: - "FETÖ, yurt dışında sanki Türk milletinin resmi temsilcisiymiş gibi sanal ve sahte bir algı yarattı. Maarif Vakfı ile yurt dışında FETÖ'nün eğitimdeki sahte tekel algısını kırmayı amaçlıyoruz" - "Birleşmiş Milletler'e üye 193 ülke var. Maarif Vakfının eğitim faaliyetlerini vizyon ve ideal olarak tüm dünyaya taşımayı amaçlıyoruz" - "Dünyanın her yerinde eğitim alanında bir marka haline gelmeyi, yerel değerler ile evrensel bilgiyi buluşturan ve diplomalarına uluslararası alanda saygı duyulan prestijli bir eğitim müfredatı ve içeriği hazırlamayı hedefliyoruz" - "Sadece yurt dışında okullar açmakla yetinmeyeceğiz, vakıf merkezinde bir Ar-Ge altyapısını kuracağız"

Google Haberlere Abone ol
"FETÖ'nün eğitimdeki sahte 'tekel' algısı kırılacak"

ANKARA (AA) - Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) yurt dışında eğitimdeki sahte "tekel" algısını kırmayı amaçladıklarını belirterek, "Maarif Vakfının eğitim faaliyetlerini vizyon ve ideal olarak tüm dünyaya taşımayı amaçlıyoruz." dedi.

Akgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vakfın adında da yer alan "maarif" kelimesinin "eğitim, irfan, hikmet geleneği ve kültür alışverişi" anlamlarını içinde barındırdığını ifade etti.

Dünyanın farklı ülkelerindeki halklar ile Anadolu insanının bilgi birikimini, eğitim geçmişini, tecrübesini birleştirmek, tanıştırmak ve iletişim köprüsü kurmanın önemine işaret eden Akgün, "Maarifin bu anlamdaki eğitim felsefesi, ne yaptığından çok daha önemlidir. Anadolu insanının, Türkiye Cumhuriyeti'nin birikimini açacağı okullar ile yurt dışına taşımak ve buralarda alternatif bir eğitim kurumu, cazibe merkezleri haline getirmek amacımızdır. Türkiye'nin eğitim yoluyla doğru tanıtılmasına hizmet etmek istiyoruz." diye konuştu.

- "Bizim gizli bir ajandamız yok"

FETÖ'nün yurt dışındaki okullar aracılığıyla bu zamana kadar yaptığı işlerin, tüm Türkiye'nin birikimini ve değerlerini yansıtmaktan çok uzak olduğunu vurgulayan Akgün, söz konusu terör örgütünün, sadece dar bir grubun çıkarını temsil etmesine rağmen "Türkiye adına hareket ediyor" imajı verdiğini dile getirdi.

Bunun Türkiye'ye ve millete karşı haksızlık olduğunu kaydeden Akgün, "Kaldı ki onların gizli siyasi amaçlarının ne olduğu 15 Temmuz'da net biçimde ortaya çıkmıştır. Türkiye’nin eğitim markası tek bir grubun tekeline bırakılamaz. Maarif Vakfımız Türkiye'yi yurt dışında hakkıyla ve doğru biçimde temsil edecektir. Bu misyonumuzun ve sorumluluğumuzun farkındayız. Bizim gizli bir ajandamız yoktur, olamaz da. Biz Türkiye'nin uluslararası alanda yükselen prestijini, gücünü ve halkımızın değerlerini doğru temsil etmek zorundayız ve Maarif Vakfının kuruluş amacı tam da budur." değerlendirmesinde bulundu.

Akgün, vakfın kuruluş aşamasının büyük ölçüde tamamlandığını, merkezin İstanbul'da, bir ofisinin ise Ankara'da olacağını bildirdi.

Vakfın, ilgili kanuna göre yurt dışında anaokulundan üniversiteye kadar eğitim kurumu açma imtiyazına sahip olduğunu dile getiren Akgün, hatta Maarif Vakfının okul açtığı ülkelerde Türkiye'den başka kurumların okul açamayacağının da hüküm altına alındığını hatırlattı. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı 13 ülkede 66 okul bulunduğunu aktaran Akgün, bunların da ileride Maarif Vakfına devredileceğini söyledi.

Vakfın kuruluş amaçlarından birisinin, FETÖ'nün yarattığı tehdit ile mücadele olduğunu bildiren Akgün, "Hariciyemizin öncülüğünce, uluslararası hukuk ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilgili mevzuatı ve çalışma yapacağı ülkelerin yerel mevzuatları çerçevesinde faaliyette bulunacağız." dedi.

"FETÖ, yurt dışında sanki Türk milletinin resmi temsilcisiymiş gibi sanal ve sahte bir algı yarattı. Maarif Vakfı ile yurt dışında FETÖ'nün eğitimdeki sahte 'tekel' algısını kırmayı amaçlıyoruz." diyen Akgün, şöyle devam etti:

"Bu okulların hiçbirisi Türkiye Cumhuriyeti'nin okulları değil ama diplomasını Türkiye Cumhuriyeti'nin tanıdığı okullardı. Biz, şimdi hem felsefe hem de resmi anlamda, Türkiye Cumhuriyeti'ni, Türk insanının temsil ettiği değerleri yurt dışına taşıyacağız, yeni bir alternatif yapılanmaya gideceğiz. Oralarda yaşayan Türkiye'ye dost pek çok insan var. Türkiye parlayan bir yıldız, gelişen, kalkınan, uluslararası alanda saygı gören bir ülke, bir devlet konumuna geldi. Birleşmiş Milletler'e üye 193 ülke var. Bizim faaliyet sahamızı vizyon, ideal olarak bütün dünyaya taşımayı amaçlıyoruz. İlgili ülkeleri ziyaret edeceğiz.

Türkiye Maarif Vakfı üzerinden ihtiyaç duyulan ülkelerde okul açacağız. Ayrıca Türkiye'ye dost olan ve bu okulları kendi ülkesinin ulusal güvenliği açısından da tehdit olarak gören ülkelerin el koyduğu eğitim kurumları var. Bunlar basına da zaman zaman yansıyor. O ülkeler bu okulları devretmek istiyorlar ama nasıl yapılacağı konusunda fikirleri yok. Türkiye, o ülkelere Türkiye Maarif Vakfını adres gösteriyor."

- Ar-Ge merkezi kurulacak

Türkiye Maarif Vakfının, yeni kurulan bir vakıf olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin ve milletin bütün birikimini, desteğini arkasına alarak yurt dışında görüşmeler yapmaya başladığını bildiren Akgün, ülkelerdeki ilgili mevzuat çerçevesinde ve verilecek siyasi kararla devredilecek okulların işletme hakkını Maarif Vakfının üstleneceğini belirtti.

Birol Akgün, dünyanın her yerinde eğitim alanında bir marka haline gelmeyi, yerel değerler ile evrensel bilgiyi buluşturan ve diplomalarına uluslararası alanda saygı duyulan prestijli bir eğitim müfredatı ve içeriği hazırlamayı hedeflediklerini vurguladı.

Bu konuda da sadece yurt dışında okullar açmakla yetinmeyeceklerini, vakıf merkezinde bir Ar-Ge altyapısını kuracaklarını kaydeden Akgün, dünyada eğitim alanındaki yenilikleri takip edeceklerini, karşılaştırmalı eğitim sistemleri üzerine de çalışmalar yürüteceklerini söyledi.

- "İstihdam konusunda envanter çalışması yapıyoruz"

Akgün, vakıf özel hukuk hükümlerine tabi olduğundan, yurt dışı okullarda çalışanların istihdamı, okul açılması konusunda daha esnek bir yapı öngörüldüğünü belirterek, "İnsan kaynağı sorunumuz olmayacak. Yurt dışında çalışabilecek olan pek çok eğitim fakültesi mezunumuz var. Ayrıca yurt dışında, daha önce Türkiye'de eğitim alan yabancı uyruklu öğrenciler var. Onlardan da yararlanmayı düşünüyoruz. Bu konuda da bir envanter çalışması yapmaya başladık." dedi.

Kültüre ilişkin belli derslerin de Türkiye'den giden öğretmenler tarafından verilmesinin planlandığını dile getiren Akgün, "Dünyanın her yerinde de aslında sistem bu şekilde işliyor. Biz de bilinen bu yolları kullanacağız ama kaliteli, prestijli, hakikaten bir cazibe merkezi haline gelecek eğitim kurumları inşa etmek istiyoruz." dedi.

- "Türkiye’nin yeni ufkunu ve vizyonunu 193 ülkeye sizler taşıyacaksınız"

Vakfın yetkili kurullarının oluşturulmasından sonra, önce Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ile bir araya geldiklerini, ardından Başbakan Binali Yıldırım'ı ziyaret ettiklerini aktaran Akgün, son olarak da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Maarif Vakfı üyelerini kabul ettiğini ve böylece devlet büyüklerinin tavsiyelerini, talimatlarını ve beklentilerini öğrenme fırsatı bulduklarını ifade etti.

Erdoğan'ın görüşmede, "Her anlamda vakfı desteklediğini ve desteklemeye devam edeceğini" belirterek, "Türkiye'nin yeni ufkunu ve vizyonunu 193 ülkeye sizler taşıyacaksınız." ifadelerini kullandığını aktaran Akgün, şunları kaydetti:

"Burada özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin gönül coğrafyası diyebileceğimiz Balkanlar, Orta Asya ve Afrika ülkelerine ulaşılması ve öncelik verilmesi konusunda bizlere tavsiyelerde bulundu. Şunu da söyledi, 'Bu zamana kadar FETÖ Türk markasını, Türk kimliğini temsil etme tekelini kullandı ama bundan sonra bunu siz temsil edeceksiniz. Eğitim alanında bayrağı sizler taşıyacaksınız.' Türkiye'nin hak ettiği şekilde dünyanın her yerinde doğru şekilde temsil edilmesinin önemine işaret etti. 'Bu işi yapacak olan gönüllü fedakar insanlardır, doğru insanları bularak dinamizmi artırmak ve bunu hakikaten bir misyon, bir fedakarlık hikayesi olarak oralara taşımak sizin misyonunuzdur.'

Özellikle uluslararası alanda faaliyet gösteren TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü gibi kuruluşlarımızın sahadaki faaliyetlerde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim ve Dışişleri Bakanlıklarının da siyasi ve idari konularda bizlere her zaman yardımcı olacağını söylediler. Biz de kendilerine teşekkür ettik."

Yorumlar