Avrupa Konseyi’nden OHAL eleştirisi

- Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Muiznieks, OHAL kararı sonrası yayınlanan ilk kanun hükmünde kararnameyi incelediğini ve derin kaygı duyduğunu belirtti - Muiznieks, gözaltı süresinin 30 güne çıkarılmasını eleştirerek, bu sürenin sadece darbeye kalkışanlara değil, terör saldırıları ve suç örgütleri şüphelilerine de uygulanacağını kaydetti

Google Haberlere Abone ol
Avrupa Konseyi’nden OHAL eleştirisi

STRAZBURG (AA) - Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) uygulaması sonrası çıkarılan ilk Kanun Hükmünde Kararnameyi (KHK) incelediğini ve Türk hükümetinin aldığı önlemlerden derin kaygı duyduğunu kaydetti.

Avrupa Konseyi’nden yapılan yazılı açıklamada Muiznieks, FETÖ'nün girişimi sonrası Türk hükümetinin 3 aylık OHAL ilan ettiğini, bu durum sonrasında da ilk KHK’yı yürürlüğe koyduğunu, aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni (AİHS) geçici süreyle askıya alma kararını da Avrupa Konseyi’ne bildirdiğini ifade etti.

Darbe girişimini kınadığını, darbeye kalkışanlara karşı bir sempatisinin olmadığını, girişimde aktif rol oynayan kişilerin cezalandırılması gerektiğini belirten Muiznieks, Türkiye’nin OHAL ilan etme ve AİHS’yi askıya alma hakkının bulunduğunu fakat bu hakların sınırsız olmadığını hatırlattı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), OHAL ve sonrasında alınan kararların ve uygulamaların AİHM içtihadına uygun olup olmadığı konusunda tek karar verici olduğuna dikkati çeken Muiznieks, Türkiye’nin önceki yıllardaki OHAL uygulamaları sırasında AİHM içtihadına uygun olmayan örneklerin bulunduğunu kaydetti.

İlk KHK ile gözaltı süresinin 30 güne çıkarıldığını anımsatan Muiznieks, bu sürenin çok uzun olduğunu, sadece darbe şüphelilerine değil, tüm terör saldırısı ve suç örgütü şüphelilerine de uygulanacağını vurgulayarak, konuyla ilgili uygulama sürecinin de "daha önceki verileri göz önünde bulundurunca kaygı doğurduğunu" bildirdi.

Göreve geldiği tarihten bu yana başka ülkelerin de AİHS’yi askıya aldığını gördüğünü kaydeden Muiznieks, Fransa’nın ilan ettiği OHAL kararı sonrasında da bu ülkeye yönelik eleştirilerde bulunduğunu, uygulama aşamasında hala birçok eksikliklerin bulunmasına karşın Fransa yönetiminin olumsuzlukları giderme adına çaba gösterdiğini ifade etti. Muiznieks, Fransa’nın aldığı önlemlerin Türkiye’dekinden çok daha kısıtlı olduğuna dikkati çekerek, Paris saldırıları ile Türkiye’deki darbe teşebbüsünü kıyasladı.

Fransa örneğinde olduğu gibi Türk yönetiminin de aşırılıkları önlemek, kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğünü sağlamak amacıyla koruyucu mekanizmalar uygulamaya sokması gerektiğini belirten Muiznieks, olası insan hakları ihlallerinin engellenmesi için yönelttiği yapıcı eleştirilerin dikkate alınması çağrısında bulundu.

Yorumlar