Başbakan Yardımcısı Kaynak Siirt'te: (2)

- "Avrupa şunu bilmelidir ki, bizim için kendi vatandaşımızın can ve mal emniyeti, ırzı, namusu her şeyden daha önemlidir. Avrupa Birliğinden de Avrupa'nın parasından pulundan da önemlidir. Ve yine şunu bilmeliler ki Avrupa'nın güvenliği de Türkiye'den başlar. Türkiye'nin güvenliği, El-Bab'tan, Münbiç'ten, Musul'dan başlar" - "Cumhurbaşkanımıza ben, 'Gazi Recep Tayyip Erdoğan' diyorum. Sebep şu, 15 Temmuz'a ne diyoruz? 15 Temmuz Türkiye'yi yeni bir işgal harekatıydı, girişimiydi. 15 Temmuz sadece Türkiye'yi değil, bizim bin 400 küsur yıldan beri bozulmadan gelen dinimizde ifsat girişimiydi" - "Siirt'i siz, Allah'a hamdolsun, PKK'ya teslim etmediniz. Ama şimdi bizim kendi içindeki hainleri temizleyen silahlı kuvvetlerimiz, Allah'a hamdolsun 'giremez' denilen Bestler Dereler dahil bütün sahayı terörist unsurlarından temizlemiştir. 30 yıldan beri ilk defa bu hain terör örgütü de kış üslenmesine geçememektedir"

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yardımcısı Kaynak Siirt'te: (2)

SİİRT (AA) - Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Avrupa şunu bilmelidir ki, bizim için kendi vatandaşımızın can ve mal emniyeti, ırzı, namusu her şeyden daha önemlidir. Avrupa Birliğinden de Avrupa'nın parasından pulundan da önemlidir. Ve yine şunu bilmeliler ki Avrupa'nın güvenliği de Türkiye'den başlar. Türkiye'nin güvenliği, El-Bab'tan, Münbiç'ten, Musul'dan başlar." dedi.

Başbakan Yardımcısı Kaynak, AK Parti Siirt İl Başkanlığını ziyaretinde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 15 Temmuz sorulduğunda "Ben 15 Temmuz'da bir darbe girişimi olduğunu eniştemden öğrendim" dediğini anımsatarak, kültürlerinde eniştenin çok önemli olduğunu belirtti.

"Siirt de şununla övünebilir, Siirt'in eniştesi gerek Türkiye'yi, gerek İslam dünyasını Allah'ın izniyle bütün tehlikelerden koruyan, koruyacak olan bir sigortamızdır." diyen Kaynak, şöyle konuştu

"Biz Siirt'i evliyalarıyla, büyük alimleriyle tanırdık. Siirt'i bu yüzden çok severdik. Şimdi Siirt'i ayrıca eniştesinden dolayı da bizim gözümüzdeki, gönlümüzdeki yeri, gerçekten sarsılmaz bir tahta oturmuştur. Sizler 'enişte' deyin, ama ben Cumhurbaşkanımız için, kendi kızıncaya kadar, bana kızıp, 'Bunu yapma' deyinceye kadar yeni bir sıfat söylüyorum. Cumhurbaşkanımıza ben, 'Gazi Recep Tayyip Erdoğan' diyorum. Sebep şu, 15 Temmuz'a ne diyoruz? 15 Temmuz Türkiye'yi yeni bir işgal harekatıydı, girişimiydi. 15 Temmuz sadece Türkiye'yi değil, bizim bin 400 küsur yıldan beri bozulmadan gelen dinimizde ifsat girişimiydi."

FETÖ hadisesine bir de bu açıdan bakılması gerektiğini kaydeden Kaynak, yeni bir din inşa etmeye çalışan bir sapkın olduğunu, nasıl yeni bir din inşa etmeye çalıştıklarına yönelik örneklerin bulunduğunu vurguladı.

İnançlarının hırsızlığı, başkasının hakkına tecavüz etmeyi yasakladığını aktaran Kaynak, şöyle devam etti:

"KPSS sorularını çaldırıp kendi yandaşlarına vermek kul hakkına girmiyor mu? Sen kendini gizlemek için 'Namazı bile kılmayacaksın, kılmayabilirsin, hatta kılma' demek, 'Ben rüyamda Peygamberi gördüm. Şunu yap diye talimat vermek, kendini haşa Peygamberle konulan, Peygamberin, Efendimizin Cenab-ı Allah'tan aldığı vahyi, kendisine rüya marifetiyle aktardığını söyleyen bir sapık ve buna 'Mehdi' olarak inananlar var. Ben daha önce de söyledim. O sapkın adam, haşa ve asla Mehdi'ye benzetilemez. Benzetilse benzetilse o ancak Deccal'a benzetilir."

Başbakan Yardımcısı Kaynak, 15 Temmuz'un sadece vatan savunması olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, kıyamete kadar bozulmadan kendilerine vahyedilen, ayetle sabit olan Kuran'ın ve dinin de birilerinin elinde ifsat edilmesine engel olunduğuna işaret etti.

"15 Temmuz, bir yandan da ülkeyi yeniden iç çatışmalara ve işgale götüren bir sürecin başlangıcı olacaktı, Allah esirgesin." ifadelerini kullanan Kaynak, o sebeple dünyanın neresinde olursa olsun devlet başkanlarına yönelik suikast ve hakaretin en büyük suç olduğunu bildirdi.

Vatanı savunmak için askere gönderilen evlatların, en iyi şekilde yetiştirilen, en büyük tehlikeyle karşı karşıya kalındığında canın, namusun ve vatanın emanet edildiği komandoların helikopterlere bindiğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı oteli bastıklarını anımsatan Kaynak, orada Cumhurbaşkanının biri kadın, biri erkek iki korumasının şehit olduğunu hatırlattı.

Yunan adasına götürme teklifini, "Asla, Cumhurbaşkanı milleti neredeyse orada olur" diye reddeden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul'a hareket ettiğini anlatan Kaynak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Balıkesir'den, başka yerden kaldırılan kendi savaş uçaklarımız tarafından taciz ediliyor. İstanbul'un kulesi işgal edilmiş, İstanbul Havalimanı'nın pist ışıkları yanmıyor. Uçağı inerken diğer savaş uçakları alçak uçuş yapıyorlar. Alçaklar, alçak uçuş yapıyorlar ve o alçak uçuşun verdiği adeta bomba tesiri yapan büyük ses dalgaları. Bir insanın nasıl şehit olduğunu tarif edebiliyoruz da bir insanın gazi olabilmesi için daha başka ne yapması gerekiyordu? O yüzden Siirtliler siz, ne kadar 'enişte' diye övünseniz de ben, 'Gazi Recep Tayyip Erdoğan' demeye devam edeceğim."

Gerçekten büyük imtihanlardan geçtiklerini dile getiren Kaynak, ama bu büyük imtihanların sonunda sabretmeleri durumunda zafer olacağını aktardı.

Başbakan Yardımcısı Kaynak, "Biz biliyoruz ki kolaylık, o yaşadığımız zorluk içerisindedir. Yani zaten zorluk sandığımız işin içinde kolaylık vardır." diyerek, 15 Temmuz'un içlerinde hainleri, asker, polis ve hakim-savcı kıyafetini giymiş teröristleri açığa çıkardığını belirtti.

- Terörle mücadele

Bu mücadelenin asla gevşemeden devam edeceğini belirten Kaynak, Türkiye'nin FETÖ ve PKK ile Suriye ve Irak'ta PYD ve DEAŞ ile mücadele edeceğini anlattı.

"Siirt'i siz, Allah'a hamdolsun, PKK'ya teslim etmediniz. Ama şimdi bizim kendi içindeki hainleri temizleyen silahlı kuvvetlerimiz, Allah'a hamdolsun 'giremez' denilen Bestler Dereler dahil bütün sahayı terörist unsurlarından temizlemiştir. 30 yıldan beri ilk defa bu hain terör örgütü de kış üslenmesine geçememektedir. Ama onlar da asla durmayacaklardır tabii." diye konuşan Kaynak, bu sabah Adana Valiliği otoparkında bir bombalı araç patlattıklarını hatırlattı.

Patlamada, ölenlere rahmet, yaralılara şifa dileyen Kaynak, "Düşünün ki sabah işine giden, Valilik bahçesinde bahçıvan olarak görev yapan, 'Akşam olsun, ay başı gelsin, çoluk çocuğuma helal rızık götüreyim' diye çalışan bir insan şehit oldu. Bir masum ve henüz kimliği belli olmayan bir kişi daha." ifadelerini kullandı.

- AP'deki Türkiye oylaması

Kaynak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz çok şeyden karışık bir terör sarmalıyla karşı karşıya bırakılmak isteniyoruz ama bugün Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği ile bizim üyelik müzakerelerimizi askıya almayı tartışıyor. Neymiş efendim? 72 kriter söylemişler ve biz bunun bir tanesini yerine getirmemişiz. Hangisini yerine getirmemişiz? Terörle Mücadele Yasamızı gevşetmemişiz. Avrupa şunu bilmelidir ki, bizim için kendi vatandaşımızın can ve mal emniyeti, ırzı, namusu her şeyden daha önemlidir. Avrupa Birliğinden de Avrupa'nın parasından pulundan da önemlidir. Yine şunu bilmeliler ki Avrupa'nın güvenliği de Türkiye'den başlar. Türkiye'nin güvenliği, El-Bab'tan, Münbiç'ten, Musul'dan başlar. Bu misyona, cesarete, basirete, ferasete sahip bir liderle, Türkiye Allah'ın izniyle yoluna devam edecektir."

Bugünün 24 Kasım Öğretmenler Günü olduğunu, öğretmenlerin bir gün anılmasından rahatsız olduklarını da aktaran Kaynak, kendilerine bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olmaya talip bir millet olduklarını söyledi.

Öğretmenler Günü'nü kutlayan Kaynak, öğretmenlerin vatana ve millete hayırlı evlatlar yetiştirmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.

(Bitti)

Yorumlar