"Divanı Hikmet Sohbetleri"

- Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kara: - “Tasavvufu anlamak için İslam'ı anlamak, İslam'ı anlamak için de insanı anlamak gerekiyor” - “Kitab-ı Mukaddesimize göre din eğitimi, kalp eğitimidir, ahlak eğitimidir” - “Mezhep düşünce hürriyetinin, fikir hürriyetinin ta kendisidir. Günümüzdeki mezhep temelli sorunlar, çağdaş insanın kötü meyillerinin bir neticesidir”

Google Haberlere Abone ol
"Divanı Hikmet Sohbetleri"

ANKARA (AA) – Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kara, "Tasavvufu anlamak için İslam'ı anlamak, İslam'ı anlamak için de insanı anlamak gerekiyor." dedi.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından UNESCO 2016 Hoca Ahmed Yesevi yılı anısına "Divan-ı Hikmet Sohbetleri-5" etkinliği düzenlendi.

Çok sayıda kişinin katıldığı etkinliğe, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Başkanı ve AK Parti Milletvekili Emrullah İşler ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da mesaj gönderdi.

Kara, etkinlikte yaptığı konuşmada, insanın kalp eğitimini tamamlamak için Hoca Ahmet Yesevi gibi salihlere başvurması gerektiğini, bu nedenle tarih boyunca her dinde mezhepler ve tarikatlar bulunduğunu ve İslam dininde de bunun görüldüğünü kaydetti.

Kara, “Ben, İslam dinini yüz şeritli bir otoyola benzetiyorum. Bu yüz şeridin iki tarafı haramlar ve farzlar ile çizilmiş. Tasavvuf da bu yüz şeritten biri. Tasavvufun kendisi de yüz şeritli bir yol.” diye konuştu.

Mezhepler ve tarikatlardaki bu çeşitliliğin, insana Allah tarafından verilen yorumlama kabiliyetinden kaynaklandığına işaret eden Kara, "Mezhep, düşünce hürriyetinin, fikir hürriyetinin ta kendisidir. Günümüzdeki mezhep temelli sorunlar çağdaş insanın kötü meyillerinin bir neticesidir.” ifadelerini kullandı.

Dinin temelinin iman, imanın temelinin de insan olduğunu dile getiren Kara, insanı muhatap alan Kuran-ı Kerim'in de insana kalp merkezli yaklaştığını aktararak, “Kitab-ı Mukaddesimize göre din eğitimi kalp eğitimidir, ahlak eğitimidir. Din eğitimi kalplerin katılaşmasını, taşlaşmasını önleme eğitimidir.” dedi.

Kara, bu eğitimin "kalb-i selime" ulaşmayı hedef aldığını bunun da ancak Hoca Ahmed Yesevi gibi gönül dostlarının kalp eğitim merkezli tasavvuf anlayışıyla mümkün olduğunu söyleyerek, "Kalb-i selime ulaşmak ruhu eğitmekle, ahlaki eğitim görmekle olur. Zira peygamberimiz, güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiştir.” diye konuştu.

Din eğitiminin kalplerdeki kin besleme ve gösteriş gibi hastalıkları yok etmeyi hedef aldığını belirten Kara, "21. yüzyılda insanlar, maddecilik ve bencillik hastalıklarına yakalandı. Bu hastalıklardan kurtulmanın yolu Hoca Ahmed Yesevi, Hacı Bektaşı Veli ve Yunus Emre gibi gönül dostlarının yöntemlerini takip etmekle olur." ifadesini kullandı.

Etkinliğin ardından Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Musa Yıldız, Kara’ya plaket takdim etti.

Yorumlar