Beyaz eşya sektörü ÖTV teşviki istiyor

- TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkanı Güler: - "Genel anlamda ÖTV'yi kaldırın demiyoruz. Topladığımız her eski enerji ürünü Çevre ve Şehircilik Bakanlığına onaylatalım. Her A+ için 100 lira, A++ için 200 lira, A+++ için de 300 liranın Maliye Bakanlığına ödediğimiz vergilerden mahsup edilmesini istiyoruz" - "Sektör bu yıl ekimde geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,4 küçüldü. Son 4 yıldır ilk defa ekim ayında eksiyi gördük" - "Kur artışı çok hızlı olduğu için bunun bir yansıması olacaktır. Bunun fiyatlara yansıması şirketlere göre değişecek" - TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özkadı: - "Paslanmaz çelik, yassı çelik, ÖTV ve çevre ile ilgili mevzuatlardan doğan aşırı yükümlülüklerin hepsi bir araya geldiğinde bizim ikinciliğimizi (dünyada) muhafaza etmemiz bence imkânsız"

Google Haberlere Abone ol
Beyaz eşya sektörü ÖTV teşviki istiyor

İSTANBUL (AA) - Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Güler, sektörün ÖTV konusunda devletten teşvik beklediğini ifade ederek, "Genel anlamda ÖTV'yi kaldırın demiyoruz. Topladığımız her eski enerji ürünü Çevre ve Şehircilik Bakanlığına onaylatalım. Her A+ için 100 lira, A++ için 200 lira, A+++ için de 300 liranın Maliye Bakanlığına ödediğimiz vergilerden mahsup edilmesini istiyoruz." dedi.

Güler, düzenlediği basın toplantısında, dernek üyelerinin çalıştığı 500 KOBİ olduğuna işaret ederek, Türkiye beyaz eşya sektörünün direkt 60 bin, dolaylı olarak da 600 bin kişiye istihdam sağladığını kaydetti.

Sektörün yıllık üretiminin 25 milyon adet civarında olduğunu belirten Güler, "Toplam ihraç edilen ürün sayısı ise 18 milyonun üzerinde. Ürettiğimiz ürünlerin yüzde 75'ini 150 ülkeye ihraç ediyoruz. Sektörümüzün toplam cirosu ise 30 milyar lira." dedi.

Sektörün üretimde dünyada Çin'den sonra ikinci sırada bulunduğunu, Almanya, İtalya, Fransa ve ABD gibi gelişmiş ülkeleri geride bıraktığını bildiren Güler, Türkiye'nin 2000'den bu yana yıllık ortalama yüzde 4, bu süre içerisinde beyaz eşya sektörünün de yüzde 7,8 büyüdüğünü, sektör olarak GSYH’nin yaklaşık 2 katı kadar bir büyüme gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Sektörün ihracatının son 16 yılda ortalamada yıllık yüzde 14,3 büyüdüğünü ifade eden Güler, sözlerine şöyle devam etti:

"Geçen yıl Türkiye yüzde 4 büyürken, biz 2015'i yüzde 5,8'lik büyüme ile kapattık. İhracat yüzde 6, iç piyasa yüzde 5,4 büyüdü. Geçen yıl 2 seçim atlattık. Ona rağmen Türkiye büyümesinin yüzde 50 üzerinde büyüme elde ettik. Yıla iyi başladık. İlk 6 ayın sonunda sektör yüzde 7,9 büyüdü. Bu büyümenin asıl motoru ihracat oldu. İhracatta büyüme yüzde 9,2 oldu, iç pazar ise yüzde 4,7 büyüdü. Türkiye, ilk 6 ayda yüzde 3,9 büyüme gerçekleştirdi. Sektör ise yılın ilk 6 ayında yüzde 7,9 büyürken, bu rakam yılın 10 ayında yüzde 5,5'e düştü. Bu düşüşün altında yatan sebep iç piyasa. Burada 10 aylık büyümemiz yüzde 2, ihracatta ise yüzde 7 oldu."

- "Eğer bir önlem alınmazsa sektör 400 binin altına düşecek"

Ergün Güler, sektörün bu yıl ekimde geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,4 küçüldüğünü belirterek, "Son 4 yıldır ilk defa ekim ayında eksiyi gördük." dedi.

Sektörün bu yıl ağustos-ekim döneminde 2015'in aynı dönemine kıyasla 0,8 büyüdüğünü ifade eden Güler, bu oranın son 4 yılın en düşük dönemsel ortalama büyüme oranı olduğunu, herkesin kafasındaki "acaba iç piyasa yavaşlıyor mu?" sorusunun bu şekilde teyit edildiğini söyledi.

Bir önlem alınmaması halinde aylık ortalama 450 bin civarında beyaz eşya satan sektörün aralık, ocak, şubat ve martta bu anlamda 400 binin altına düşeceği öngörüsünde bulunan Güler, sektördeki ürünlerin yüzde 96'sının Türkiye'de üretildiğini, en büyük sorunun iç pazarın daralması olduğunu, küresel kriz sonrasında da benzer düşük bir büyüme görüldüğünü anlattı.

Devletin 2009'da ÖTV'yi kaldırmasıyla sektörün aylık satışlarının 2 katına çıktığını kaydeden Güler, "Eğer ÖTV konusunda teşvik gelmezse satışlar 400 binin altına düşecek. Teşvik gelirse öngörümüz asgari aylık satışın 600 bin adede çıkacağı yönünde. Dolayısıyla devlet ilave olarak KDV'den, Kurumlar Vergisi'nden, stopajdan ve istihdamdaki muhtasardan geliri elde etmiş olacak. Ekonominin canlanması da artı olacak. Bu artılar 400 binden doğan ÖTV kaybını fazlasıyla telafi ediyor." şeklinde konuştu.

Bir gecede tüm evlerdeki buzdolaplarının toplanıp A+ enerji sınıfına ait dolaplarla değiştirilmesi halinde Türkiye'nin bir Keban Barajı kazanacağını ifade eden Güler, ÖTV teşviki ile hem daha fazla vergi geliri elde edilebileceğini hem sektörün ayağa kaldırılacağını hem de en önemli problemlerden biri olan cari açığın kapanması için çok net bir faaliyette bulunulabileceğini vurguladı.

- "Türk tüketicisinin baktığı en önemli tüketici güven endeksi, dolar/TL"

TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkanı Güler, ÖTV teşvikinin çıkması halinde evlerdeki eski ürünleri geri getirmeyi taahhüt ettiklerini, geri getirilen her ürün için ÖTV teşviki istediklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Genel anlamda ÖTV'yi kaldırın demiyoruz. Topladığımız her eski enerji ürünü Çevre ve Şehircilik Bakanlığına onaylatalım. Her A+ için 100 lira, A++ için 200 lira, A+++ için de 300 liranın Maliye Bakanlığına ödediğimiz vergilerden mahsup edilmesini istiyoruz. Burada devletin herhangi bir kaybı yok. Şu an mevcut ÖTV oranı yüzde 6,7. Şirketler bazen 'KDV'yi kaldırdım' diyor ama devletin bir şey kaldırdığı zaman bunun vatandaş üzerindeki etkisi çok daha fazla oluyor."

Aralık ayının ilk haftasının Yerli Malı Haftası olduğunu anımsatan Güler, bu dönemle ÖTV kampanyası yapılması halinde bütün ekosistemin bundan fayda göreceğini ifade etti.

Türk tüketicisinin baktığı en önemli tüketici güven endeksinin dolar/TL olduğunu, buradaki hızlı yükselişlerden sonra tüketicilerin geriye çekilip beklediğini ve şu anda da bunun yaşandığını dile getiren Güler, sektörün ihracatının ocak-ekim döneminde yüzde 7 arttığını, burada yılı yüzde 6'lık bir büyüme ile kapatmayı öngördüklerini kaydetti.

İç pazarda sektörün 10 ayda yüzde 2 büyüdüğünü, yılın tamamında ise sıfır ila yüzde 1 arasında büyüme olabileceğini belirten Güler, "ÖTV indirimi olmazsa pazar aylık 400 binin altına iner." dedi. Güler, ÖTV konusunda Maliye Bakanlığı ile görüştüklerini, olumsuz bir geri bildirim almadıklarını söyledi.

Güler, herhangi ilave bir verginin gelmesinin ise sektör için en büyük tehdit olduğunu vurguladı.

- "Morali bozmak yok, Türkiye olarak pozitif olmamız gerekiyor"

Ergün Güler, kurdaki artışın sektördeki fiyatlara yansımasına ilişkin, "Üyelerimizin ağırlığı ihracat... Dolayısıyla oradaki kur artışını ihracatla dengeliyor olabilirsiniz. Ama kur artışı çok hızlı olduğu için bunun bir yansıması olacaktır. Bunun fiyatlara yansıması da şirketlere göre değişecek." diye konuştu.

Günün sonunda hayatın devam ettiğine işaret eden Güler, "Daralma da olsa, küçülme de olsa hayat devam ediyor. Hepimizin yatırıma devam etmesi gerekiyor. Morali bozmak yok, Türkiye olarak pozitif olmamız gerekiyor. İnanmamız gerekiyor. 1994, 1998, 2001 ve 2008 krizlerini atlattık. Böyle yavaşlamalar oluyor. Bu yavaşlamaları daha acı çekerek de atlatabilirsiniz, mutlaka her şey geçer. Bir de daha az acı çekerek atlatabilirsiniz, biz onu öneriyoruz şimdi." şeklinde konuştu.

Taksit sayısındaki artışın çok etki yaratmadığını ancak ÖTV'nin yaratacağını vurgulayan Güler, genel anlamda perakendede yavaşlama olduğunu gördüklerini, bunu diğer rakamların da desteklediğini söyledi. Güler, "Ekosistem durmadan el atılması lazım ve devletin el atması lazım." dedi.

Sektöre yönelik 2017 beklentilerine ilişkin de Güler, şu görüşleri dile getirdi:

"Henüz dernek olarak ortak bir görüş belirleyemedik. Çünkü görüşler farklı. Volatilitenin çok yüksek olduğu bir ortamda o da çok doğal. Trump (ABD'nin yeni başkanı Donald Trump), başlı başına bir volatilite. Seneye Avrupa'da seçimler var. Fransa'da Trump benzeri bir etki olabilir. Bunların hepsi üyelerimizi hesaplama konusunda düşündürüyor. Ben kendi şirketimden örnek vereyim; biz ağustosta bütçe yaparken, 2017 kurumuz 3,05 idi. Aradan sadece 2 ay geçti ve biz o öngörülerimizi aldık, çöpe attık. 2 yıllık gösterge faizi öngörümüz yüzde 8,5-9 bandında idi, şimdi bu rakam yüzde 10 oldu. Bütün kartlar bir daha karılıyor."

Güler, 2017 yılında iç pazarda hem kurun hem de istikrarın temel belirleyici olacağını vurguladı.

- "Gümrük vergisinin kaldırılması gerek"

TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı raporlarına göre, beyaz eşyanın toplam elektrik tüketimindeki payının yüzde 24, bu oranın tek başına buzdolabında yüzde 13 olduğunu bildirdi.

Beyaz eşya üretiminin en önemli girdilerinden birisinin çelik sac olduğuna işaret eden Özkadı, firmaların girdi olarak kullanılan çelik sacta istenilen teknik özelliklere sahip sacı yurt içi tedarikçilerden karşılayamadığını, yerli üretimden karşılama imkânı olsa bile bu sacın ithal olanına göre çok daha pahalıya mal olduğunu anlattı.

Özkadı, konuşmasını şöyle sürdürdü.

"Yurt içi beyaz eşya pazarı yoğun rekabetin yaşandığı bir pazar. Çelik sac gibi önemli bir girdinin temininde Polonya ve Güney Kore'de üretim yapan rakiplerimizle aramızda yaşanan fiyat farkı daha rekabetçi ürün üretme baskısı altında olan yerli üretimi yurt içi pazarda zorlamaktadır. Yurt içi piyasada ithal beyaz eşyanın payı artmaktadır. Mevcut yüzde 9 gümrük vergisinin yanı sıra uygulanacak herhangi bir anti damping vergisi ise tamamen yerli üretici aleyhine olacaktır. Bu durum, bitmiş üründe gümrük vergisi olmadığı için üçüncü ülkelerden yapılacak bitmiş ürün ithalatının ise lehine olacaktır."

Türkiye'nin, Avrupa'nın lider üretim üssü olması ve net ihracatçı konumu dolayısıyla beyaz eşyada yüksek katma değer yarattığına işaret eden Özkadı, korumanın doğrudan ve dolaylı istihdamı çok daha yüksek katkısı olan nihai ürüne uygulanmasının ülke yararına olacağını kaydetti.

Özkadı, "40 yılı aşkın bir zamandır yerli yassı mamul üreticilerimize destek amacıyla uygulanan gümrük vergisi günümüz dinamik ekonomi yapısı ile bağdaşmıyor. Tüm bunlar göz önüne alındığında artık bu noktada yüzde 9 oranında uygulanan gümrük vergisinin kaldırılması gerekmektedir. Paslanmaz çelik, yassı çelik, ÖTV ve çevre ile ilgili mevzuatlardan doğan aşırı yükümlülüklerin hepsi bir araya geldiğinde bizim ikinciliğimizi (dünyada) muhafaza etmemiz bence imkânsız. Sorunların hepsi bir araya gelirse bu pozisyonu kaybedebileceğiz." şeklinde konuştu.

Özkadı, sektörün 2017 hedeflerine yönelik de, "Hedef belirleyebilecek bir zemin yok." ifadesini kullandı.

- "Avrupa'nın hiç bir yerinde ÖTV diye bir şey yok"

TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Muharrem Yamaç ise ÖTV'nin tamamen kaldırılması gerektiğini belirterek, "Beyaz eşya lüks değil. Avrupa'nın hiç bir yerinde ÖTV diye bir şey yok." dedi.

Geri dönüşümün önemini vurgulayan Yamaç, 1 kilogram demir elde edebilmek için 200 kilogram demir cevherine ihtiyaç olduğunu ancak 2 kilogram hurda demir ile 1 kilogram demir kazanılabildiğini söyledi. Yamaç, belediyelerin geri dönüşüm noktasında "getirme merkezi" kurması gerektiğini de söyledi.

Kur konusunda pek sorunları olmadığını, dengelediklerini ifade eden Yamaç, yan sanayicilerin hemen hepsinin TL ile çalıştığını ancak ham maddeyi dolar ya da avro ile almaları nedeniyle yan sanayicilerde sorunların başlayabileceğini kaydetti.


Yorumlar