Enerjisa Çağrı Merkezi açılış töreni

- AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik: -"20 saniye içinde çağrı merkezinden vatandaşa cevap verilmesi ve bu cevabın kalitesinin akredite kuruluşlarca daha sonra ölçülmesi halk odaklı bir siyaset, halk odaklı bir yaklaşımın en önemli örneklerinden biridir" - "Bu halk demokrasi tarihini yeniden yazdı. Bu halka kimsenin demokrasi dersi vermeye yetkisi yok. Demokrasi dersi öğrenmek isteyen gelsin Kazan'daki o çiftçiden öğrensin. İkiz evlatlarını şehit veren o aileden öğrensin" - "Ruhunu şeytana satmış tipler bu ülkede hakimiyet kuramaz"

Google Haberlere Abone ol
Enerjisa Çağrı Merkezi açılış töreni

ADANA (AA) - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "20 saniye içinde çağrı merkezinden vatandaşa cevap verilmesi ve bu cevabın kalitesinin akredite kuruluşlarca daha sonra ölçülmesi halk odaklı bir siyaset, halk odaklı bir yaklaşımın en önemli örneklerinden biridir." dedi.

Bakan Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz'ın katılımıyla gerçekleştirilen Enerjisa'ya ait Toroslar ve Başkent Elektrik Dağıtım AŞ (EDAŞ) Çağrı Merkezi açılışında, Türkiye'de ne kadar iyi hizmet üretilirse üretilsin kendileri açısından tek ölçünün vatandaşın memnuniyeti olduğunu söyledi.

EPDK Başkanı Yılmaz'ın konuşmasında sektördeki firmalara dönük "havuç ve sopa" söylemine değinen Çelik, "Oradan seslendim. 'Sopayı havuçtan biraz uzun tut' diye. Türkiye elektrik üretimi ve diğer konularda son derece stratejik ülke konumunu koruyor ama sonuçta son tüketicinin memnuniyeti, siyaset adamının aldığı notun derecesini belirliyor." ifadesini kullandı.

Çelik, dünyada bazı ülkelerin enerji, ekonomi ve diğer stratejik sektörlerde büyük oyuncu konumunda bulunduklarını ancak bu ülkeler için siyaset bilimcilerin "Devletin en zengin ama halkın en fakir olduğu ülkeler bunlar" diye ifadeleri olduğunu belirterek, devletin çok zengin, çok güçlü üretim mekanizmalarına sahip olabileceğini ancak bu durumdan halkın memnun olmaması halinde böyle bir ikilemin ortaya çıktığını anlattı.

Bakan Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"AK Parti iktidarları döneminde en çok dikkat ettiğimiz husus şudur, iktidara gelinceye kadar halkın sesini dinleyen, halka kulak veren bir siyaset anlayışı çoğu kez iktidara geldikten sonra halktan çok, bazı çıkar grupları, siyasi odakların, ekonomik ve oligarşik grupların sesini dinlemeye başlardı ve bir kopuş başlardı. Halkın sesini devlete taşımak üzere iktidara gelenler bir müddet sonra devletin sesini halka kabul ettirme şeklinde bir çelişkiye düşerler. Bizim her zaman hassas olduğumuz şey şudur, iktidara yürürken hangi sese kulak veriyorsak, halkın sesine, iktidardayken de aynı sese kulak vereceğiz. Halkın sesine kulak vermeye devam edeceğiz."

- "Kebap, şalgam, enerji"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak'ın enerji sektöründe halkın memnuniyetini artırmaya dönük ortaya koyduğu modelin Adana için çok kıymetli bir model olduğunu aktaran Çelik, "Sayın Bakana daha önce de söylemiştim. 20 saniye içinde çağrı merkezinden vatandaşa cevap verilmesi ve bu cevabın kalitesinin akredite kuruluşlarca daha sonra ölçülmesi halk odaklı bir siyaset, halk odaklı bir yaklaşımın en önemli örneklerinden biridir. Adanamız, pek çok özelliğinin yanı sıra bir enerji şehri, merkezi. Sabah da söyledim. Slogan: kebap, şalgam ve enerji... Bu üçünün Adana'yı temsil noktasında en önde bir marka olarak yola devam etmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.

Çelik, Bakan Albayrak'ın Adana hakkında ilettikleri hemen hemen her konuda süratle dönüş yaptığını, şu ana kadar hemen hemen halledilmeyen hiçbir meselelerinin olmadığını kaydetti.

Açılan merkezin Bakan Albayrak'ın da ifade ettiği gibi büyük bir enerji politikasının, büyük bir resmin küçük parçaları olduğuna işaret eden Çelik, şöyle devam etti:

"Adana olarak bunun bir parçası olarak, buna destek vermeye devam edeceğiz. Seçim zamanı da normal zamanda da hepimiz sahadayız. Vatandaşlarımızdan bu konuda çok şikayet alıyorduk. Bu şikayetlerin bir kısmı yapısal. Sektör büyüyor talep artıyor. Kalite konusunda vatandaşımızın isteği artıyor. Buna uygun bir şekilde hizmet vermek hepimizin boynunun borcu. İnşallah bu çağrı merkezleriyle vatandaşın sesine daha çok kulak verme, vatandaşın taleplerini daha çok dinleme ve daha hızlı bir şekilde taleplerini yerine getirme konusunda önemli bir adım atmış olacağız. "

- FETÖ'nün darbe girişimi

AB Bakanı Çelik, halkın her zaman her şeyin en iyisine layık olduğuna inandıklarını vurgulayarak, "Bu halk, gerçekten bu dünyada ne varsa bunun en iyisine layık bir halktır. Darbe girişimine karşı direniş sırasında tüm Türkiye, tüm dünyaya parmak ısırtacak bir direniş ortaya koydu. Adana da bunun bir parçası olarak son derece cesur, dirayetli bir direnç ortaya koydu. Buradan da şehitlerimiz var. İkiz polis memurlarımız var. Tüm bir Adana tek bir yürek olarak günler boyunca demokrasi, hukuk etrafında bu alçak ve hain darbe girişimine karşı son derece büyük bir direniş ortaya koyarak Türkiye'deki demokrasinin birinci sınıf bir demokrasi olduğunu, Türkiye'deki demokratik bilincin birinci sınıf bir demokratik bilinç olduğunu ortaya koydu." değerlendirmesinde bulundu.

"Şunu Avrupalılara çok sık söylüyorum gittiğim zaman. Bu halk demokrasi tarihini yeniden yazdı. Bu halka kimsenin demokrasi dersi vermeye bir yetkisi yok. Demokrasi dersi öğrenmek isteyen gelsin Kazan'daki o çiftçiden öğrensin. İkiz evlatlarını şehit veren o aileden öğrensin." ifadelerini kullanan Bakan Çelik, şöyle devam etti:

"Nitekim Avrupa basınında çok dolaşan bir kara propaganda bu süreç içerisinde yerle bir oldu. Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük bir kara propaganda yapıyorlardı. Diyorlardı ki 'diktatördür, otoriterdir'. Ben siyaset bilimciyim. Siyaset biliminde biz diktatörleri şöyle görüyoruz, halkına karşı tankların arkasına saklanırlar, halkıyla beraber tankın karşısına çıkmaya, halkıyla beraber savaş uçaklarının, savaş helikopterlerinin karşısına çıkmaya yürek ister. Bu yürek Sayın Cumhurbaşkanımızda görülmüştür. Halkı arkasına alarak bu direnişi gerçekleştirmiştir."

- "Ruhunu şeytana satmış tipler bu ülkede hakimiyet kuramaz"

Çelik, 15 Temmuz darbe girişimine karşı verilen direnişin millet olma bilincinin yeni bir sıçrama yaptığı, millet olma bilincinin yeniden yazıldığı, yeniden güncellendiği, yeniden yükseltildiği bir gün olduğunu dile getirdi.

Bunu bir bayrak gibi taşımaya mecbur olduklarına dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti:

"Her zaman Türkiye'deki büyük işleri kovalarken bunu düşüneceğiz. Her bir vatandaşımızın yüzüne baktığımızda da 15 Temmuz şehitlerinin niçin şehit olduğunu, canını verdiğini, gazilerin niçin o tehlikeyi göze aldığını göreceğiz. Hepsi şunu istediler. Bu ülkede şerefini satmış insanların hakimiyeti olmasın. Halk kimi başında görmek istiyorsa onlar yönetsin. Ruhunu şeytana satmış tipler bu ülkede hakimiyet kuramaz. Bu ülke ve insanları onurlu ve parlak bir geleceğe kol kola yürüyebilsinler. 'Onlar bize bu ülkeyi daha ileriye götürelim' diye canlarını feda ederek büyük fedakarlıklar göstererek yol gösterdiler. O sebeple biz siyasetçiler başta olmak üzere herkes sabahleyin bu dersi almış, bu mesajı almış olarak masaya oturmak durumunda. Bu bilinci yaptığımız her işe yansıtmak zorundayız. Bu ülkenin sahibi halktır. Halk ne derse o olur. Bu ülkede ne varsa, ne üretilirse neye sahipsek hepsinin sahibi halktır. Kimsenin halkın iradesi, halkın egemenliği altında bir hak iddia etmeye herhangi bir şekilde yetkisi yoktur."

Bakan Çelik, daha çok hizmet edeceklerini, daha çok üreteceklerini belirterek, "Unutmayalım ki yaptığımız işin kalitesi, vatandaşın bize verdiği notla ölçülür. Vatandaşın verdiği not başımızın tacıdır. O notu yükseltme konusunda elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Yorumlar