Bağımsızlıklarının 25. Yılında Türk Cumhuriyetleri Sempozyumu

- Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: - "FETÖ, bugün sadece Türkiye Cumhuriyeti için ulusal bir tehdit değil, bulunduğu bütün ülkelerde herkes için küresel bir tehdit haline gelmiştir. Oralarda da bizim tarihi birliğimizi, beraberliğimizi, kültürel değerlerimizi suistimal ve istismar ederek sistemin içine sızmaya çalışmış unsurların olduğunu biliyoruz" - "Bu konuda da Orta Asya Türk Cumhuriyetlerindeki resmi makamlarla diğer sivil toplum kuruluşlarıyla bu sorunun çözümü için birlikte adım atacağımıza inanıyoruz"

Google Haberlere Abone ol
Bağımsızlıklarının 25. Yılında Türk Cumhuriyetleri Sempozyumu

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), sadece Türkiye Cumhuriyeti için ulusal bir tehdit değil, bulunduğu bütün ülkelerde herkes için küresel bir tehdit haline geldiğini belirterek "Oralarda da bizim tarihi birliğimizi, beraberliğimizi, kültürel değerlerimizi suistimal ve istismar ederek sistemin içine sızmaya çalışmış unsurların olduğunu biliyoruz. Bu konuda Orta Asya Türk Cumhuriyetlerindeki resmi makamlarla diğer sivil toplum kuruluşlarıyla bu sorunun çözümü için birlikte adım atacağımıza inanıyoruz." dedi.

Ahmet Yesevi Üniversitesince, Ankara'da, UNESCO 2016 Hoca Ahmet Yesevi Yılı dolayısıyla "Bağımsızlıklarının 25. Yılında Türk Cumhuriyetleri Sempozyumu" düzenlendi.

Yarın sona erecek sempozyumun açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığının 25. yıl dönümünün herkes için ayrı bir övünç kaynağı olduğunu söyledi. Orta Asya'nın derinliklerinden başlayıp Balkanlar ve Orta Avrupa'ya kadar uzanan coğrafi sürekliliğe işaret eden Kalın, bu milletin mensuplarının tarih boyunca kültür, medeniyet, barış, insanlık, ahlak ve cömertliğin birer neferi olmaya çalıştıklarını ifade etti.

Kalın, bugün fiziki coğrafya ile gönül coğrafyasını birleştiren yeni bir coğrafya anlayışına ihtiyaç olduğunu vurguladı. Tarihi perspektiften bakıldığında küreselleşmeye hiçbir zaman yabancı olunmadığını aktaran Kalın, "Orta Asya'nın içlerinden çıkıp, Avrupa'nın içlerinde kadar yürüyen o büyük yürüyüş içerisinde baktığınızda, o yol boyunca farklı kültür, dinler, siyasi yapılarla etkileşim içerisinde olarak bugünlere geldiler. Bugün, bu büyük coğrafya ve medeniyet havzasını inşa edebildiler." dedi.

Tarihin bir cilvesine işaret etmek istediğini dile getiren Kalın, Hazreti Mevlana gibi manevi coğrafyanın büyük üstatlarının da kendi şartları içerisinde birer mülteci oldukları değerlendirmesinde bulundu.

Kalın, bugün dünyanın en fazla konuştuğu konunun mülteci sorunu olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:

"Mülteci sorunu, bu coğrafyada bizim insanımızın hep kapılarını ve gönüllerini açarak çözdüğü bir sorun oldu. Maalesef bugün gördüğünüz gibi kültürün, medeniyetin, gelişmenin ve ilerlemenin kaynağı olduğunu iddia eden Avrupa ülkelerine baktığınız zaman, 'Bin, 2-3 bin mülteci alalım mı almayalım mı?' diye referandum yapacak kadar, bu konuyu krize dönüştüren bir bakış açısına sahip."

İbrahim Kalın, 25 yıllık bağımsızlık döneminin kolay olmadığını söyleyerek hiçbir bağımsızlığın bedel ödenmeden elde edilmediğini, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığının da bedel ödenmeden elde edilmediğini vurguladı.

- "FETÖ sorununun çözümü için birlikte adım atacağımıza inanıyoruz"

Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasındaki ilişkilerin potansiyelinin mevcudun çok ilerisinde olduğunu belirten Kalın, bunun için de herkesin gayret göstermesi gerektiğini ifade etti. Kalın, bölgesel ve küresel konularda işbirliği alanında çok önemli adımlar atıldığını, bunları daha ileri noktaya götürecek imkanlara da sahip olunduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

"Altını özellikle çizmek istiyorum, 15 Temmuz darbesiyle artık kirli ve karanlık yüzü bütün dünyaya ayan olmuş FETÖ tehdidi, Orta Asya ve Türk Cumhuriyetlerinde de ciddi bir tehdit olmaya devam etmektedir. FETÖ, bugün sadece Türkiye Cumhuriyeti için ulusal bir tehdit değil, bulunduğu bütün ülkelerde herkes için küresel bir tehdit haline gelmiştir. Oralarda da bizim tarihi birliğimizi, beraberliğimizi, kültürel değerlerimizi suistimal ve istismar ederek, sistemin içine sızmaya çalışmış unsurların olduğunu biliyoruz. Bu konuda da Orta Asya Türk Cumhuriyetlerindeki resmi makamlarla diğer sivil toplum kuruluşlarıyla bu sorunun çözümü için birlikte adım atacağımıza inanıyoruz. Ben bu vesileyle bir çağrı daha yapmak istiyorum. O da tabii ki devlet kurumlarının yaptıklarının yanı sıra burada aydınların, üniversitelerin, kanaat önderlerin, alimlerin, STK'ların, iş adamlarının ve basın mensuplarının üzerinde çok önemli sorumluluk bulunmaktadır."

Kalın, bu ilişkilere sadece resmi ve diplomatik kanallardan derinlik kazandırılmasının mümkün olmadığını dile getirerek "Gelin, Türkiye Cumhuriyeti'nde bulunan aydınlar, kanaat önderleri, basın mensupları Orta Asya'ya daha fazla gitsinler. Aynı şekilde Orta Asya'daki kardeşlerimiz de Türkiye'ye daha fazla gelsinler." çağrısını yaptı.

15 Temmuz'da hayatını feda eden bütün şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Kalın, "Onların döktüğü kanın değerini bildiğimiz müddetçe, birliğimiz ve beraberliğimiz inşallah daim olacaktır." dedi.

Sempozyumun açılışında İbrahim Kalın'ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Derya Örs, TİKA Başkanı Serdar Çam, Ankara Siyasal ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi (ASEM) Başkanı Doç. Dr. Akif Kireçci, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız ve Mütevelli Heyet üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek de kısa birer konuşma gerçekleştirdi.

Konuşmalar sonrasında Kalın, "Diplomatik Perspektiften Türkiye-Türkiye Cumhuriyetleri İlişkileri" başlıklı oturumun başkanlığını da yaptı. Bu oturumda, Azerbaycan Büyükelçisi Faig Bağırov, Kazakistan Büyükelçisi Canseyit Tüymebayev, Kırgızistan Büyükelçisi İbragim Junusov, Özbekistan Büyükelçisi Ulfat Kadirov ile Türkmenistan Büyükelçisi İshankuli Amanliyev, 25 yıllık bağımsızlık döneminde ülkelerinin Türkiye ile ilişkileri hakkında bilgi verdi.

Sempozyumda ayrıca Yesevi Sanat Topluluğu da bir konser verdi.

Yorumlar