Denetimli Serbestlik Gençlik Programı

- Adalet Bakan Yardımcısı Uçar: - "Hapis cezasına alternatif olarak insan hak ve onuruna yakışır bir şekilde hükümlülerin cezaları toplum içinde infaz edilerek, denetim ve takiplerinin yapılmasında eğitim ve iyileştirme çalışmalarıyla hükümlülerin yeniden topluma kazandırılmasında çok önemli görevler yürüten bu sistemde en önemli kazanım, mahkumun toplumla bütünleşebilmesidir" - Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yıldırım: - "Denetimli serbestlik, ülkenin ceza, adalet ve infaz sisteminin vazgeçilmez bir parçasıdır, her geçen gün uygulama ve kapsama alanı genişlemektedir"

Google Haberlere Abone ol
Denetimli Serbestlik Gençlik Programı

ANKARA (AA) - Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, "Hapis cezasına alternatif olarak insan hak ve onuruna yakışır bir şekilde hükümlülerin cezaları toplum içinde infaz edilerek, denetim ve takiplerinin yapılmasında eğitim ve iyileştirme çalışmalarıyla hükümlülerin yeniden topluma kazandırılmasında çok önemli görevler yürüten bu sistemde en önemli kazanım, mahkumun toplumla bütünleşebilmesidir." dedi.

UNICEF'in teknik desteği ile Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığınca yürütülecek "Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar için Etkili Bir Risk Değerlendirme Sisteminin Geliştirilmesi Projesi/Denetimli Serbestlik Gençlik Programı"nın (DENGE) açılış toplantısı gerçekleştirildi.

Adalet Bakan Yardımcısı Uçar, İstanbul'daki terör saldırısını şiddetle lanetlediğini, masum insanları hedef alan terörün hiçbir zaman başarılı olamayacağını ve ülkenin de bu terörle tüm imkanlarıyla mücadele edeceğini ve başaracağını ifade etti.

Bütün şehitlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileyen Uçar, "Türkiye özellikle son 15 yılda, adalet sisteminin geliştirilmesi için hukukta devrim niteliğinde yaptığı değişimlerle, Avrupa Birliği ile yürüttüğümüz müzakere süreci de başta olmak üzere sürekli kendini geliştiren bir ülke." dedi.

- Çocuklarla ilgili önemli çalışmalar yapılıyor

Uçar, Adalet Bakanlığının AB ile bir çok ortak proje yürüttüğünü, toplumların huzur ve güven içinde yaşayabilmesi için suça bulaşmış, cezaevine girmiş insanların ıslah edilerek topluma dönmesinin, toplum içinde güvenli bir insan olarak yaşayabilmesinin önemli olduğunu vurguladı.

Hükümlülerin meslek sahibi bireyler olarak topluma kazandırılması için cezaevlerinde birçok proje yürütüldüğünü aktaran Uçar, çocuk söz konusu olduğunda ıslah çalışmalarının çok daha önemli olduğunun altını çizdi.

Uçar, "Birçok suç örgütleri suça eğilimli çocukları, eğer cezaevine girmiş, çıkmış, ıslah edilmemişse kullanabiliyorlar. Bu çocukları her alanda, terör alanında da, uyuşturucu alanında da kullanabiliyorlar. Dolayısıyla bunların ıslah edilmesi için bakanlığımızın yapmış olduğu bu proje çok önemli. Dünyanın hemen her yerinde suçluluk oranlarının arttığı, ceza infaz kurumlarındaki mevcudun kalabalıklaştığı bugünlerde, dünyadaki tüm ülkelerin suçla etkin mücadele, suçu önleyici mekanizmaları geliştirme ve suç oranlarının en aza indirilmesi konularında kuvvetli bir işbirliği yapması gerekmektedir." diye konuştu.

- "Çocuk odaklı infaz sistemi hayata geçirilmiştir"

İnsani odaklı bir yönetim anlayışını, hükümlülerin rehabilite edilmesini, aileleri ile olan ilişkilerinin sürdürülmesini, milli ve manevi değerlerini kaybetmemelerini sağlamaya azami gayret sarf ettiklerini belirten Uçar, çocuklarla ilgili mevzuatta önemli iyileştirmelerin yapıldığını kaydetti.

Uçar, çocuklar için klasik bir cezaevini andırmayan, rahatlıkla eğitim hayatlarına devam ettikleri çocuk eğitim evleri kurulduğunu, çocuk ceza infaz kurumlarında ve eğitim evlerinde barındırılan çocukların Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak sorumluluk sınavlarına katılmak suretiyle örgün eğitimlerine devam ettiklerini söyledi.

Çocuk odaklı öncelikler ve ihtiyaçlar eksenli infaz sisteminin hayata geçirildiğine dikkati çeken Uçar, çocuk adalet sisteminin geliştirilmesi için de bir dizi çalışmaların yürütüldüğünü belirtti.

Uçar, "Çalışmaların önemli bir kısmını da ülkemizde 10. yılını tamamlayan denetimli serbestlik hizmetleri oluşturmaktadır. Hapis cezasına alternatif olarak insan hak ve onuruna yakışır bir şekilde hükümlülerin cezaları toplum içinde infaz edilerek, denetim ve takiplerinin yapılmasında eğitim ve iyileştirme çalışmalarıyla hükümlülerin yeniden topluma kazandırılmasında çok önemli görevler yürüten bu sistemde en önemli kazanım, mahkumun toplumla bütünleşebilmesidir." dedi.

- "14 bin 291 çocuğun cezasının infazına denetimli serbestlik yolu"

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım da Malazgirt'ten Çanakkale'ye, Çanakkale'den Sur'a, Sur'dan dün de İstanbul'a kadar bu toprakların vatan yapılmasında şehit düşenleri bir kez daha rahmetle andığını söyledi.

Bu yıl 10. yılı geride bırakılan denetimli serbestlik hizmetlerinde uluslararası standart ve normlara uygun bir sistem kurma yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam ettiklerini belirten Yıldırım, denetimli serbestliğin ülkenin ceza, adalet ve infaz sisteminin vazgeçilmez bir parçası olduğunu, her geçen gün uygulama ve kapsama alanının genişlediğini kaydetti.

Hapsedilmenin alternatifi olarak hükümlülerin iyileştirilmesi ve topluma kazandırılmasına yönelik faaliyetlerin sürekli yenilenmesi, geliştirilmesi ve güçlendirilmesi gereken bir alan olduğunu dile getiren Yıldırım, bu projenin ülkede çocuk denetimli serbestlik hizmetlerinin daha ileri noktalara hizmet vermesi açısından da son derece anlamlı ve önemli olacağını söyledi.

Yıldırım, uluslararası uygulamalarda suça sürüklenen çocukların iyileştirilmesi ve yeniden topluma kazandırılmasında erken tanı, yeniden eğitim ve izleme olarak adlandırılan üç yaklaşımdan bahsedildiğini aktarıp, kurumlarda bulunan çocuklar için iyileştirme ve yeniden suç işlemenin önüne geçilmesini sağlayacak çalışmaların çok önemli olduğunu vurguladı.

Türkiye'de 2015 yılı sonu itibarıyla çocuk nüfusunun 22 milyon 870 bin 683 ile toplam nüfusun yüzde 29'unu oluşturduğunu belirten Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu durum çocuklar için adalet politikamızın en önemli gündem maddemiz olması gerektiğini göstermektedir. Türkiye'de ceza infaz kurumlarında bulunan çocukların toplam hükümlü, tutuklu sayısına oranı 2000'li yılların başında yüzde 5 iken, bu rakam bugün yüzde 1,5 seviyelerine düşmüştür. Bugün kurumlarımızda 2 bin 516 çocuk bulunmaktadır. Ancak denetimli serbestliğin kurulduğu ilk yıllarda 2006 verilerine göre, 2 bin 135 olan çocuk denetimli serbestli sayısı ise 2015 yılında 28 bin 497 olmuştur. O günden bu yana sisteme 141 bin 749 çocuk girmiş olup, 2016 Mart ayı itibarıyla 14 bin 291 çocuğun cezasının infazına, denetimli serbestlik yoluyla devam edilmektedir."

Yorumlar