Ekonomistlerin “Brexit” imtihanı

- İngiltere’nin eski Başbakanı Margaret Thatcher’ın Ekonomi Başdanışmanı ve Cardiff Üniversitesi Ekonomi Profesörü Minford: - "Birlik'ten ayrılınca dünyanın geri kalanı ile daha serbest bir şekilde ticaret yapabileceğimizi düşünüyorum. Birçok insan AB’nin ne kadar korumacı olduğunun farkında değil" - Capital Economics Başkanı Bootle: - "AB’den ayrılmamız durumunda bir miktar belirsizlik olsa da bazı şeyleri iyi biliyoruz. Son 10 yıl içerisinde AB, ekonomik bir başarısızlık hikayesi oldu" - Nomura Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Stratejisti Ash: - "İngiltere, dünya ekonomisi için Çin gibi son derece sistemik bir ekonomi. Bu referandum İngiltere, Avrupa ve küresel ekonomi için son derece önemli"

Google Haberlere Abone ol
Ekonomistlerin “Brexit” imtihanı

LONDRA (AA) - GÖKHAN KURTARAN - Dünyanın önde gelen ekonomistleri, Birleşik Krallık'ta gelecek hafta yapılacak Avrupa Birliği (AB) referandumundan çıkacak olası ayrılık (Brexit) sonucunun etkileri konusunda ikiye bölünmüş olsa da çoğunluk, İngiltere’nin AB’de kalmasından yana görüş bildiriyor.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İngiltere’nin eski Başbakanı, “Demir Leydi” lakaplı Margaret Thatcher’ın Ekonomi Başdanışmanı ve Cardiff Üniversitesi Ekonomi Profesörü Patrick Minford, Brexit’in ülke ekonomisi için daha faydalı olacağını savunuyor. İngiliz ekonomisinde sert reformlar uygulanırken Thatcher’ın yanında bulunan Minford, “Bu son derece önemli bir seçim. Birlik'ten ayrılınca dünyanın geri kalanı ile daha serbest bir şekilde ticaret yapabileceğimizi düşünüyorum. Birçok insan AB’nin ne kadar korumacı olduğunun farkında değil.” dedi.

İngiltere’nin Birlik'ten ayrılması halinde "özgürce" AB dışındaki ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları imzalayabileceğini belirten Minford, İngiltere’deki referandum tartışmalarında sıklıkla gündeme gelen Türkiye’nin üyelik sürecine ilişkin olarak da, “Bence ne pahasına olursa olsun katılmamalısınız. Bu felaket bir kulüp. Olanlara bir bakın. Büyüme neredeyse durmuş durumda.” şeklinde konuştu.

Minford, AB’nin serbest bir pazar olmasına karşın kendi içerisinde son derece korumacı olduğunu vurgularken, “Şimdi Avro Bölgesinin yıkıntıları üzerine bir süper devlet inşa etmeye çalışıyorlar.” ifadesini kullandı.


- "AB, bilinmez bir istikamete sürükleniyor"


Londra merkezli Capital Economics’in kurucusu ve Başkanı Roger Bootle da Minford gibi, AB’nin bilinmez bir istikamete doğru sürüklendiğini savundu. Bootle, “AB’den ayrılmamız durumunda bir miktar belirsizlik olsa da bazı şeyleri iyi biliyoruz. Son 10 yıl içerisinde AB, ekonomik bir başarısızlık hikayesi oldu.” değerlendirmesinde bulundu.


- Ekonomistlerin yüzde 90'ı AB'den ayrılmanın ekonomiye zarar vereceğini düşünüyor


Bu arada, dünyaca ünlü ekonomistlerin çoğunluğu İngiltere’nin AB’de kalmasının hem İngiltere hem de AB için çok daha faydalı olacağı görüşünde.

İngiltere merkezli Ipsos MORI Sosyal Araştırmalar Merkezi tarafından yayınlanan araştırmaya göre, İngiltere’deki ekonomistlerin yüzde 90’ı AB'den ayrılmanın ülke ekonomisine zarar vereceğini düşünüyor.

Yaklaşık 600 ekonomistin katıldığı ankette, ekonomistlerin yüzde 88’i, İngiltere’nin AB’den ayrılmasının AB ihracat piyasasına darbe indireceğini belirtiyor. AB’den ayrılmanın İngiltere’de aile gelirlerini olumsuz etkileyeceğini düşünenlerin oranı da yüzde 82 seviyesinde.


- "Referandumun sonuçları tüm küresel ekonomiyi etkileyebilir"


Nomura Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Stratejisti Timothy Ash de referandumun sonuçlarının tüm küresel ekonomiyi etkileyebileceği uyarısında bulundu. Ash, “İngiltere, dünya ekonomisi için Çin gibi son derece sistemik bir ekonomi. Bu referandum İngiltere, Avrupa ve küresel ekonomi için son derece önemli. Referandumun sonucu ne olursa olsun, kesin olan bir şey varsa o da yükselen aşırı sağ, yükselen aşırı sol, göçmen karşıtı hareketler dikkate alındığında Avrupa çok zor bir durumda.” ifadelerini kullandı.


- Şirketler uyarıyor


İngiltere'nin bazı büyük şirketleri ise AB'den ayrılmanın iş imkanlarını ve ekonomiyi tehlikeye atacağı uyarısında bulunmuştu.

Aralarında British Telecom (BT), Marks & Spencer ve Vodafone gibi şirketlerin yöneticilerinin de bulunduğu grup, şubat ayında, “The Times” gazetesinde ortak bir mektup yayınlayarak, AB'den çıkışın İngiltere'de yatırım yapmayı düşünenleri caydıracağını belirtmişti. İş adamlarının yayınladığı uyarı mektubunu, 198 iş dünyası temsilcisi imzalamıştı.


- Brexit’in etkileri yıkıcı olabilir


Bu arada, düşünce kuruluşları ve araştırma şirketlerinin neredeyse tamamının projeksiyonları da Brexit’in ekonomi üzerinde negatif etkileri olacağı yönünde.

Merkezi Londra'da bulunan Mali Çalışmalar Enstitüsü (IFS), İngiltere’nin AB'den ayrılması durumunda, 2 yıl boyunca bazı yeni kemer sıkma tedbirleri uygulamak zorunda kalabileceği uyarısında bulundu. Düşünce kuruluşundan yapılan açıklamada, ekonomistlerin ortak görüşünün, İngiltere'nin AB’den ayrılması durumunda ekonominin küçüleceği yönünde olduğu hatırlatıldı.

İngiltere'nin Brexit sonrasında oluşabilecek şoklarla mücadele edebilmek için kesintilerin artırılarak devam ettirilmesine ihtiyaç duyulabileceği, 2019-2020 dönemine kadar kamu finansmanında yaklaşık 20-40 milyar sterlin arasında bir maliyetin oluşabileceği kaydedildi.


- "Hükümetin kemer sıkma tedbirleri uygulaması gerekebilir"


IFS Direktörü Paul Johnson da "Hükümetin bütçeyi istediği şekilde dengeleyebilmesi için mevcut kesintilere ek olarak, bir ya da iki yıl boyunca kemer sıkma tedbirleri uygulaması gerekebilir." değerlendirmesinde bulundu.

İngiliz düşünce kuruluşu Ulusal Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü (NIESR) ise İngiltere’nin birlikten ayrılması halinde fakir ailelerin devletten aldığı sosyal yardımların azalabileceği uyarısında bulundu. NIESR’nin açıklamasında, İngiltere’nin AB’den ayrılması durumunda ihtiyaç sahibi ailelerin devletten aldıkları yardımlarda aile başına yıllık 2 bin 711 sterlin seviyesinde kesinti uygulanabileceği bildirildi.

Açıklamada ayrıca, Brexit’in, İngiltere’nin 2020 yılına kadarki milli gelirini yüzde 6 azaltabileceği belirtilirken, bunun mevcut bütçede 2020 yılına kadar yaklaşık 44 milyar sterlin seviyesinde bir açık oluşturacağı, olası kesintilerin de sosyal yardımlardan yapılabileceği kaydedildi.

İngiltere Hazinesi AB referandumunda ülkenin birlikten ayrılması durumunda ekonomi üzerinde oluşabilecek kısa vadeli etkileri değerlendiren raporunda, ülkenin en az bir yıllık bir resesyon sürecine girebileceğini, ekonomik büyümenin ise yaklaşık yüzde 3,6 daha düşük olabileceğini belirtti. Raporda ayrıca, ayrılık sonrasında enflasyon oranının sert bir şekilde artabileceği, konut fiyatlarındaki artış oranının da yüzde 10 seviyesine yükselebileceği kaydedildi.

Birleşik Krallık'ta AB referandumu, 23 Haziran Perşembe günü yapılacak ve halka "Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB'den ayrılmalı mı?" sorusu yöneltilecek.

Yorumlar