Başbakan Yıldırım, şehit aileleriyle iftarda bir araya geldi

- Binali Yıldırım (1): - "Şehitlerimize yapılacak her şey bir ülke, bir memleket vazifesidir, bir vefa görevidir. Şehit yakınlarımızın, gazilerimizin durumlarını kademe kademe daha da iyileştirmeyi hedefliyoruz ve bunun gayreti içindeyiz" - "Şehitlerimizin kanlarını temsil eden ay yıldızlı bayrağımızı en yükseğe çıkarmak namus borcudur, boynumuzun borcudur. İnancımız bize karamsarlığı yasaklamıştır. Rahat olun, müsterih olun Türkiye bugün daha öncesinden çok daha güçlüdür." - "Bugün Cumhurbaşkanımız ile birlikte İstanbul'da Türk Silahlı Kuvvetlerimize, Deniz Kuvvetlerimize kazandırdığımız korvetlerin töreninde bir kez daha gördük ki Türk milleti büyük bir millet. Türk ordusu milleti güçlendikçe güçlenmeye devam ediyor."

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yıldırım, şehit aileleriyle iftarda bir araya geldi

İZMİR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Şehitlerimize yapılacak her şey bir ülke, bir memleket vazifesidir, bir vefa görevidir. Şehit yakınlarımızın, gazilerimizin durumlarını kademe kademe daha da iyileştirmeyi hedefliyoruz ve bunun gayreti içindeyiz" dedi.

Yıldırım, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile İzmir Valiliğinin bir otelde şehit aileleri için düzenlediği iftar programına katıldı.

İftar sonrası yaptığı konuşmada Yıldırım, şehit yakınları ve gazilerle olmaktan büyük bahtiyarlık duyduğunu belirtti.

Türkiye'nin istiklali için aziz canlarını seve seve feda eden evlatların emanetine sahip çıktıklarını kaydeden Yıldırım, "Şehitlerimizin aziz hatırasını yad ediyoruz, gazilerimizi saygıyla, şükranla anıyoruz. Gazilik, cumhuriyetimizin kurucusu Musta Kemal Atatürk'ün en büyük ünvanıdır." dedi.

Şehitleri anmak, onlara dua etmek, gazilerle dayanışmak için bir araya geldiklerini kaydeden Binali Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bu vesileyle şehit babasına karne günü, dün mektup yazan Miraç adlı evladımızın ve bütün şehit evlatlarının gözlerinden öpüyorum. Miraç diyor ki babasına; 'İnşallah baba cennette kavuşuruz'. Miraç'ın duasına yürekten inanıyoruz. Bizim de Rabbimizden niyazımız şehitlerimizle birlikte cennette haşrolmaktadır. Geride kendileri ile gurur duyan Miraç gibi evlatlar bırakan babaları, anaları minnetle ve şükranla anıyoruz. Bu akşamın manevi ikliminde şehitlerimizin ruhaniyeti de inşallah burada, bizlerle beraberdir. Huzurlarınızda şehitlerimize bir kez daha rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun."

- "Cennet vatanı korumaya devam edeceğiz"

Müslümanlıkta şehadetin çok önemli bir yer tuttuğuna işaret eden Yıldırım, peygamberlerden sonra en önemli manevi mertebenin şehitlik olduğunu herkesin bildiğini vurguladı.

Şehitlerin namusa, istiklale ve onura sahip çıkmak için canlarını seve seve verdiğini söyleyen Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bizler devlet, hükümet ve millet olarak aziz şehitlerimizin hatıralarını daima canlı tutacağız asla unutturmayacağız. Ecdadımız dün Gelibolu'da, Trablusgarp'ta, Çanakkale'de, Dumlupınar'da, İzmir'de, Şanlıurfa'da, Kahramanmaraş'ta, Gaziantep'te bu ülkenin istiklal mücadelesini verdiler. Ülkemizi, namusumuzu asla çiğnetmediler. Bize muhteşem ve güzel bir Türkiye armağan ettiler, biz de bu aziz, cennet vatanı gözümüz gibi korumaya devam edeceğiz. Şehitlerimizin kanlarını temsil eden ay yıldızlı bayrağımızı en yükseğe çıkarmak namus borcudur, boynumuzun borcudur. İnancımız bize karamsarlığı yasaklamıştır. Rahat olun, müsterih olun Türkiye bugün daha öncesinden çok daha güçlüdür. Bugün Cumhurbaşkanımız ile birlikte İstanbul'da Türk Silahlı Kuvvetlerimize, Deniz Kuvvetlerimize kazandırdığımız korvetlerin töreninde bir kez daha gördük ki Türk milleti büyük bir millet. Türk ordusu, milleti güçlendikçe güçlenmeye devam ediyor."

Türkiye'nin bulunduğu coğrafya nedeniyle güçlü olmak, güçlü kalmak gibi bir mecburiyeti olduğuna değinen Yıldırım, "İşte bunun için Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını yerli ve milli kaynaklarımızdan temin etmek için günden güne yeni yeni projeleri hayata geçiriyoruz. Hükümet olarak ülkemizin ve milletimizin gücüne güç katmak için çabalıyoruz, her türlü çalışmayı yapıyoruz. Milletimize ve değerlerine hep sahip çıktık. Coğrafyamızın, tarihimizin, inancımızın emanetlerine sahip çıkmaya devam ediyoruz." dedi.

Millet değerlerinin başında da hiç şüphesiz şehitlerin maddi ve manevi emanetlerinin geldiğini söyleyen Yıldırım, bu nedenle gazi ve şehit yakınlarına sahip çıkma gayreti içinde olduklarını hatırlattı.

Türkiye'ye yakışan şekilde emanetlere sahip çıkmayı ulvi bir görev kabul ettiklerini söyleyen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Millet ve devlet sizlere her zaman şükranlarını ifade etmeyi bir borç biliyor. Sizin yaptığınız fedakarlıklarınız karşısında ne yapsak, sizin ulvi ruhlarınız önünde ne söylesek yetersizdir. Bizim yapmaya çalıştığımız şehitlerimizin aziz hatırasına layık olmaktır."

- Anayasal güvence

Şehitlerin ana, babaları, eşleri, çocukları ve yakınlarının Türkiye Cumhuriyeti'nin teminatı altında olduğunu belirten Binali Yıldırım, bu konuda hükümet olarak devletin büyük imkanlarını kullanmaktan kaçınmadıklarını, kaçınmayacaklarını dile getirdi.

Devletin şefkat ve himayesinden gazi ve şehit yakınlarının emin olmasını isteyen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Son 14 yılda çok önemli çalışmaları hayata geçirdik. 2010 yılında gerçekleşen halk oylamasıyla bir anayasa değiştirdiğimizi biliyorsunuz. Bu değişiklikle getirdiğimiz bir madde çok önemlidir. Şehit yakınları ve gaziler için alınacak tedbirlerin, eşitlik ilkesine asla aykırı sayılamayacağını anayasal güvenceye aldık. Şehitlerimize yapılacak her şey, bir ülke, bir memleket vazifesidir, bir vefa görevidir. Şehit yakınlarımızın, gazilerimizin durumlarını kademe kademe daha da iyileştirmeyi hedefliyoruz ve bunun gayreti içindeyiz."

Şehitliğin peygamberlikten sonra en yüce mertebe olduğunu vurgulayan Yıldırım, onların Türk milletinin geleceği için can verdiğini, Türk milletinin gönlünde müstesna yer aldıklarını belirtti.

Binali Yıldırım, ay yıldızlı bayrağın tesadüfen oluşmadığını, rengini şehitlerin kanından aldığına dikkat çekerek, şehitlerin hatırasını sonsuza kadar yaşatmayı amaçladıklarını dile getirdi.

(Sürecek)

Yorumlar