Eğitim alanını düzenleyen tasarı Genel Kurulda

- Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: - "(6 bin 7 öğretmenin göreve iadesi) İade işlemleri bu öğretmenlerin aklandığı anlamına gelmez ancak suçlu olduğu anlamına da gelmez. Bu bir idari tedbirdi. Bu aşamadan sonra bir idari tedbiri uygulamanın kamu yararı açısından uygun olmadığını gördük, öğretmenlerimiz de kendi öğrencileri ile buluştu. Soruşturma devam ediyor" - "Bu yıl 50 bine yakın bir öğretmen ataması yaptık ki bu rakam, Cumhuriyet tarihinde bir yıl içinde 50 bin öğretmen ataması yapılması bir elin parmaklarını geçmez"

Google Haberlere Abone ol
Eğitim alanını düzenleyen tasarı Genel Kurulda

TBMM (AA) - Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, terör örgütleriyle bağlantılı olduğu gerekçesiyle açığa alınan eğitim personelinden 6 bin 7'sinin görevlerine iadesine ilişkin, "İade işlemleri bu öğretmenlerin aklandığı anlamına gelmez ancak suçlu olduğu anlamına da gelmez. Bu bir idari tedbirdi. Bu aşamadan sonra bir idari tedbiri uygulamanın kamu yararı açısından uygun olmadığını gördük, öğretmenlerimiz de kendi öğrencileri ile buluştu. Soruşturma devam ediyor." dedi.

Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda, Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın ikinci bölümüne ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Açıktan atama toplam sayısının 2017 yılı bütçesinde 60 bin olarak belirlendiğini aktaran Yılmaz, bunlar arasında öğretmen, hakim, polis gibi meslek gruplarının yer aldığını bildirdi.

İhtiyaca göre dağılımın kararını Maliye Bakanlığının vereceğini belirten Yılmaz, "İlgili bakanlıklarla görüşülüp bir dağılım yapılacak. O nedenle şubat ayında şöyle bir atama yapılacak demem doğru olmaz ancak şunu net söyleyebilirim, bu yıl 50 bine yakın bir öğretmen ataması yaptık ki bu rakam, Cumhuriyet tarihinde bir yıl içinde 50 bin öğretmen ataması yapılması bir elin parmaklarını geçmez. Milli Eğitim Bakanlığının şu an 900 binin üzerinde öğretmeni bulunmaktadır." ifadelerini kullandı.

Proje okullarına da değinen Yılmaz, Milli Eğitim Temel Kanunu'nun, öğretmenlerin yurdun dört bir yanında görev yapmasını esas aldığını söyledi.

Bir öğretmenin bir okulda 29 yıl görev yapmasının doğru olmadığını vurgulayan Yılmaz, "29 yıl bu bölgede görev yapan bir öğretmene nasıl olacak da bir 29 yıl da git Doğu'da görev yap diyeceksiniz? Dolayısıyla bu öğretmenlerimize teşekkür ediyoruz vermiş oldukları hizmetler için. Milli eğitimin kalitesinin artmasını en fazla ben isterim. Bana verilmiş bir görevi de en iyi şekilde yapmak isterim. İnanın yaptığım bu işlerde de şu ana kadar hiçbir sıkıntı yok. bunu da çok net söyleyebilirim." değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz, bakanlığın soruşturmalar çerçevesinde ilişiğini kestiği öğretmen sayısının 30 bin 350 olduğunu dile getirdi.

Açığa alınan öğretmenlerden 6 bin 7'sini ise görevlerine iade ettiklerini hatırlatan Yılmaz, şöyle devam etti:

"İade işlemleri bu öğretmenlerin aklandığı anlamına gelmez ancak suçlu olduğu anlamına da gelmez. Bu bir idari tedbirdi. Bu aşamadan sonra bir idari tedbiri uygulamanın kamu yararı açısından uygun olmadığını gördük, öğretmenlerimiz de kendi öğrencileri ile buluştu. Soruşturma devam ediyor, kimi hiç ceza almayabilir, kimi uyarı, kimi disiplin cezası alabilir. Onlarda da yargı yolu açıktır. Bunlar bizim öğretmenlerimiz, onlara emanet edilen çocuklar da bizim evlatlarımız."

Bakan Yılmaz, şu anda 9 bin civarında öğretmenin açıkta olduğunu, bunlardan 4 bin dolayını Eğitim Sen üyelerinin, geriye kalanları ise Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) aidiyeti bulunduğu düşünülenlerin oluşturduğunu aktardı.

- "Çalışma koşulları sağlıklı değil"

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Mecliste sağlıklı bir çalışma ortamı kalmadığını, iktidar milletvekillerinin arka sıralarda uyuduğunu, bürokratlardan bazılarının kendinden geçtiğini ifade etti.

Muhalefet kulisinin bulunduğu yerde tüm kapı ve camlar açık şekilde tamirat yapıldığını belirten Gök, "Orada görevli polisler ve diğer çalışanların tamamı soğuk etkisi altında, saatlerdir bekliyor. Böyle bir tablo, insani değil. İktidar partisinin 'Ben bu yasayı geçireyim de kalan sağlar benimdir' diye dayatması hoş değil. 13,5 saattir yapılan çalışma, anayasaya da aykırı. Meclis bir angarya işlemiyle karşı karşıya. Siz de bundan sorumlusunuz. Oradaki herkesin güvenliği ve sağlığı sizin sorumluluğunuzda." diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz ise Meclisteki çalışmayı angarya olarak görmediklerini ifade ederek, Meclisin daha önce de sabahlara hatta ertesi güne sarkan çalışmalar yaptığını anımsattı.

MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta da söz alarak, "Çalışırız sorun yok ama bu tarafta arkadaşların hepsi sıkıntıda. Burada birtakım şeylerin reklamları yapılacak diye bekletildi, şimdi kış geldi, tamirat yapılıyor. Olmaz bu. Meclis idaresini kınıyorum. Çaycılar, polisler, danışmanlar zor durumda ve bunu görmeniz lazım." dedi.

Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, Türkiye'nin önemli bir badireden geçtiğini anlatarak, "Meclis Başkanlığı yoğun gayret sarf ediyor, biraz gecikmiş olabilir. Bir taraftan Meclis faaliyetlerine devam ederken öbür taraftan inşaat işleri devam ediyor. İnşallah sabredersek güzel bir iş çıkaracaklarını umuyorum." diye konuştu.

HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, tatil sürecinde tamiratların bitmesini beklediklerini ifade ederek, hala kapı ve pencerelerin bile takılmadığını söyledi. Çağlar, "Sabaha kadar da çalışırız sorun değil ama bu tarafta oturursanız, kapı açıldığında bile ne kadar soğuğun geldiğini hissedersiniz. Sadece kendimizi değil, tüm çalışanları düşünmek zorundayız." ifadelerini kullandı.

Aydın, çalışmalarla ilgili yetkililerden bilgi alıp nasıl tamamlanacağını görüşeceğini kaydetti.

Tasarının 28. maddesinin kabul edilmesinin ardından birleşime ara verdi. Birleşimin ardından komisyonunun yerine oturmaması üzerine Aydın, birleşimi 29 Kasım Salı günü toplanmak üzere kapattı.

Yorumlar