Başbakan Yıldırım: (3)

- "(FETÖ'nün darbe girişimi sorgulamaları) Biz bir ölçü koyduk. Ölçüler belli. Doğrudan bunlarla teması olan, hatta temasları devam eden, 17-25 Aralık'tan sonra finansal desteğe katkı sağlayan, şu anda bu yapının derneklerinde, partilerinde aktif görev alan bütün bu insanların hepsi zanlı olarak toplanıyor. Daha sonra 'Bu işle benim alakam yok.' diyenler, itirazlarını yaptıkları zaman bunları gözden geçireceğiz. Hakikaten ikna edici bir delil ortaya çıkarsa, o zaman bunlar diğer zanlılardan ayrılacak. Bu konuda işimizin kolay olmadığını söylemek isterim ama biz bir hukuk devletiyiz. Haklı ile haksızı mutlaka birbirinden ayırt etmemiz lazım" - "(2010 KPSS'nin Genel Yetenek-Genel Kültür oturumunun iptaline ilişkin) Burada bir yargı kararı var, yargı kararı da o mağdurlar tarafından açılan dava, 'Buradaki sorular çalındı.' diye. Neyse mahkemeler işte bu kadar sürmüştü, 2010, geldik 2016'ya, bunlar memuriyete girmiş toplam 86 bin kişi. Bunlar şimdi iptal olunca, bunun anlamı nedir? 86 bin kişi çıkarılacak demektir, başka bir tedbir olmasa çıkarılacak. Yani 'Mahkeme karar vermiş ama aradan şu kadar sene geçti, biz bir şey yapamayız.' deme şansımız yok. Ya bir yasa düzenleyeceğiz bu mahkeme kararını etkisiz hale getireceğiz ya da mahkeme kararını uygulayacağız, 86 bin kişinin iş akdini feshedeceğiz" - "Şu anda zannediyorum 20 binin üzerinde, 23 bin civarında öğretmen açığa alındı. Dolayısıyla ders sezonu da geliyor, okullar açılacak, öğretmen ihtiyacı var. Bu yüzden 15 bin öğretmen alınması konusunda Bakanlar Kurulunda bir karar aldık ve Milli Eğitim Bakanına gereğini yapması talimatını verdik"

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yıldırım: (3)

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sorgulamalarına ilişkin, "Biz bir ölçü koyduk. Ölçüler belli. Doğrudan bunlarla teması olan, hatta temasları devam eden, 17-25 Aralık'tan sonra finansal desteğe katkı sağlayan, şu anda bu yapının derneklerinde, partilerinde aktif görev alan bütün bu insanların hepsi zanlı olarak toplanıyor. Daha sonra 'Bu işle benim alakam yok.' diyenler, itirazlarını yaptıkları zaman bunları gözden geçireceğiz. Hakikaten ikna edici bir delil ortaya çıkarsa, o zaman bunlar diğer zanlılardan ayrılacak. Bu konuda işimizin kolay olmadığını söylemek isterim ama biz bir hukuk devletiyiz. Haklı ile haksızı mutlaka birbirinden ayırt etmemiz lazım." dedi.

Yıldırım, CNN Türk-Kanal D ortak yayınındaki "Gündem Özel" programında açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

FETÖ'cülerin 15 Temmuz gecesi kapsamlı bir darbe teşebbüsünde bulunduklarını, uçakları, helikopterleri, tankları dışarı çıkardıklarını, sivillerin üzerine ateş ettiklerini anımsatan Yıldırım, Türk ordusunun, Balkan Savaşı'ndan beri böyle bir girişimle karşılaşmadığını anlattı.

Başbakan Yıldırım, torununun da günlerce bu görüntüleri izlediğini ve etkisinde kaldığını belirterek, "Dede, 'Bunlar bizim askerimiz değil mi, nasıl insanlarımızı öldürüyorlar?' Ben açıklayamadım, laf boğazıma düğümlendi, açıklayamadım ama şimdi açıklıyorum." diye konuştu.

Darbe girişimini gerçekleştirenlerin hukuk çerçevesinde en ağır şekilde cezalandırılacağını vurgulayan Yıldırım, "Hiçbir şey yanlarına kar kalmayacak. Ama şunu özellikle söylemek istiyorum. Adaletle davranacağız. Çünkü Türkiye bir hukuk devleti, hukuk devletinde de yargısız infaz olmaz. Onlar yargısız infaz yaptı ama biz devletiz, bize yargısız infaz yakışmaz." ifadelerini kullandı.

"Yargılama aşamasında suçsuz insanlar da yargılanır mı, kurunun yanında yaş da yanar mı?" yönündeki endişelerin bulunduğunun dile getirilmesi üzerine Yıldırım, bu konudaki tavırlarının net olduğunu söyledi.

"Mutlaka arzu etmesek de tek tük hatalı işlem yapılmış olabilir, yanlış tespit yapılmış olabilir, tüm bu ihtimalleri göz önünde bulunduruyoruz." diyen Yıldırım, bu konudaki itirazları değerlendireceklerinin, çok titiz bir çalışma yürüteceklerinin altını çizdi.

Değerlendirme kriterlerini önceden belirlediklerini aktaran Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz bir ölçü koyduk, ölçüler belli. Doğrudan bunlarla teması olan, hatta temasları devam eden, 17-25 Aralık'tan sonra finansal desteğe katkı sağlayan, şu anda bu yapının derneklerinde, partilerinde aktif görev alan bütün bu insanların hepsi, zanlı olarak toplanıyor. Daha sonra 'Bu işle benim alakam yok.' diyenler, itirazlarını yaptıkları zaman bunları gözden geçireceğiz, hakikaten ikna edici bir delil ortaya çıkarsa, o zaman tabii ki bu diğer zanlılardan ayrılacak. Bu konuda işimizin kolay olmadığını söylemek isterim. Ama biz bir hukuk devletiyiz, haklı ile haksızı mutlaka birbirinden ayırt etmemiz lazım. 'Aman boşver, bu kadar işin arasında 3 adam da gitsin.' deme lüksümüz yok."

- 62 bin 10 kişi görevden uzaklaştırıldı

Başbakan Yıldırım, 62 bin 10 kişinin görevden uzaklaştırıldığını açıkladı. Bunlardan 58 bin 611'inin memuriyetlerine son verilmediğini, sadece açığa alındığını anlatan Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:

"Görevden çıkarılan, memuriyetten ihraç edilen sayısı 3 bin 499. Bunun da ağırlıklı olarak darbeye katılan subaylar, astsubaylar, rütbeli, rütbesiz silahlı kuvvetlerin asker elbisesini giymiş caniler, hainler. Bunu söylerken silahlı kuvvetlerle, bunları birbirine karıştırmasın vatandaşlarımız. Silahlı kuvvetler, ordumuz bizim gözbebeğimiz. Hz. Peygamberimizin adını vermişiz, 'Mehmetçik' demişiz. Onlara hürmetimizden dolayı, 'Peygamber Ocağı.' Yani 3-5 bu soysuzlar, bu darbe teşebbüsüne kalkıştılar diye Peygamber Ocağı ordumuzu, askerimizi şanlı tarihi olan silahlı kuvvetlerimizi bir kolayca, bunlarla eş değer tutmak büyük yanlış olur."

Yıldırım, vatandaşların bu konuda daha dikkatli davranmalarını istedi.

- 2010 KPSS'nin iptali

"2010 yılı KPSS iptali ne olacak, o dönemde girenler açığa mı alınacak?" sorusuna ise Yıldırım, şu cevabı verdi:

"Burada bir yargı kararı var, yargı kararı da o mağdurlar tarafından açılan dava, 'Buradaki sorular çalındı.' diye. Neyse mahkemeler işte bu kadar sürmüştü, 2010, geldik 2016'ya, bunlar memuriyete girmiş toplam 86 bin kişi. Bunlar şimdi iptal olunca, bunun anlamı nedir? 86 bin kişi çıkarılacak demektir, başka bir tedbir olmasa çıkarılacak. Yani 'Mahkeme karar vermiş ama aradan şu kadar sene geçti, biz bir şey yapamayız.' deme şansımız yok. Ya bir yasa düzenleyeceğiz bu mahkeme kararını etkisiz hale getireceğiz ya da mahkeme kararını uygulayacağız, 86 bin kişinin iş akdini feshedeceğiz."

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu'ya soruların incelenmesi yönünde bir yol izlenebileceğini aktardığını anlatan Yıldırım, "Bunların sınavlarını incelemek lazım, bu kadarın tamamı mı soruları aldı. Bunların içinde FETÖ'nün hedef kitle olarak gördüğü belirli bir grup mu onlar belli olur. O geriye yönelik sınav sonuçlarına bakılır, orada bu işin failleri kimse onlar ortaya çıkarılır, diğerleri bu işten muaf tutulur." diye konuştu.

- 15 bin öğretmen alınacak

FETÖ operasyonu kapsamında açığa alınan öğretmenlerin yerine atamaların olup olmayacağına yönelik soruya da Yıldırım, "Şu anda zannediyorum 20 binin üzerinde, 23 bin civarında öğretmen açığa alındı. Dolayısıyla ders sezonu da geliyor, okullar açılacak, öğretmen ihtiyacı var. Bu yüzden 15 bin öğretmen alınması konusunda Bakanlar Kurulunda bir karar aldık ve Milli Eğitim Bakanına gereğini yapması talimatını verdik." yanıtını verdi.

Alımlarda güvenlik açısından nasıl bir yol izleneceğine ilişkin soru üzerine Yıldırım, "Sütten ağzımız yandı, yoğurdu üfleyerek yiyoruz." dedi.

Başbakan Yıldırım, gerekli incelemeleri Milli Eğitim Bakanlığının yapacağını kaydetti.

Okulların açılma tarihinde değişiklik olup olmayacağı yönündeki soruyu yanıtlarken Yıldırım, okulların zamanında açılacağını kaydetti.

(Sürecek)

Yorumlar