"Döndük ev diye bir şey kalmamış, yaşıyor olmamıza şükrediyoruz"

- Irak'ta terör örgütü DAEŞ'in elinde tuttuğu Musul'un doğusundaki bazı köylerin Peşmerge tarafından geri alınması, evlerini terk eden köylüleri mutlu etti ancak geride enkaz yığını bulan bölge halkı hayal kırıklığına uğradı

Google Haberlere Abone ol
"Döndük ev diye bir şey kalmamış, yaşıyor olmamıza şükrediyoruz"

MUSUL (AA) - İDRİS OKUDUCU - Irak'ta terör örgütü DAEŞ'in elinde tuttuğu Musul'un doğusundaki bazı köylerin Peşmerge tarafından geri alınması, evlerini terk eden köylüleri mutlu etti ancak geride enkaz yığını bulan bölge halkı topraklarını yeniden terk edip, Erbil'de iç göçmen olarak yaşamlarını sürdürmeyi düşünüyor.

Musul kent merkezinden 25 kilometre mesafede yer alan ve kısa bir süre önce kurtarılan "Verdek köyü" Peşmerge güçleri tarafından alınan en son köy konumunda. Buradaki köy sakinlerinin çoğu Temmuz 2014'te DAEŞ'in saldırısından kaçmak için gece yarısı evlerini terk edip, Erbil'de iç göçmen olarak yaşamaya başladı. Köyün aradan geçen iki yıldan sonra geri alındığını duyan vatandaşlar, evlerini gelmek için yola koyuldu ancak karşılaştıkları manzara tüm ümitlerini boşa çıkardı.

Musul ovasında "Büyük Zap Suyu'nun" hemen yanında yer alan "Verdek" köyünde yaklaşık 500 hane yer alıyor ve birkaçı dışında ayakta kalan ev yok gibi. Erbil'e sığınan köylüler, geride bıraktıkları eşyalarını enkaz altından almak için büyük uğraş veriyor, daha sonra kiraladıkları araçlara yükleyip köyü tekrar terk ediyor.

Eşyasını almaya gelen köy sakini İmad Ali, evlerini terk ettikleri geceyi unutamadığını belirterek, gördüğü manzara karşısında hayal kırıklığına uğradığını söyledi. Ali, "DAEŞ Temmuz 2014'te köyümüze saldırdı ve gece yarısı kaçmak zorunda kaldık. Hayatımda ilk defa böyle bir durumla karşılaştım. Çok zor ve uzun bir geceydi. Geride bıraktığımız evimize iki yıl sonra geri döndük ancak ev diye bir şey kalmamış. Bizi teselli eden hayatta kalmamız. Birçok kişi, örgüt tarafından öldürüldü. Bu yüzden yaşıyor olmamıza şükrediyoruz." dedi.

"Peşmerge güçlerine havadan destek sağlayan koalisyon güçlerine ait savaş uçakları ve teröristlerin döşediği TNT bombalarından dolayı taş üstünde taş kalmadı." diyen Ali, "Geride bıraktığımız köyü bu şekilde göreceğimize inanamıyorduk." diye konuştu.

Evlerine bu durumda geri dönmelerinin mümkün olmadığını aktaran Ali, köylerinin Musul kent merkezine çok yakın olduğunu ve DAEŞ'in bölgeden atılmaması durumunda kendilerini güvende hissetmeyeceklerini kaydetti.

Kullanılabilir ev eşyasını geri almaya gelen Ali Mikail ise "Geriye kalan eşyaları almaya geldik ancak pek sağlam bir şey yok ve kalan eşyaların hepsi de kullanılamaz durumda. Tamir edilecek olanları alıp götüreceğiz. Evimiz barkımız yerle bir oldu." diye konuştu.

Köyü Erbil'e bağlayan ve Büyük Zap Suyu'nun üzerindeki köprünün yıkılması ve kendisinin de sakat olmasından dolayı evini sadece nehrin karşısından seyretmekle yetinen 65 yaşındaki Heme İsmail Ahmet, şunları söyledi:

"Can güvenliğimiz için iki defa evimi terk ettim. Birincisi Irak'ın 2003 yılında işgal edilmesi sırasındaydı. O zaman çatışma çıkmasından korktuğumuz için dağlara sığındık. İkinci kaçışımız ise DAEŞ'in saldırılarından dolayı oldu. Şimdi geri dönsem bile başımı sokacak bir evim yok çünkü hava saldırısı ve intihar eylemlerinden dolayı evim harabeye dönmüş."

- "Nasılsa bir hafta sonra döneriz sanmıştık"

DAEŞ'in saldırısı sırasında yanına sadece çocuklarını alıp, arabasıyla köyü terk ettiğini söyleyen bir başka köy sakini Heysem Abdullah da "Köye iki yıl sonra döneceğimizi hiç düşünmemiştik. Nasılsa bir hafta veya kısa bir süre içerisinde döneriz sanmıştık ancak bu şekilde olmadı. Var olan köyümüzü de kaybettik ve geride hiçbir şey kalmadı." dedi.

Köyü terk etmeden önce tarımla uğraştığını, şimdi ise Erbil'de kiralık bir evde hayat mücadelesi verdiğini anlatan Heysem, "Daha önce tarımla uğraşıyorduk ve geçimimizi kimseye bağlı kalmadan sürdürüyorduk. Tarım malzemelerimiz DAEŞ tarafından tahrip edilmiş, traktörlerimiz yakılmış veya çalınmış. Geri gelsek dahi ne yiyecek bir lokma ekmek ne de elektrik, su var. Hükümetin bize tazminat vermesi ya da yardım kuruluşlarının destek çıkması gerekiyor. Aksi takdirde, devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.


Yorumlar