Başbakan Yıldırım canlı yayında soruları yanıtladı

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Kürtlerin devleti var. Bin yıldır bu topraklarda Kürtlerin de Türklerin de devleti Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bayrağımız ay yıldızlı bayrağımızdır. Renginde hem Kürt kardeşimizin hem Türk kardeşimizin kanı var. Onun için hiç kimse hadsizlik edip ülkemiz için plan yapmasın." dedi.

A Haber-ATV ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan ve açıklamalarda bulunan Yıldırım, İstanbul'da yapımına başlanan havalimanının kendisini çok mutlu eden bir proje olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bugün üçüncü havalimanında olmayı istediğini fakat yoğun seçim çalışmaları dolayısıyla gidemediğini söyledi.

Yıldırım, "Biz havalimanını yapmaya karar verdiğimizde şunu samimiyetle söyleyeyim, kendi bünyemizde arkadaşlarımız bile 'Ne gerek var bu kadar büyük havalimanına.' demişlerdi. Ancak biz bu konuda ısrarcı olduk." diye konuştu.

Üçüncü havalimanının yıllık 200 milyon yolcu kapasitesi olduğunu belirten Yıldırım, şöyle devam etti:

"İlk etapta dünyanın en büyükleri arasında. Atlanta 80 milyon, 90 milyon, bizimki de 90'dan başlıyor, 200'e kadar çıkıyor. Altı tane pisti var. Birbirinden bağımsız iniş, kalkışlar yapılabilecek. Bunu niye yapma kararı aldık, onu söyleyeyim. Hatırlayın, Gezi Parkı olaylarının en önemli konu başlıklarından biri üçüncü havalimanının yapılmasıydı. 'Durdurulsun.' diye ültimatom vermişlerdi birileri. Bunu niye yaptık? Ben Ulaştırma Bakanı olarak göreve başladığımda Türkiye'nin havacılık pastasından aldığı pay yüzde 0.45'di. 10 sene sonra havayolu halkın yolu olacak dedik. Türk Hava Yollarını marka yaptık. Havacılığı serbestleştirdik. Türkiye'nin payı yüzde 1,96'ya çıktı. Genellikle Türkiye'nin dünya göstergelerinden aldığı pay, yüzde 1'i geçmez. Havacılıkta böyle bir sıçrama yaptı Türkiye. Bu şunu getirdi, aslında yeni dünyada zenginlikler tekrar batıdan doğuya doğru hareket ediyor. Önce batıya gitmişti. Batıda vaktini doldurdu. 70'li yıllarda Amerika havacılığın merkezi, 80'li yıllarda Batı Avrupa'ydı. 90'lı yıllarda Orta Avrupa'ydı. Şimdi Türkiye. Türkiye'de bu gelişmeyi gördük ve bu havalimanını yapmaya karar verdik. Göreceksiniz bu havalimanıyla birlikte üç kıtanın aktarma merkezi İstanbul olacak. Türkiye bundan muazzam bir sinerji yakalayacak. Ekonomisi, büyümesi, turizmi her şeyi artacak."

- "25 yılda Türkiye'nin kasasına 140 milyar lira koyacak"

Yıldırım, havalimanı projesinin muazzam bir proje olduğunu vurgulayarak, üçüncü havalimanının yapıldığı alanda 40 yıldan beri tezek gibi kömürlerin çıkarıldığını, delik, deşik, örselenmiş bir arazi olduğunu dile getirdi. Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanımıza dedim ki bir gün, 'Burada ne güzel bir yer var. Delik deşik, sular var, ağaç yok, bir şey yok. Buraya yapalım.' dedim. 'Buraya havalananı olur mu?' dedi. Olur, niye olmasın. Havadan çok güzel gözüküyor. Ama içeride çok apik bir arazi, kot farkları çok fazla. Toprak hareketi var. Biz birkaç işi bir arada yapıyoruz. O araziyi rehabilite ettik. Yani o çukurları, çamurları ortadan kaldırdık. Düz bir alana getirdik. Böylece o araziyi kömür işletmesinden sonra rehabilite ettik. Bu araziyi teslim ettik. Buraya dünyanın en büyük havalimanını yaptık. 10 milyar 250 milyon avro yatırım yapılıyor. Üç etap bittiğinde. Siz bu yatırımı yapın, 25 sene de işletin. Bize de her yıl bir milyar 50 milyon avro para verin. Nasıl bir iş? 25 yıl sonra da bize bu havalimanını geri verin, bonus olarak. Bunu Muharrem İnce anlamaz. Bu havalimanı, 25 yılda Türkiye'nin kasasına 140 milyar lira para koyacak. Yatırım parasını da cepten bir şey vermiyoruz, yolcu garantisi veriyoruz. Verdiğimiz yolcu garantisi de bugün Atatürk Havalimanı'ndaki yolcu sayısı. İlk seneden itibaren yolcu garantisinden para da vermeyeceğiz."

Yıldırım, üçüncü havalimanının birinci bölümünü 29 Ekim'de açacaklarını, Atatürk Havalimanı'nı da millet bahçesine dönüştüreceklerini, İstanbul'un en prestijli yeşil alanı haline getirileceği dile getirdi.

- "PKK'yı lanetlemediği müddetçe HDP bölücü partidir"

Kürt kökenli seçmenlerle ilgili gözlemlerinin ne olduğunun sorulması üzerine Yıldırım, Millet İttifakı'na ilişkin, "Bunların ittifakının bir resmi ortakları var, bir de gizli ortakları var. Resmi ortaklar belli. İşte CHP, İYİ Parti, Saadet Parti, Demokrat Parti. Gizli ortakları söylemiyorlar, gizli ortakları da HDP." dedi.

Yıldırım, "Muharrem İnce adaylığı açıklanır açıklanmaz nefes nefese Edirne'ye niye gitti. Edirne fatihi Şükrü Paşa'ya Fatiha okumaya mı gitti? Edirne Selimiye Camii'nde dua edip, kampanya başlatmaya mı gitti? Soluğu cezaevinde aldı. Bu zaten başlı başına yetiyor." diye konuştu.

Cumhuriyeti kuran partinin CHP olduğunu belirten Yıldırım, buna gönülden saygı duyduğunu, bütün vatandaşların bu gerçeği bilmesini istediğinin altını çizdi.

"Kobani olaylarının baş sorumlusu Selahattin Demirtaş'dır.' diyeceksin. Bugün koşa koşa ziyarete gideceksin. Hangisine inansın vatandaş soruyorum." diyen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Gençlerin kafası karışık. Kafa karışıklığının sebebi HDP'ye olan ilgileri değil, gelecek kaygıları, 'Gelecekte devlet acaba bize sahip çıkacak mı? Tekrar terör örgütünün zulmüne maruz kalacak mıyız?' Bu soru hala gündemde. Biz de diyoruz ki hiç kimse endişe etmesin. Terör örgütü bir daha bu topraklarda hiçbir şekilde varlık gösteremeyecek. Bu Türkiye'nin beka meselesidir. Türkiye'yi bölmeye açıkça azmeden, terör örgütüne karşı dik duruş gösteremeyen, ben terör örgütüne karşıyım, PKK'yı lanetliyorum, PKK alçak bir bölücü örgüttür demediği müddetçe HDP bölücü bir partidir. Bu ülkede hiçbir vatandaşımız bölücülüğe prim vermez. Buna Kürt vatandaşlarımız da dahildir. Gidin sorun kimse Türkiye'de ayrılmak istiyor mu? Niye ayrılsın kardeşim. İzmir'de doğulu, güneydoğulu iyi bir nüfus var. Niye ayrılsın. Biz bu topraklarda bin yıldır et ve tırnak gibiyiz. Beraber savaştık, ülkemizi beraber düşmandan kurtardık. Beraber kazandık, sevinçte de tasada da hep beraber olduk.

Emperyal güçler güney sınırlarımızda bir terör devleti kurmaya çalışıyor. Bunda amaç Türkiye'yi meşgul etmek, Türkiye'nin bölgedeki etkin politikasını ortadan kaldırmak, bölgede sömürülen mazlum, masum milletlerin uyanışını geciktirmek. Bunu da Kürt kardeşlerimizin kanı ve canı üzerinden yapmaya çalışıyorlar. 'Efendim biz Kürtlere devlet kuracağız.' Sizin ne haddinize devlet kurmak. Kürtlerin devleti var. Kürtlerin devleti var. Bin yıldır bu topraklarda Kürtlerin de Türklerin de devleti Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bayrağımız ay yıldızlı bayrağımızdır. Renginde hem Kürt kardeşimizin hem Türk kardeşimizin kanı var. Onun için hiç kimse hadsizlik edip ülkemiz için plan yapmasın."

Binali Yıldırım, başbakanlık görevinin sona ermesine ilişkin de "Ben dünyanın en mutlu insanıyım. Bazıları koltuk kapmak için on takla atıyor, kendini paralıyor, ben koltuğu teslim etmek için aynısını yapıyorum. Gönül rahatlığıyla, huzurla, bana verilen görev ve sorumluluğu mümkün mertebe eksiksiz yapmış olmanın huzuruyla inşallah bu süreci tamamlamış olacağız." ifadelerini kullandı.

(Bitti)