Arifhan için 7 yıldır nöbet tutuyorlar

- Malatya'da Zübeyde ve Osman Ordu çifti, Serebral Palsi hastası, cihazlara bağlı olarak hayata tutunan oğulları Arifhan için 7 yıldır gece gündüz nöbet tutuyor - Arifhan için bir odayı yoğun bakım ünitesine çeviren aile, çocuklarını yaşatabilmek için yoğun çaba sarf ediyor - Baba Ordu: - "Bu tür hastaların bakımı zor. Yoğun bakım hastalarının bakımı emek ve titizlik ister. Oksijensiz kalması ve trakeostomi tıkanmasında kaybedilen hastalar var. Annesiyle gece gündüz nöbetleşe başındayız"

Google Haberlere Abone ol
Arifhan için 7 yıldır nöbet tutuyorlar

MALATYA (AA) - Oğullarının doğumundan kısa bir süre sonra Serebral Palsi (beyin felci) hastası olduğunu öğrenen Zübeyde ve Osman Ordu çifti, cihazlara bağlı olarak hayata tutunan oğullarını yaşatabilmek için 7 yıldır gece gündüz nöbet tutuyor.

Malatya'da yaşayan 3 çocuklu Ordu ailesi, 7 yıl önce dünyaya gelen oğulları Arifhan'ın henüz 6 aylıkken geçirdiği rahatsızlık sonucu Serebral Palsi hastası olduğunu öğrendi.

Arifhan'ın vücudunda morluklar görülmesi üzerine uzun soluklu bir tedavi sürecine başlayan aile, elini bir an olsun bırakmadıkları oğullarını yaşatmak için 7 yıldır yoğun çaba sarf ediyor.

Solunum cihazının yanı sıra oksijen konsantratörü, ventilatör gibi cihazlarla Arifhan'ın tedavisine evde devam eden çift, çocuklarının yanından bir an olsun ayrılamadıkları için gece gündüz Arifhan'ın başında nöbet tutuyor.

Özel bir şirkette çalışan baba Ordu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Arifhan'ın cihazlara bağlı olarak yaşamak zorunda olduğunu söyledi.

Arifhan'ın doğumundan yaklaşık 6 ay sonra morarmaya başladığını anlatan Ordu, hastaneye götürdüklerinde Arifhan'ın Serebral Palsi hastası olduğunu öğrendiklerini belirtti.

Oğullarının solunum sıkıntısı çektiğini bu nedenle solunum cihazına bağlı yaşadığını kaydeden Ordu, şöyle devam etti:

"Oğlum İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde yaklaşık 2 ay tedavi gördü. Göğüs hastalıkları bölümü olmadığı için Ankara Hacettepe'ye götürdük. Hacettepe'de tedavi gördükten sonra hocalar trakeostomi açılmasına, boğazın delinmesine karar verdi. Orada solunum cihazına bağladık. Yaklaşık 4 ay da solunum cihazına uyum sağlayabilmesi için tedavi gördü. Malatya'ya döndük. Ev tipi cihazlar aldık. Solunum cihazı, oksijen konsantratör, ventilatör makinesi aspirasyon cihazı aldık. Tedavisine evde devam ediyoruz. Hastanenin yoğun bakım şartlarını biz eve taşımış durumdayız."

Sağlık kontrolleri için sık sık Turgut Özal Tıp Merkezine gittiklerini anlatan Ordu, ayrıca elektrikler kesildiğinde cihazların 2 saat 40 dakika süreyle çalışabildiğini, uzaması halinde de oğlunun hemen Turgut Özal Tıp Merkezi'ne kaldırıldığını belirtti.

- Odası adeta yoğun bakım ünitesi gibi

Oğluna 7 yıldır gece gündüz demeden baktıklarını, trakeostomisini evde kendilerinin değiştirdiğini anlatan Ordu, şöyle devam etti:

"Tedavisine evde devam ediyoruz, ağırlaşmadıkça, solunum sıkıntısı çekmedikçe hastaneye götürmüyoruz. Medikal malzemelerin bir kısmını SGK karşılıyor, diğer karşılamadığı malzemeleri kendi imkanlarımızla alıyoruz. Arifhan'ı mağdur etmiyoruz ama biz biraz sıkıntı yaşıyoruz. kendimiz çok mağduruz, sıkıntı çekiyoruz. Yemiyoruz, içmiyoruz, dişimizden tırnağımızdan arttırarak, Arifhan'a bakmaya gayret gösteriyoruz. Devletimizden ve hayırsever vatandaşlarımızdan destek bekliyoruz. Faturalarımız kabarık geliyor. Bu cihazlar ömürlük cihazlar değil, arıza veriyor, yenisini alıyoruz. SGK bu cihazların parasının hepsini ödemiyor, bir kısmını biz kendimiz ödüyoruz."

Kayınpederinin evinde oturduklarını anlatan Ordu, "Arifhan'a eşimle nöbetleşe bakıyoruz. Odasını yoğun bakım ünitesine dönüştürdük. Bu tür hastaların bakımı zor. Yoğun bakım hastalarının bakımı emek ve titizlik ister. Oksijensiz kalması ve trakeostomi tıkanmasında kaybedilen hastalar var. Annesiyle gece gündüz nöbetleşe başındayız. İşe gidiyorum, geliyorum, başında duruyorum. Geceleri annesi yanında duruyor, yapılması gerekenleri yapıyor. Cenazemiz olsa dahi gidemiyoruz." diye konuştu.

Yorumlar