Başbakan Yıldırım NTV-Star TV ortak yayınında: (6)

- "Herkes, her kurum kanundan aldığı yetkiyi kullanır. Onun dışında yetki kullanmaya kalkarsa bu kaos olur. Bu demokrasiye de uymaz, modern yönetişime de uymaz. Hiç kimse 'Benim konumum şöyledir, bana kimse hesap soramaz' gibi bir durumda olmasın." - "Silahlı Kuvvetler, elindeki insan, kaynak ve kabiliyetiyle bu yaşanan travmaya, olaya rağmen hala çok güçlüdür, ordusunu sevk ve idare edecek her türlü personel kabiliyetine sahiptir." - "(Okulların kapatılması) Bundan sonra Milli Eğitim'e geçtiği için orada artık zehirleyici şeyler öğretilmeyecek, milli manevi değerlere sahip, darbe yapma hevesinden uzak çocuklar yetişecek."

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yıldırım NTV-Star TV ortak yayınında: (6)

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Herkes, her kurum kanundan aldığı yetkiyi kullanır. Onun dışında yetki kullanmaya kalkarsa bu kaos olur. Bu demokrasiye de uymaz modern yönetişime de uymaz. Hiç kimse 'Benim konumum şöyledir, bana kimse hesap soramaz' gibi bir durumda olmasın." dedi.

Yıldırım, NTV-Star televizyonu ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Balyoz Davası mağdurlarının yeniden önemli görevlere getirilip getirilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Yıldırım, "Şu anda böyle bir şey gündemde yok. Silahlı Kuvvetler elindeki insan, kaynak ve kabiliyetiyle bu yaşanan travmaya rağmen, yaşanan olaya rağmen hala çok güçlüdür, ordusunu sevk ve idare edecek her türlü personel kabiliyetine sahiptir." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, "Jandarma bir genel müdürlük mü oluyor?" şeklindeki soruya ise jandarmanın "yüzde de yüz" İçişleri Bakanlığına bağlanacağını söyledi. Statüsünün ne olacağının bir önemi olmadığını aktaran Yıldırım, "Tamamen İçişleri Bakanlığının sevk ve idaresinde olacak. 'Şu anda öyle değil mi' diye soranlar olabilir. Öyle ama bu bağlılık sadece jandarmanın görev yönünden ama personel, ataması, sicil verilmesi, onların özlük hakları falan onlar yine Genelkurmay'da kuvvet komutanlığı tarzında devam ediyor, o yapı değişmiş olacak." ifadelerini kullandı.

Genelkurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlanıp bağlanmayacağına ilişkin soru üzerine de Yıldırım, bunun gerçekleşmeyeceğini aktardı.

Yıldırım, Genelkurmay Başkanlığının Anayasa'da başbakana sorumlu olarak gözüktüğünü belirterek, "Tabii Başkomutan olması hasebiyle de Cumhurbaşkanımıza da aynı zamanda bağlı. Orada bir değişiklik söz konusu değil. Belki olsa olsa kuvvet komutanlarının atanmasıyla ilgili düzenlemeler yapılabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) görev tanımıyla ilgili bir değişikliğin söz konusu olup olmadığına ilişkin soruyu yanıtlarken Başbakan Yıldırım, görev tanımının zaten belli olduğunu vurguladı. Yıldırım, "İçeride bir görevi yok, bu çılgınların yaptığı gibi durumdan vazife çıkarıp, ihtilal yapıp, 'siz iyi yönetemiyorsunuz, ben yöneteceğim' demek gibi eskiden beri bir görevi yok aslında. Bunlar tamamen irade dışı ortaya çıkan girişimler oldu bugüne kadar." ifadelerini kullandı.

ABD'de kuvvet komutanlarının, genelkurmay başkanı veya askerlerin Meclis Komisyonu önüne çıktığının ve TBMM'de bunun olmadığının hatırlatılması üzerine, Yıldırım şöyle konuştu:

"Herkes, her kurum saydamlaşması lazım, hesap verebilir olması lazım. Hesap vermeyen kurumların gelişmesi ve kendini yenilemesi mümkün olmuyor. O bağlamda soruyorsanız bu yapılacak, orada bir tereddüt yok. Herkes, her kurum kanundan aldığı yetkiyi kullanır. Onun dışında yetki kullanmaya kalkarsa bu kaos olur. Bu demokrasiye de uymaz modern yönetişime de uymaz. Hiç kimse 'Benim konumum şöyledir, bana kimse hesap soramaz' gibi bir durumda olmasın. Cumhurbaşkanımız da sorumsuz anayasaya göre ama kendini sorumlu hissediyor. Çünkü 'Ben 20 küsür milyon insanın oyunu aldım. Yarın seçim olacak, soracak niye şunları şöyle yaptın, niye şunları böyle yapmadın.' Onun için hiç kimse layüsel değil, hiç kimse sorumsuz değil."

- "Değişen sahiplik"

Bazı okulların kapatıldığını ve bunun eğitim sisteminde bir sıkıntıya sebebiyet verip vermeyeceğine ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, bunun eğitim sisteminde bir sıkıntı ve kesintiye neden olmayacağını dile getirdi.

Millli Eğitim Bakanlığının okullar için, Sağlık Bakanlığının hastaneler için, İçişleri Bakanlığının diğer STK'lar için gereğini yaptığını anlatan Yıldırım, "Değişen sahiplik. Terör örgütünün elindeyken, devletin eline geçiyor kurumlar ama her şey, işleyiş devam ediyor." dedi.

Başbakan Yıldırım, bu okullardaki çocuklara küçük yaşlarda eğitim verildiğinin hatırlatılması üzerine, "Bundan sonra Milli Eğitim'e geçtiği için orada artık zehirleyici şeyler öğretilmeyecek, milli manevi değerlere sahip, darbe yapma hevesinden uzak çocuklar yetişecek." şeklinde konuştu.

Askeri liselerle ilgili düzenlemelere ilişkin olarak da Yıldırım, askeri liseler ve harp okulları dahil askeri eğitimle ilgili sorunların olduğunu, bunların bir bütün olarak ele alınacağını söyledi.

Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunların kaynağının orası olduğu anlaşıldı. Oralarda bir takım yapılanmalara giderek, adamları özel seçtikleri, kayırdıkları, kendilerine tabi olanlara yüksek sicil verdikleri, olmayanları çeşitli bahanelerle eledikleri falan bunlar biliniyor artık. Bu kadar güce erişmelerinin arkasında başka ne olabilir artık. Tabii ki burada bugünün sorununu halletmekle yetinmek büyük bir risktir. Tamam geçmişten gelen sorunun kaynağına inen çözümü de devreye sokmamız lazım. Bundan doğal bir şey yok."

PKK'da bir durgunluk gözlendiğinin sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, 'Su uyur, düşman uyumaz' sözünü hatırlattı. "Bu bizi rehavete düşürmesin. Orada da mücadelemiz kararlıklıkla devam ediyor ve edecek" diyen Yıldırım, şunları söyledi:

"Ortada bir şey yokken gidip bir takım sorun çıkaracak işlerin içinde olmayız. Keşke hiç çatışma falan olmasın, her şey bitsin. Herkes hakkına razı olsun. Sorun ne orada? Adam diyor ki 'Biz ayrı devlet kuracağız, Türkiye'yi böleceğiz.' Bölemezsin kardeşim, bölemeyeceğini 15 Temmuz'da gördün bitti, nokta. Bu milet büyük millet. Kürt'üyle, Türk'üyle, Alevisiyle, CHP'siyle, MHP'siyle hep bir oldu, kenetlendi, darbecilere gereken dersi verdi. Size de verir."

TSK'nın terörle mücadelede şu andaki gücünün sorulması üzerine Yıldırım, kısa vadeli morallerin bozulduğunu ancak gerekli tedbirlerin alındığını, orta ve uzun vadede sorun yaşanmayacağını belirtti.

Yurt dışından Türkiye'ye gelen destek açıklamalarının dozunda ve tonunda fark olup olmadığının sorulması üzerine Yıldırım, "Var tabii ki... 'Dostlar alışverişte görsün' diye kınayanlar var, samimiyetle kınayanlar var. Bizim kadar hassasiyet gösterenler var. Olayı gece boyunca takip edenler var, 'ne oldu, ne bitti, yardıma ihtiyacınız var mı' diyenler var, çeşit, çeşit." şeklinde konuştu.

Rusya'nın çok açık davrandığını kaydeden Yıldırım, birçok ülkenin de demokrasiden yana tavır koyduğunu, darbeyi tanımayacağını söylediğini bildirdi.

Mısır'ın Birleşmiş Milletlerin kınama kararındaki "Darbeyi kınıyoruz" cümlesine itiraz ettiğini aktaran Yıldırım, şaşırmamak gerektiğini, darbeyle gelenin, darbeyle gelene karşı çıkmayacağını ifade etti.

Mısır medyasında, "Fetullah Gülen buraya buyursun biz ağırlarız" şeklinde haberler olduğunun söylenmesi üzerine Yıldırım, "Yani yakışır." ifadesini kullandı.

Rus uçağının düşürülmesiyle FETÖ arasında bağlantı olup olmadığının sorulması, söz konusu uçağı düşüren iki pilotun gözaltına olduğunun anımsatılması üzerine Yıldırım, konuyu yargının takip ettiğini, varsa yargılama esnasında onların da ortaya çıkacağına işaret etti.

Azerbaycan'da FETÖ'nün faaliyetlerinin sona erdirildiğini, diğer dost ülkelerden de bunun beklendiğini ifade eden Yıldırım, "Bunların kendilerine de faydaları yok, bulundukları ülkeye de faydaları yok. Bunlar insanlık için büyük bir tehlikedir. Büyük bir tehdittir. Onun için yol yakınken, zaman yakınken bütün dostlarımızın artık bunlara müsamahalı davranmaktan vazgeçmesini ve Türkiye'nin dostluğunu önemsemesini bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Bir soru üzerine, Beştepe'ye yakın Turgut Özal Üniversitesi Hastanesinin yaralı vatandaşların oraya gitmesinin ardından ışıkları kapattığını ve onlara tedavi vermeyi reddettiğini bildiren Yıldırım, Türkiye'nin her yerinde meydanların hınca hınç dolu olduğunu anlattı.

Meydanlarda bekleyen herkese teşekkür eden Yıldırım, Cumhuriyet Halk Partisinin İstanbul Taksim'de yapacağı mitingin hatırlatılması üzerine söz konusu mitinge destek vereceklerini söyledi. Yıldırım, "Buna ihtiyacımız var. Birliğe, beraberliğe ihtiyacımız var. Çünkü, tehdit sadece bize değil, tehdit herkese." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, bir, beraber ve kardeş olunması gerektiğine işaret ederek, Türkiye Cumhuriyeti'ni Atatürk'ün işaret ettiği medeniyet hedeflerine ulaştırmak için canla başla çalışacaklarını söyledi.

(Bitti)

Yorumlar