Dünya Mülteciler Günü

- Başbakan Yardımcısı Kaynak: - "Tüm dünyanın meselesi olan mülteciler konusunda küresel toplum inisiyatif almalı ve elini tam anlamıyla taşın altına koymalıdır. Mültecilik sorununun neredeyse tamamen politik kaynaklı olduğu düşünüldüğünde, çözümün de politik olarak sağlanabileceği açıktır" - "Uluslararası camiayı mülteciler konusunda farkındalık arttırmaya, uluslararası yük paylaşımına, devamlı ve sürdürülebilir yardım sistemi kurmaya, açık kapı politikası uygulamaya ve politik çözüm sağlamaya çağırıyoruz"

Google Haberlere Abone ol
Dünya Mülteciler Günü

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Tüm dünyanın meselesi olan mülteciler konusunda küresel toplum inisiyatif almalı ve elini tam anlamıyla taşın altına koymalıdır. Mültecilik sorununun neredeyse tamamen politik kaynaklı olduğu düşünüldüğünde, çözümün de politik olarak sağlanabileceği açıktır." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak, Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, dünyada 63 milyondan fazla insanın, savaş, çatışma ve felaketler nedeniyle evinden edildiğini, 41 milyon mazlumun, kendi ülkesinde yer değiştirdiğini, 22 milyon çatışma mağdurunun ise yaşamlarını yabancı ülkelerde sürdürmeye çalıştığını belirtti.

Mülteci sayısının, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ilk kez bu kadar yüksek seviyeye çıktığına dikkati çeken Kaynak, dünyadaki mültecilerin yaklaşık 5 milyonunun Suriyelilerden oluştuğunu, Türkiye'nin AFAD koordinasyonuyla, mülteci durumundaki Suriyelilerin yarısından fazlasına tek başına ev sahipliği yaptığını anımsattı.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğince "Dünyanın En Fazla Sığınmacıya Ev Sahipliği Yapan Ülkesi" ilan edilen Türkiye'nin, 2 milyon 742 bin biyometrik kayıtlı Suriyeliye, yüreğini ve sofrasını açtığını belirten Kaynak, Türkiye'nin, Iraklılar ve diğer ülkelerden gelenler de dahil edildiğinde, 3 milyondan fazla sığınmacıya koruma sağladığını kaydetti.

Kaynak, Suriyeli ve Iraklıların barınması için dünya standartlarının çok üzerinde 26 ayrı AFAD Geçici Barınma Merkezi kurduklarını, Birleşmiş Milletler 2015 Kamu Hizmeti Ödülleri'nde birinciliğe layık görülen AFAD Afet Geçici Kent Yönetim Sistemi (AFKEN) ile yönetilen 26 merkezde, 265 binden fazla sığınmacının yaşamını sürdürdüğünü aktardı.

Bir kampın çok ötesinde, kentteki tüm imkanların yüksek niteliklerle sunulduğu AFAD Geçici Barınma Merkezlerinde, eğitimden psikososyal desteğe, sağlıktan meslek edindirmeye kadar 15 ayrı alanda hizmet verdiklerini anlatan Kaynak, "Kadim milletimiz, yalnız Suriyelilere ve Iraklılara değil tarih boyunca bütün muhtaçlara, herhangi bir ayrım yapmaksızın kollarını şefkatle açtı. Karakteristik özellikleri olan ev sahipliği ve misafirperverliği, 1492'de İspanya’dan gelen Musevilere de 19. yüzyılda Polonya'dan gelen göçmenlere de gösterdi. Güçlü ülkemiz ve kadirşinas milletimiz, bugün de kapısına geleni geri çevirmeyerek 500 yıl önceki insan odaklı yaklaşımını devam ettiriyor." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin, farklı coğrafyalarda bulunan mültecilere de sahip çıktığını, savaşlar, çatışmalar, kuraklık ve kıtlıkla mücadele eden Afrika halkı başta olmak üzere, tüm mazlumların yanında durduğunu belirten Kaynak, ülkesindeki karışıklıklardan kaçan yaklaşık 70 bin Orta Afrikalı mültecinin, komşu ülke Çad'a sığındığını, şu anda burada bulunan AFAD İnsani Yardım Ekibi ile Orta Afrikalı mültecilerin temel ihtiyaçlarını karşıladıklarını kaydetti.

- "DAEŞ'ten kaçanlara yardım"

Kaynak, 2015'den bu yana Yemen'de süregelen karışıklar sebebiyle 36 bin Yemenlinin, komşu ülke Cibuti'de mülteci olduğunu hatırlatarak, Yemenli mültecilere, AFAD İnsani Yardım Ekibi eliyle 4 bin 400 gıda kolisi, 6 ton ilaç ve tıbbi malzeme, son olarak da Şefkat Gemisi ile 5 bin 400 ton gıda ve ilaç ulaştırdıklarını belirtti.

Dünyadaki mültecilerden yaklaşık 2 kat daha fazla olsa da gözlerden kaçabilen bir konuya, ülkesi içinde yerinden edilen insanlara da odaklandıklarının altını çizen Kaynak, rejimin mezaliminden kaçarak Suriye içinde nispeten güvenli bölgelere sığınan 6,6 milyondan fazla Suriyeliye, sıfır noktası yardımlarla insani yardım ulaştırdıklarını ifade etti.

Veysi Kaynak, 26 bin araçtan oluşan ve tutarı 1,5 milyar lirayı aşan yardımı, AFAD koordinasyonundaki STK'ların eliyle yaptıklarını aktararak, şunları kaydetti:

"Çadırdan kırtasiye malzemesine, gıdadan temizlik ürünlerine kadar 6 temel ihtiyaç alanında yine veren el olduk. Türkiye olarak ülkesi içinde evinden edilen insanlara AFAD ile yuva sağladık. DAEŞ zulmünden kaçan Ezidi ve Türkmenler için AFAD eliyle Irak'ta 35 bin kişilik 3 kamp kurduk. Böylece Türkiye, Irak'ta kamp kurabilen tek ülke oldu. Kurduğumuz barınma alanlarının yanı sıra terör örgütünden kaçan Ezidi ve Türkmenler başta olmak üzere Irak halkına AFAD'ın çalışmalarıyla insani yardım götürdük. DAEŞ’ten kaçan, yerinden edilmiş insanlar için 765 insani yardım tırı ile gıda, ilaç, barınma ünitesi, hijyen malzemesi, giyim gibi ihtiyaçları Irak’a ulaştırdık."

- "Küresel toplum harekete geçmeli"

Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'da, Arakan halkının evlerinden edilerek uzun süre kamplarda yaşamak zorunda bırakıldığını anımsatan Kaynak, 2012'de yerlerinden edilen ve henüz evlerine dönebilen Arakanlılar için AFAD ve TİKA iş birliğinde kalıcı konut yaptıklarını ifade etti. Kaynak, yaşadıkları bölgeye dönmeye başlayan 25 bin Arakanlı için 7 ilçe, 26 köyde 3 bin 750 kalıcı konut inşa ettiklerini bildirdi.

"İlk önce hayat" yaklaşımı ile mültecilere, afetzedelere ve yoksullara sahip çıkan Türkiye'nin, "Küresel İnsani Merkez" haline geldiğini belirten Kaynak, Türkiye'nin, AFAD koordinasyonunda yaptığı insani yardımlar sayesinde Küresel İnsani Yardımlar 2014 Raporu'na göre "Dünyanın en cömert ülkesi" ilan edildiğini hatırlattı.

Gayri Safi Milli Hasıla'nın binde 21'ini insani yardıma ayırdığı için "en cömert ülke" ilan edilen Türkiye'nin, Küresel İnsani Yardım 2013, 2014 ve 2015 raporlarına göre, 3 yıl üst üste dünyanın en fazla insani yardım yapan üçüncü ülkesi olduğuna dikkati çeken Kaynak, şunları kaydetti:

"Tüm dünyanın meselesi olan mülteciler konusunda küresel toplum inisiyatif almalı ve elini tam anlamıyla taşın altına koymalıdır. Mültecilik sorununun neredeyse tamamen politik kaynaklı olduğu düşünüldüğünde, çözümün de politik olarak sağlanabileceği açıktır. Sorunun çözümü, kaynağında aranmalıdır. Dünyanın en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkesi Türkiye olarak mültecilik meselesinde 5 temel çözüm öneriyoruz. Uluslararası camiayı, mülteciler konusunda farkındalık arttırmaya, uluslararası yük paylaşımına, devamlı ve sürdürülebilir yardım sistemi kurmaya, açık kapı politikası uygulamaya ve politik çözüm sağlamaya çağırıyoruz. 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü'nün, yurdunu terk etmek zorunda kalan mazlumlar için bir umut olmasını temenni ediyorum. Böylesi önemli bir günde küresel toplumu harekete geçmeye ve çözümün bir parçası olmaya davet ediyorum."

Yorumlar