DÜZELTME "İstanbul'daki terör saldırısı" başlıklı haberimizin 10'uncu paragrafında yer alan "Çelik, AB ile yapılan anlaşmanın tamamlayıcı tüm elementlerinin bir arada değerlendirilmesi gerektiğini ve tüm şartların öncelik sonralık sırasına göre yerine ge

- AB Bakanı Çelik: - "Türkiye, etrafımızdaki istikrarsızlıktan kaynaklanan PKK, DAEŞ, DHKP-C, Suriye rejimi kaynaklı çok yönlü ve çok karmaşık bir terör saldırısıyla karşı karşıya" - "Türkiye burada meşru güvenlik güçleriyle, hukuk devleti kuralları çerçevesinde demokrasisini, hukuk devleti ve toplumsal barışı korumaktadır. Zaman zaman buna bir iç savaş ya da iç çatışma olduğuna dair bazı değerlendirmeler duyuyoruz. Bu değerlendirmelerin hepsi yanlıştır. Olan biten şey meşru devlet güçlerinin terörle mücadelesidir" - AKPM Başkanı Pedro Agramunt: - "Terörle mücadele konusunda Türkiye’ye tam destek veriyoruz. Böyle bir saldırıyı desteklemek için hiçbir şey gerekçe olamaz. Bunun önlenmesinin hem Türkiye hem de Avrupa için büyük önem taşıdığının farkındayız”​

Google Haberlere Abone ol
DÜZELTME 
"İstanbul'daki terör saldırısı" başlıklı haberimizin 10'uncu paragrafında yer alan "Çelik, AB ile yapılan anlaşmanın tamamlayıcı tüm elementlerinin bir arada değerlendirilmesi gerektiğini ve tüm şartların öncelik sonralık sırasına göre yerine ge

ANKARA (AA) - Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, İstanbul’da meydana gelen terör saldırısına ilişkin, "Türkiye, etrafımızdaki istikrarsızlıktan kaynaklanan PKK, DAEŞ, DHKP-C, Suriye rejimi kaynaklı çok yönlü ve çok karmaşık bir terör saldırısıyla karşı karşıya." dedi.

Ömer Celik, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Pedro Agramunt’u kabulünde gazetecilere açıklamalarda bulundu.

İstanbul Vezneciler'de gerçekleştirilen terör saldırısının, Türkiye’nin demokrasi, hukuk devleti ve toplumsal barışına dönük olduğunu belirten Çelik, "Türkiye, etrafımızdaki istikrarsızlıktan kaynaklanan PKK, DAEŞ, DHKP-C, Suriye rejimi kaynaklı çok yönlü ve çok karmaşık bir terör saldırısıyla karşı karşıya. Türkiye burada meşru güvenlik güçleriyle, hukuk devleti kuralları çerçevesinde demokrasisini, hukuk devletini ve toplumsal barışını korumaktadır. Zaman zaman bunun bir iç savaş ya da iç çatışma olduğuna dair bazı değerlendirmeler duyuyoruz. Bu değerlendirmelerin hepsi yanlıştır. Olan biten şey meşru devlet güçlerinin terörle mücadelesidir." ifadesini kullandı.

Türkiye’nin sahip bulunduğu birçok boyutun yanı sıra bir Avrupa ülkesi olduğunu da anlatan Çelik, "Yapılan bu saldırılar, aynı zamanda, Avrupa demokrasisi ve güveliğine yapılan saldırılardır. Kendi güveliğimizi korumaya muktediriz. Bunu yapmak için de bundan sonra daha kararlı şekilde bu mücadeleye sürdüreceğiz." diye konuştu.

Uzun zaman önce Güneydoğu’da silahların bırakılması ve huzurun gelmesi için çok önemli adımlar ve reformlara imza atıldığını vurgulayan Çelik, "Halkın yararına atılan tüm bu adımlar terör örgütü tarafından istismar edildi ve bölgede yerleşen teröristler tarafından barış süreci toplumsal kardeşlik süreci, çözüm süreci imha edilmeye çalışıldı. Şimdi gelinen noktada demokrasi ve hukuk devletini korumaya kararlıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakerelerini yürüttüğünü hatırlatan Çelik, "Türkiye’ye yöneltilen terör saldırısı, güvenliğimize yönelen saldırılar, demokrasimize yöneliktir ve demokrasimizi korumaya kararlıyız." dedi.

- Türkiye-AB ilişkileri

Çelik, göç meselesi ile AB ile ilişkilerde yeni bir ivme ve dinamizm ortaya çıktığını belirterek, şöyle devam etti:

"Bunu sadece göçle sınırlı tutmamak lazım. Büyük bir vizyona yerleştirmek lazım. Türkiye tarihi boyunca bir Avrupa gücü olmuştur. Türkiye-AB ilişkilerini büyük resim içerisinde değerlendirmek lazım. Bu büyük resimde, bizim bugüne kadar yaptığımız reformlar ve bundan sonra sürdürmeye kararlı olduğumuz reformlar. Bu büyük terör saldırısının altındayken, bile özgürlük, güvenlik dengesini korumak konusundaki hassasiyetimiz kayda değerdir."

Türkiye’nin, başta AB üyesi devletler olmak üzere, tüm dost ve müttefiklerini terörle mücadelede yanında görmek istediğini vurgulayan Çelik, verilen mücadelenin aynı zamanda bölgenin demokrasisi, barışı ve Avrupa demokrasisinin korunması için de olduğunu kaydetti.

Türkiye-AB arasındaki Geri Kabul Anlaşması ve Türk vatandaşlarına vize serbestisinin sağlanmasıyla ilgili soruya Ömer Çelik, şu yanıtı verdi:

"27 Mayıs’ta Sayın Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile Timmermans'la görüşüp, kendilerinin 72 kriterden karşılanmadığını söyledikleri 5 maddeyi değerlendirdik. Teknik heyetlerinin bir araya gelmesine karar verdik. Teknik heyetler, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri ve AB Bakanlığı yetkileri bir araya gelerek çalıştılar. Bugün ve yarın da çalışma yapıp, bakanlar düzeyinde bize sunacaklar. Timmermans ile tekrar bir araya gelip ne gibi gelişmeler olduğunu değerlendirip, elde ettiğimiz sonuçları Sayın Başbakan ve Cumhurbaşkanımıza sunacağız. İlerleme sağlayabilir miyiz göreceğiz. Terör konusu çok gündeme geliyor. Türkiye, özgürlük, güvenlik dengesini her durumda sağlayan bir ülkedir. Bu kadar yoğun terör saldırısı ile karşı karşıyayken bizden terörle mücadele kapasitemizi düşürmeye yönelik değişiklik yapılmasını beklenmesi gerçekçi değildir."

Çelik, AB ile yapılan anlaşmanın tamamlayıcı tüm elementlerinin beraberce hayata geçmesi gerektiğini, bunlar arasında öncelik sonralık ilişkisinin kurulmasının sürüncemede kaldığı zaman yanlış uygulamalara yol açtığını belirterek, Avrupa'ya geçmeye çalışan insan sayısı ve Ege Denizi'ndeki ölümlerdeki büyük düşüşe işaret etti.

- "Terörle mücadelede Türkiye’ye tam destek veriyoruz"

AKPM Başkanı Pedro Agramunt, İstanbul Vezneciler’deki terör saldırısını kınayarak, Türkiye’ye terörle mücadelede destek mesajı verdi.

Agramunt, "Terörle mücadele konusunda Türkiye’ye tam destek veriyoruz. Böyle bir saldırıyı desteklemek için hiçbir şey gerekçe olamaz. Bunun önlenmesinin hem Türkiye hem de Avrupa için büyük önem taşıdığının farkındayız." dedi.​

Hem Avrupa hem de dünya gündemindeki en önemli endişe kaynaklarından birinin terör meselesi olduğunu kaydeden Agramunt, Haziran ayı içerisinde düzenlenecek bir sonraki AKPM oturumunda teröre karşı, "No Fear/Korku Yok" kampanyası başlatacaklarını duyurdu.

Bu kampanya ile Avrupa'da yaşayan vatandaşların hayatlarını korkusuz bir biçimde yaşamasını, korkmadan maçlara, kafelere, sinemaya gitmesini, dışarı çıkmasını sağlamak istediklerini ifade eden Agramunt, bunu yapmazlarsa, terörün kazanacağını bildirdi.

"Biz terörün kazanmasını istemiyoruz.​" diyen Agramunt, ​bu kampanya ile terörün amacına ulaşmasının engelleneceğini belirtti.

Agramunt, saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarına da başsağlığı dileklerini iletti.

Yorumlar