Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın:(2)

- "(Alman Meclisinin 1915 olaylarıyla ilgili kararı) Alman Federal Meclisi, yalan yanlış tarih bilgisiyle ve sorumsuzluk örneği olan böyle bir siyasi gündemle Türkiye'ye yüklenmek yerine, PKK terör örgütünün Almanya'daki örgütlenmesine son verecek, Neonazi cinayetlerini önleyecek birtakım tasarıları gündemine alabilir. Bu, Alman toplumuna da Türkiye-Almanya ilişkilerine de daha iyi katkı verecektir" - "Onların kirli tarihlerinin bizim tarihimizi kirletmesine asla izin vermeyiz. Bizim kendi tarihimizle yüzleşemeyeceğimiz hiçbir şey yok hamdolsun ama bu karar aynı zamanda Almanya'da yaşayan 3 milyondan fazla Türk'e de verilmiş çok kötü bir mesajdır, bunun da altını çizmek isteriz" - "Avrupalı dostlarımızın Türkiye'nin terörle mücadele kapasitesini azaltacak ya da zaafa uğratacak hiçbir talebin içinde bulunmamaları gerekir. Çünkü bugün Türkiye'yi vuran terör, yarın Avrupa'yı vurur ki bunun örneklerini de gördük. Dolayısıyla Türkiye'ye terörle mücadele konusunda zaaf yaratabilecek birtakım tavsiye ve telkinlerde bulunmak yerine, Avrupalı dostlarımızın terörle mücadele konusunda tavizsiz bir şekilde Türkiye'nin yanında durması gerekir"

Google Haberlere Abone ol
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın:(2)

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Alman Meclisinin 1915 olaylarıyla ilgili kararına yönelik, "Alman Federal Meclisi, yalan yanlış tarih bilgisiyle ve sorumsuzluk örneği olan böyle bir siyasi gündemle Türkiye'ye yüklenmek yerine, PKK terör örgütünün Almanya'daki örgütlenmesine son verecek, Neonazi cinayetlerini önleyecek birtakım tasarıları gündemine alabilir. Bu, Alman toplumuna da Türkiye-Almanya ilişkilerine de daha iyi katkı verecektir." dedi.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Terörle mücadeleye ilişkin, ülkelerin tutumuyla ilgili değerlendirmede bulunan Kalın, "Terörle mücadele konusunda bu tür olaylar olduğunda, Batılı ülkelerin aldığı tedbirleri alkışlayanların, Türkiye aynı tedbirleri aldığı zaman baskıcı olmakla, hukukun üstünlüğünü ihlal etmekle eleştirmelerini elbette kabul etmemiz mümkün değildir." diye konuştu.

AB ile imzalanan geri kabul anlaşması ile AB'nin değişiklik istediği Terörle Mücadele Yasası ve vize muafiyetine ilişkin görüşlerini de paylaşan Kalın, şunları söyledi:

"Avrupalı dostlarımızın Türkiye'nin terörle mücadele kapasitesini azaltacak ya da zaafa uğratacak hiçbir talebin içinde bulunmamaları gerekir. Çünkü bugün Türkiye'yi vuran terör yarın Avrupa'yı vurur ki bunun örneklerini de gördük. Dolayısıyla Türkiye'ye terörle mücadele konusunda zaaf yaratabilecek bir takım tavsiye ve telkinlerde bulunmak yerine, Avrupalı dostlarımızın terörle mücadele konusunda tavizsiz bir şekilde Türkiye'nin yanında durması gerekir. Bu çerçevede de AB geri kabul anlaşması ve terörle mücadelesi çerçevesindeki müzakerelerin de teknik heyetler düzeyinde devam ettiğini bir kez daha ifade etmek isterim. Bu konuda olumlu bir süreç ilerliyor, biz de bu sorunun çözülmesi taraftarıyız ama dediğim gibi terörle mücadele konusunda Türkiye'yi zaafa uğratacak bir adım atmamız elbette mümkün değil. Dün ve bugün yaşanan hadiseler zaten bu konudaki haklılığımızı bir kez daha teyit etmiş durumda."

Türk vatandaşlarının Schengen vize sistemi içerisinde vizesiz bir şekilde dolaşmasını sağlayacak düzenlemenin yapılması için de gerekli müzakerelerin yürütüldüğünü belirten Kalın, bu konuda somut adımların atılmasını ve olumlu bir netice alınmasını beklediklerini vurguladı.

- Afrika ülkelerini ziyaretler sürecek

Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta Uganda, Kenya ve Somali'yi kapsayan Afrika ziyareti gerçekleştirdiğini anımsatarak, Afrika açılımının bir devamı olarak Afrika ülkelerine ziyaretlerin devam edeceğini bildirdi.

Gittikleri ülkelerde Türkiye'ye gösterilen teveccühün had safhada olduğunu ve bunun memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Kalın, "Her gittiğimiz yerde bize söyledikleri 'Türkiye'nin gizli bir ajandası yok, Türkiye'nin yardım modeli gerçek bir modeldir, Afrikalıların elinden tutan, onlara eşit muamele yapan bir yardımlaşma modelidir'. Hamdolsun Türkiye'nin bu coğrafyada veya herhangi başka bir coğrafyada emperyalist bir geçmişi de olmadığı için zaten Afrika ülkeleriyle bir gönül bağımız var. Bunu daha güçlü siyasi, ekonomik, diplomatik ilişkiler haline getirmek için de çalışmalarımız bundan sonra devam edecek." değerlendirmesinde bulundu.

Somali'de 80 dönümlük bir arazi üzerine kurulan Türkiye Büyükelçiliği'ne gıpta ile bakıldığının altını çizen Kalın, "Başka ülkelerin konteyner gibi, liman gibi yerlerde çok geçici bir diplomatik misyon kurduğu bir yerde Türkiye'nin yurt dışındaki en büyük, metrekare itibarıyla en büyük, diplomatik misyonunun Somali'de yapmış olması da Somali'ye ve Afrika'ya verdiği önemi gösteriyor." dedi.

- "Muhammed Ali, Türk halkının da gönlünde yer etmiş bir insandı"

ABD'li Müslüman boksör Muhammed Ali'nin vefatı dolayısıyla ailesine taziyelerini ileten Kalın, "Hayattayken ne kadar efsane bir figür ise vefatından sonra da bütün insanlığın adeta gündeminde kalmayı başarmış bir insan Muhammed Ali. Onun hatırası, temsil ettiği değerler bizim için de büyük önem arz ediyor. Çünkü gerek çok büyük başarılı bir sporcu, boksör olması gerek sivil haklar ve insan hakları mücadelesi öncüsü olması, gerekse Amerika-Afrika İslamı'nın en önde gelen figürlerinden biri olması hasebiyle Muhammed Ali, Türk halkının da gönlünde yer etmiş bir insandı." diye konuştu.

Muhammed Ali'nin herkeste güzel izler bıraktığını söyleyen Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yarın gerçekleşecek cenaze namazına iştirak edeceğini ve program çerçevesinde yapılacak birtakım programlara da katılma imkanı bulacaklarını dile getirdi.

Kalın, cenaze namazı sonrasında Amerikan Müslüman toplumunun önde gelenleriyle ve ABD'de yaşayan Ahıska Türkleriyle iftar yemeğinde bir araya geleceklerini belirtti.

- "Alman Parlamentosu açısından düşündürücü bir durumdur"

Alman Federal Meclisi'nde alınan 1915 olaylarına ilişkin kararı da değerlendiren Kalın, şunları kaydetti:

"Hukuki zemini olmayan, tarihi gerçeklerle bağdaşmayan, siyasi sorumsuzluk örneği olan bu kararı tanımadığımızı bir kez daha ifade ediyoruz ama ilginç olan şudur. Meclis'te yapılan tartışmaların tutanaklarına baktığınız zaman bazı milletvekillerinin Türkiye, Osmanlı, bizim tarihimiz konusunda ne kadar büyük bir cehalet, husumet ve ön yargı içinde olduklarını da esefle gördük. Bu da not edilmesi gereken bir konudur, parlamentoya getirilen bu kadar ciddiyet arz eden bir konunun böylesine gayrı ciddi, tarihi gerçeklerden uzak ve tamamen hasmane bir tutumla ele alınması da hakikaten çok düşündürücü. Bizim açımızdan değil, Alman Parlamentosu açısından düşündürücü bir durumdur. Onların kirli tarihlerinin bizim tarihimizi kirletmesine asla izin vermeyiz. Bizim kendi tarihimizle yüzleşemeyeceğimiz hiçbir şey yok hamdolsun ama bu karar aynı zamanda Almanya'da yaşayan 3 milyondan fazla Türk'e de verilmiş çok kötü bir mesajdır, bunun da altını çizmek isteriz."

Türkiye'nin bu karara karşı gerekli tedbirleri almaya ve gerekli tepkileri vermeye devam edeceğini vurgulayan Kalın, bu çerçevede Berlin Büyükelçisinin istişare amacıyla Türkiye'de bulunduğunu anımsattı. İbrahim Kalın, "Bu parlamento kararının bir hükmü yok bizim açımızdan ama Alman Hükümetinin de bu parlamento kararının kendileri açısından bağlayıcı olmadığını ifade edecek bir tutum içinde olmalarını bekliyoruz." dedi.

Kalın, "Alman Federal Meclisi yalan yanlış tarih bilgisiyle ve sorumsuzluk örneği olan böyle bir siyasi gündemle Türkiye'ye yüklenmek yerine kendisi PKK terör örgütünün Almanya'daki örgütlenmesine son verecek, Neonazi cinayetlerini önleyecek birtakım tasarıları gündemine alabilir. Bu Alman toplumuna da Türkiye-Almanya ilişkilerine de daha iyi katkı verecektir." ifadesini kullandı.

(Sürecek)

Yorumlar