Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (4)

- "Biz Mavi Marmara şehitlerinin hakkını, hukukunu, onurunu, bir açık hapishane haline getirilmiş olan Gazze halkının da insani bakımdan onlara destek olacak her türlü çabayı bu görüşmelerde ortaya koymaya gayret ediyoruz. Henüz anlaşma son noktaya gelmiş durumda değildir, inşallah istediğimiz istikamette anlaşma son noktaya doğru gelir. Türkiye burada kendi görüşlerinden, kendi tezlerinden taviz verecek noktada değildir" - "İngiltere Başbakanı, kendi referandumla ilgili iç politikasının bir aracı olarak Türkiye düşmanlığı ya da Türkiye’yi bir 'öcü' olarak kullanacağı yerde gerçekten samimiyse, kendi görüşünde samimiyse 'Avrupa Birliği'nin geleceği nasıl olacak' diye Almanlarla, Fransızlarla, diğer Avrupalı ortaklarıyla bunu oturup konuşsunlar"

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (4)

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Biz Mavi Marmara şehitlerinin hakkını, hukukunu, onurunu ve bir açık hapishane haline getirilmiş olan Gazze halkının da insani bakımdan onlara destek olacak her türlü çabayı bu görüşmelerde ortaya koymaya gayret ediyoruz. Henüz anlaşma son noktaya gelmiş durumda değildir, inşallah istediğimiz istikamette anlaşma son noktaya doğru gelir. Türkiye burada kendi görüşlerinden, kendi tezlerinden taviz verecek noktada değildir." dedi

Kurtulmuş, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

İngiltere Başbakanı David Cameron'ın Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine yönelik ifadelerine hatırlatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Sayın Başbakan, Türkiye’ye 3 bin yılını göstereceğine önce bu 30 yılı Avrupa Birliği'nin geleceği için konuşsun. 30 yıl sonra Avrupa Birliği nerede olacak? Avrupa Birliği'nin geleceği nasıl olacak? Önce bunu konuşsunlar.” karşılığını verdi.

Avrupa Birliği içerisindeki tartışmaların temelinde kendi geleceğiyle ilgili ortak bir ortak bir hedef, ortak bir Avrupa geleceği kurulamamasının yattığına işaret eden Kurtulmuş, birliğin ortak bir politika geliştiremediği için Ukrayna krizi, mülteci krizi gibi konular karşısında çaresiz kaldığını bildirdi.

Kurtulmuş, “Sayın İngiltere Başbakanı, kendi referandumla ilgili iç politikasının bir aracı olarak Türkiye düşmanlığı ya da Türkiye’yi bir ‘öcü’ olarak kullanacağı yerde gerçekten samimiyse, kendi görüşünde samimiyse 'Avrupa Birliği'nin geleceği nasıl olacak’ diye Almanlarla, Fransızlarla, diğer Avrupalı ortaklarıyla bunu oturup konuşsunlar. Örnek olarak, tavsiye olarak söylüyorum nasıl bir Avrupa Ortak Parlamentosu kurdularsa Lahey Adalet Divanını uluslararası bir mahkeme olarak kurdularsa, nasıl ortak para birimine geçtilerse mesela bir ortak ordu nasıl kurulabilir oturup bunu bir konuşsunlar. Kağıt üzerinde bir AGİT var ama işe yaramayan bir AGİT’tense ‘Bunu nasıl bir ortak Avrupa güvenliği şemsiyesi haline getiririz?’ bunu konuşsunlar." değerlendirmesinde bulundu.

“Avrupa, mülteci krizi üzerinden ya da Türkiye düşmanlığı üzerinden kendisine siyaset üretmeye kalkmasın.” ifadesini kullanan Kurtulmuş, bu konunun tamamıyla İngiltere’nin referandumla ilgili tartışmaları ile Avrupa’nın iç tartışma ve türbülansının bir parçası olduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin Avrupa Birliği ilişkilerinde samimi, açık ve net bir şekilde yoluna devam ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, “Geri kabul anlaşmasında da Türk vatandaşlarının vizesiz seyahati konusunda da üzerimize düşen sorumlulukların büyük çoğunluğunu yerine getirdik. Ama Avrupa Birliği şimdi 'Türkiye'ye vize kaldırılması mümkün olmaz’ falan diye konuşanlara, Allah aşkına iki ay, bir ay evvel neredeydiniz? Ne oldu da bir ay içerisinde şimdi birden böyle keskin bir şekilde görüş değiştirdiniz?'" dedi.

- "Avrupa’nın da sözlerini yerine getirmesi lazım"

Türkiye’nin geri kabul anlaşmasıyla ilgili Yunan adalarından Türkiye’ye 485 kişinin geldiğini buna karşılık Türkiye’den Avrupa’ya 700’ün üzerinde vatandaşın gönderildiğini dile getiren Kurtulmuş, "Biz görevimizi yapıyoruz, işimizi yapıyoruz, sözlerimizi yerine getiriyoruz Avrupa’nın da sözlerini yerine getirmesi lazım." dedi.

Kurtulmuş, Avrupa Birliği ile son anlaşmaların yürürlük düzenlemesinin Bakanlar Kurulu’nda görüşülüp görüşülmediğinin sorulması üzerine, “Bekletiyoruz, bu nihayetinde birbirinden bağımsız ama bir şekilde her ikisi de eş zamanlı olarak gündeme gelmiş olan iki gelişmedir. Dolayısıyla 'bunlardan birini durduralım ötekini devam edelim' olmaz." yanıtını verdi.

- "Türkiye tezlerinden taviz verecek noktada değildir"

Türkiye İsrail ilişkilerindeki son duruma ilişkin bir soru üzerine ise Kurtulmuş, Mavi Marmara seyahatinin barışçıl bir seyahat olduğunu anımsatarak, “İsrail’in Gazze’de başlatmış olduğu insanlık dışı ambargonun delinmesi için bir yol denemeye çalıştılar.” dedi.

Uluslararası sularda olmalarına rağmen ve rotasını İsrail’den çevirdikleri bir anda baskın düzenlendiğini, bu sırada da bazı vatandaşların şehit olduğunu belirten Kurtulmuş, “Dolayısıyla biz Mavi Marmara şehitlerinin ve Mavi Marmara’da ortaya konulan bu toplumsal iradenin aleyhinde asla bir şey yapmayız, yapmadık ve yapmayacağız, bunun çok açık bir şekilde bilinmesi gerekir." diye konuştu.

Türkiye'nin başından beri söylediği üç şeyin, İsrail'in özür dilemesi, tazminat ödenmesi ve ayrıca Gazze'deki ablukanın da hafifletilmesi veya tamamen ortadan kaldırılması olduğunu anımsatan Kurtulmuş, bununla ilgili görüşmelerde önemli bir mesafenin alındığını söyledi.

Kurtulmuş, "Biz Mavi Marmara şehitlerinin hakkını, hukukunu, onurunu ve Gazze halkının bir açık hapishane haline getirilmiş olan Gazze halkının da insani bakımdan onlara destek olacak her türlü çabayı bu görüşmelerde ortaya koymaya gayret ediyoruz. Henüz anlaşma son noktaya gelmiş durumda değildir, inşallah istediğimiz istikamette anlaşma son noktaya doğru gelir. Türkiye burada kendi görüşlerinden, kendi tezlerinden taviz verecek noktada değildir." dedi.

Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Dostlarını artıran, düşmanları azaltan bir dış politika izleyeceğiz bundan sonra" şeklindeki sözleri hatırlatılarak, "Hem İsrail ile ilişkilerde bu durum, Rusya ile son zamanda yaşanan temas bu yeni dış politikanın bir tezahürü mü? Bu noktada akıllara şu soru da geliyor, daha önce de iktidarda AK Parti hükümetleri vardı o zaman bu düşmanların artmasında da o dönemlerin politikaları mı etkili oldu?" sorusuna Kurtulmuş, şu karşılığı verdi:

"Türkiye'nin bu çevresindeki, Türkiye düşmanlarının artmasında, Türkiye mesela, konuştuğumuz konu, Mavi Marmara'ya saldırı yapan Türkiye değildir. Dolayısıyla İsrail ile ilişkileri kıran, bozan da Türkiye değildir. Suriye ile olan ilişkiler, Suriye ile çok yakınlaşmış, ortak bakanlar kurulu toplantısı yapma noktasına gelmiş olan bir Türkiye vardı. O ilişkileri bozan da Türkiye değildir."

Rusya, İsrail, Suriye, bazı bölge ülkeleriyle ilişkilerde son dönemlerde ciddi bir bozulma yaşandığını belirten Kurtulmuş, "Bu sadece Türkiye'den kaynaklanmadığı gibi sadece muhataplarımızdan da değil, belki bölgesel ve küresel siyasetin dengelerinden de kaynaklanan hususlardı." dedi.

(Sürecek)

Yorumlar