Esed'in zulmünden kaçtı, PKK terörüne yakalandı

- Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde, PKK'lı teröristlerce bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda hayatını kaybedenler arasında bulunan Suriyeli Hasan'ın, 3 yıl önce Esed'in zulmünden kaçarak Türkiye'ye sığındığı öğrenildi - PKK'nın hain saldırısında hayatını kaybeden Hasan, geride gözü yaşlı eş ve 4 çocuk bıraktı - Hasan'ın eşi Zulfo: - "Gidip cenazeye baktım, yüzü yandığı için tanınmaz haldeydi. Bir kolu kopmuştu, diğer kolunda kalan elbisesinden tanıdım"

Google Haberlere Abone ol
Esed'in zulmünden kaçtı, PKK terörüne yakalandı

DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde, PKK'lı teröristlerce bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda hayatını kaybedenler arasında bulunan Suriyeli Abdurrahman Hasan'ın, 3 yıl önce Esed'in zulmünden kaçarak Türkiye'ye sığındığı öğrenildi.

Merkez Bağlar ilçesi Aydın Arslan Bulvarı'nda Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü binasına yakın noktada, teröristlerin 4 Kasım'da 3 ton patlayıcı yüklü minibüsü infilak ettirdiği saldırıda hayatını kaybeden Suriyeli Hasan, geride Muhammed (10), Lilav (9), Lava (6) ve Ahmet (2) adlı çocukları ile gözü yaşlı bir eş bıraktı.

Suriye'deki iç savaştan kaçarak Diyarbakır'a yerleşen ve işe gitmek için durakta beklediği sırada terör örgütü PKK'nın hain saldırısında 12 yıllık eşini kaybeden Nevruz Zulfo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkelerinde iç savaş nedeniyle su, yiyecek ve giyecek olmadığı için büyük zorluklar yaşadıklarını anlattı.

Haseke kentinde yaşadıkları eve bombanın isabet etmesi sonucu evsiz kaldıklarını, bu nedenle Türkiye'ye gelmeye karar verdiklerini söyleyen Zulfo, en küçük çocuğunun Türkiye'de dünyaya geldiğini bildirdi.

Diyarbakır'da hayırseverlerin desteğiyle giyecek ve yatacak yer bulduklarını, tek isteklerinin huzurlu bir şekilde yaşamak olduğunu aktaran Zulfo, eşinin önce lokantada, sonra kuru temizlemede çalıştığını, bu sayede geçimlerini sağladıklarını kaydetti.

Saldırının gerçekleştiği gün eşine kahvaltı hazırladığını ifade eden Zulfo, şöyle konuştu:

"Eşim kahvaltısını yaptı. Bir çocuğum hasta olduğu için onu hastaneye götürmemi istedi. Eşim çıktıktan bir süre sonra patlama oldu, evimin kapısı penceresi açıldı. Sanki birileri bana Abdurrahman'ın öldüğünü söyledi. Ben de kendimi hemen dışarı attım ve olay yerine gittim. Her yerde eşimi aradım. Morga gittim. Gidip cenazeye baktım, yüzü yandığı için tanınmaz haldeydi. Bir kolu kopmuştu, diğer kolunda kalan elbisesinden tanıdım."

Zulfo, 4 çocuğuyla yalnız kaldığını, artık ne yapacağını bilmediğini belirterek, bu konuda yetkililerden yardım istedi.

Hasan'ın kardeşi Yasir Hasan da ağabeyinden 3 ay önce Türkiye'ye geldiğini, burada kendisine bir yaşam kurduğunu söyledi.

Suriye'de Esed zulmünden kaçtıklarını anlatan Hasan, "Buraya geldik, 'Bir şekilde idare ederiz' dedik. Buraya geldiğimizde insanlar bize yardımcı oldu. Ev kiraladık, bazı dostlarımız bize iş ayarladı, çalışıyorduk. Burada tank top yok diyorduk, burada rahat bir şekilde uyuyabiliyorduk. Patlama sırasında deprem oldu sandım. Hemen ağabeyimi aradım, ancak ulaşamadım." ifadelerini kullandı.

Hasan, hastaneleri dolaşarak ağabeyini aradığını, morgda bulunan cenazeler arasında ağabeyini teşhis edemediğini belirterek, saldırıda ağabeyinin tanınmayacak hale geldiğini kaydetti.

Ağabeyinin geride 4 çocuk ve gözü yaşlı bir eş bıraktığını aktaran Hasan, "Allah milletin bu hale düşmesine sebep olanların yanına bırakmasın. Ağabeyimin cenazesini Suriye'ye gönderdik." dedi.

Yorumlar