"Değer kaybeden sadece Türk lirası değil"
-TÜSİAD Berlin Temsilcisi Üçok: -"Sadece Türk lirasında değer kaybı olmadı. Özellikle Trump'ın ABD başkanlığını kazanmasından sonra Güney Afrika randı, Meksika pesosu ve gelişmekte olan ülkelerin çoğunda para birimleri ABD dolarına karşı değer kaybetti" -"Belki anayasa görüşmeleri, referandum gibi siyasi süreçler sona ererse, durum sakinleşirse insanlar önünü görmeye başlar ve farklı bir durumla karşılaşabiliriz"
FRANKFURT (AA) -ABDULSELAM DURDAK- Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Berlin Temsilcisi Alper Üçok, son dönemde Türkiye’nin yanı sıra diğer bazı gelişen piyasa ekonomilerinin para birimlerinin de dolar karşısında değer kaybettiğini belirterek, "Özellikle Trump’ın ABD başkanlığını kazanmasından sonra Güney Afrika randı, Meksika pesosu ve gelişmekte olan ülkelerin çoğunda para birimleri ABD dolarına karşı değer kaybetti." dedi.
Üçok, AA muhabirinin liradaki değer kaybı ve döviz kurlarına
ilişkin sorularını yanıtladı.
Son dönemde yalnızca Türk lirasının değil diğer bazı gelişen
piyasa ekonomilerinin para birimlerinin de dolar karşısında değer
kaybettiğini belirten Üçok, "Özellikle Trump’ın ABD başkanlığını
kazanmasından sonra Güney Afrika randı, Meksika pesosu, Türk lirası
ve gelişmekte olan ülkelerin çoğunda para birimleri ABD dolarına
karşı değer kaybı yaşadı." diye konuştu.
Üçok, bu durumun ABD ekonomisiyle ilgili beklentilerin pozitif
olarak şekillenmesine ve yabancı yatırımcıların gelişmekte olan
ülkeler yerine ABD’deki yatırımlara öncelik tanımasıyla ilişkili
olduğunun altını çizdi.
Trump öncesi Türkiye açısından ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz
artırım sürecinin bulunduğunu anımsatan Üçok, "Ama maalesef Türk
lirası diğer para birimleriyle kıyaslandığı zaman biraz negatif
ayrıştı." ifadesini kullandı.
Bu gelişmenin arkasında bir çok neden olduğunu anlatan Üçok, şöyle
devam etti:
"Bence birinci ve en önemli sebeplerden birisi Türkiye’de son dönemde enflasyonun beklentilerin üzerinde artması. Enflasyonun artması dolar ve avro üzerinde kaldırıcı bir güç ortaya koyuyor. Enflasyon ayrıca cari açığın finansmanı için de çok önemli. Cari açığın finansmanını Türkiye genelde yabancı finansman üzerinden yapıyor. Enflasyon artınca bunu finanse eden yabancı yatırımcı da daha fazla faiz beklemeye başlıyor. Bu da faizler üzerinde baskı oluşturuyor."
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) bu süreçte iyi bir
reaksiyon göstermediğini öne süren Üçok, "İkinci sebep olarak ise
TCMB bu süreçte biraz ağır kaldı. 24 Ocak’ta toplantı var, önceden
aldığı bir takım kararlar marjinal kararlardı. Faizle ilgili
kararlar alınmadı.Faizle ilgili bir karar da alınmayacağı
tahminleri var piyasalarda. Bu elbette kuru etkiliyor."
değerlendirmesinde bulundu.
Üçok, ayrıca döviz bazlı turizm gelirlerinin ve ihracattaki azalmanın Türkiye’nin döviz varlıklarını negatif etklediğini, bunun dolar ve avro kuruna negatif yansıdığını ifade etti.
-"Durum sakinleşirse farklı durumla karşılaşabiliriz"
Türk lirasınını baskılayan bir çok faktörün bir araya geldğini
belirten Üçok, “Belki bu anayasa görüşmeleri, referandum gibi
siyasi süreçler sona ererse, ama daha 3 -4 ay daha süreceği
anlaşılıyor, durum sakinleşirse belki insanlar önünü görmeye başlar
ve farklı bir durumla karşılaşabiliriz.” dedi.
Üçok ayrıca başkanlık sistemi sürecinin yurt dışında
algılanmasının kötü olduğunu, bunun iyi anlatılması gerektiğini
vurgulayarak, "Bu anlamda devletin bir halkla ilişkiler (PR)
çalışması yapması lazım. Bu konuda bir çalışma yapıldığını
görmüyoruz, üzülüyoruz. Biz de iş dünyasına birşeyler anlatmaya
çalışıyoruz Almanya’da ama bu kapsamlı çalışılması gereken bir
konu." şeklinde konuştu.
Yorumlar