Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Londra’da
- Kurtulmuş: - “Rusya ve Çin gibi ülkelerle kurduğumuz yeni ilişkiler Avrupa ve Batı ile ilişkilerimizi koparacağımız anlamına gelmiyor. Türkiye’de uluslararası siyaset yapıcılarının elinde pek çok farklı araç var” - “AB’den Türk demokrasisini ve Türk halkının geleceğini savunmasını beklerdik ancak onlar darbecilere ve FETÖ örgütüyle bağlantılı bazı kişilere arka çıkmaya başladı”
LONDRA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin Rusya ve Çin gibi ülkelerle kurduğu yeni ilişkilerin Avrupa ve Batı ile ilişkilerini koparacağı anlamına gelmediğini söyledi.
Kurtulmuş, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Londra’da TRT
World yayınına katıldı.
Avrupa Parlamentosunun (AP) dün Türkiye ile ilgili aldığı kararı
değerlendiren Kurtulmuş, “Bu karar Avrupa’da siyaset yapıcıların
Türkiye’ye karşı çifte standardını ve iki yüzlülüğünü yansıtıyor. O
nedenle bu kararı kabul etmiyoruz.” dedi.
“Avrupa’dan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türk halkının
haklarını korumasını bekledik. Ancak maalesef Avrupa Birliğindeki
karar alıcıların pek azı Türk milletiyle dayanışma gösterdi.” diyen
Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Avrupa Birliğinden (AB) Türk demokrasisini ve Türk halkının
geleceğini savunmasını beklerdik ancak onlar darbecilere ve FETÖ
örgütüyle bağlantılı bazı kişilere arka çıkmaya başladı. Bu kabul
edilemez. AP kararının arkasında siyasi gerekçe yok. Avrupalı
siyaset yapıcıların bu kararı zihinlerinin arka planındaki
düşünceleri yansıtıyor.”
“Türkiye sadece sığınmacılar konusunda değil, Ortadoğu
ülkelerinden gelen aşırıcı ideolojiler için de bir tür duvar
konumundadır” diyen Kurtulmuş, Türkiye’nin Avrupa’nın bir nevi
koruyucusu olduğunu söyledi.
Türkiye ile AB arasında sığınmacılar konusunda sağlanan
anlaşmanın iki yönü olduğunu, Türkiye’nin sığınmacıların yasa dışı
yollarla Avrupa’ya geçmesini önlemesi karşılığında AB’nin de Türk
vatandaşlarına vize serbestisi sağlaması gerektiğini anlatan
Kurtulmuş, “Ancak maalesef AB tarafı sözünü yerine getirmedi.”
dedi.
Türkiye’nin Suriye ve Irak’tan gelen sığınmacılara 13 milyar
dolardan fazla para harcadığını ifade eden Kurtulmuş, “Uluslararası
toplum, gerek devlet kurumları gerekse sivil toplum, çok az destek
verdi. AB de Türkiye’nin sığınmacılara destek için sözünü verdiği
parayı vermedi.” diye konuştu.
AB’nin sözlerini yerine getirmemesi halinde Türkiye’nin bu
anlaşmaya bağlı kalıp kalmayacağının sorulması üzerine Kurtulmuş,
“Hayır” yanıtını verdi.
Türkiye’nin Avrupa’dan uzaklaşıp Avrasya’ya yönelmesinin söz
konusu olup olmayacağı şeklindeki bir soru üzerine de Kurtulmuş,
Türkiye’nin coğrafi konumunun ve tarihinin bazı avantajlar
sağladığını vurguladı.
“Türkiye bu kadar çok uluslararası siyaset enstrümanına sahip
tek ülkedir.” diyen Kurtulmuş, Türkiye’nin NATO’dan İslam İşbirliği
Teşkilatı’na kadar pek çok farklı kuruluşun üyesi olduğununun
altını çizdi.
“Türkiye 1963’ten beri Avrupa’nın bekleme odasında tutuluyor.” ifadesini kullanan Kurtulmuş, “Ancak Rusya ve Çin gibi ülkelerle kurduğumuz yeni ilişkiler Avrupa ve Batı ile ilişkilerimizi koparacağımız anlamına gelmiyor. Türkiye’de uluslararası siyaset yapıcılarının elinde pek çok farklı araç var. Bu, Türkiye’nin jeostratejik avantajıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
- Suriye
Suriye’de Türk askerlerine yönelik dün gerçekleşen saldırının
Suriye rejimi tarafından yapıldığı konusunda Türkiye’nin ne kadar
emin olduğunun sorulması üzerine Kurtulmuş, “Bunun Suriye rejimi
tarafından yapıldığına dair bazı işaretler var. En başından bu yana
Suriye rejimi DEAŞ’la mücadele konusunda net değil. Bazen DEAŞ gibi
terör örgütleriyle sahada işbirliği yapıyorlar. Dolayısıyla Suriye
rejiminin DEAŞ’la mücadele eden Türk birliklerini durdurmaya
çalışması Türkiye için sürpriz olmaz.” yanıtını verdi.
Türkiye’nin Fırat Kalkanı Operasyonu ile Suriye’nin kuzeyindeki
5 bin kilometrekarelik bir alanı DEAŞ ve PYD gibi terör
örgütlerinden temizlemeyi amaçladığını anlatan Kurtulmuş,
“Operasyon planladığı gibi gidiyor.” dedi.
Kurtulmuş, Fırat Kalkanı Operasyonu'nun Suriye’nin egemenliğini
değil, terör örgütlerini, öncelikle de DEAŞ’ı hedef aldığını
vurguladı.
- ABD ile ilişkiler
ABD’nin Suriye’de terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD ile
işbirliğine ilişkin bir soru üzerine de Kurtulmuş, “PYD’nin
konumuna ilişkin değerlendirmelerimizde farklılık var. ABD hangi
tarafı seçeceğine karar vermeli. Bölgede ekonomik ve siyasi bir
istikrar adası olan Türkiye’yi mi, terör örgütü PYD’yi mi seçecek?
Türkiye Kürtlerin Suriye’nin kuzeyindeki varlığına karşı değil, biz
terör örgütü PYD’ye ve Suriye’nin kuzeyinin bir bütün olarak onun
elinde kalmasına karşıyız. Biz Suriye’nin tamamının toprak
bütünlüğünden yanayız.” diye konuştu.
Kurtulmuş, Türkiye’nin bu konuları ABD ile açık bir şekilde
konuştuğunu söyledi.
“Suriye krizine çözüm bulunması zorunlu.” ifadesini kullanan
Kurtulmuş, “Suriye, bölgesel hatta küresel bir krize dönüştü.
Krizin ilk üç yılı bir tür iç savaştı ancak sonrasında süreç bir
tür vekalet savaşına dönüştü. Bütün vekalet savaşlarının bir sınırı
vardır ve Suriye’deki de bu sınıra dayanmıştır. Uluslararası toplum
adil bir çözüm, barışçıl çözüm üretmezse, bu savaş devam edecek. Bu
vekalet savaşı bitmezse, Rusya ve ABD birbiriyle savaşacak.”
görüşünü dile getirdi.
Türkiye’nin Rusya ile iyi ilişkilerini kullanarak bu ülkeye Suriye’de çözüm için baskı yapıp yapmayacağı şeklindeki soru üzerine Kurtulmuş, “Suriye’de barış süreci için yeni bir perspektif sunmaya çalışıyoruz. Bunu Rusya, ABD ve diğer ülkelerle paylaşıyoruz. Kişisel olarak iyimserim.” yanıtını verdi.
- Donald Trump
ABD’nin yeni başkanı seçilen Donald Trump’la ilgili bir soru üzerine de Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Bu ABD halkının kararı, biz buna saygı duyuyoruz. Türkiye ile
ABD arasındaki ilişkilerin iyileşmesine katkısı olacağını umuyoruz.
İki ana noktada iyimseriz. Gülen’in sınır dışı edilmesi ve ABD’de
yeni yönetimin kendi pozisyonunu gözden geçireceğine inanıyoruz PYD
konusunda da. Muhtemelen PYD’nin değil, Türkiye’nin yanında yer
alacak. Bu ABD’nin de çıkarınadır çünkü.”
Trump’un Müslümanlarla ilgili sözlerinin ve NATO’ya yaklaşımının
Türkiye’yi kaygılandırıp kaygılandırmadığının sorulması üzerine
Kurtulmuş, “Bekleyip göreceğiz. ABD’nin dış politikasında aşırı
değişikliğe gideceğini sanmıyorum.” diye konuştu.
Kurtulmuş, TRT World’ün Londra ofisinde çalışmalar hakkında
bilgi de aldı. Çalışanlarla hatıra fotoğrafı çektiren Kurtulmuş,
daha sonra TRT World’ün taşınmaya hazırlandığı yeni Londra ofisini
de gezdi.
Yorumlar