"Arap Dünyasında Demokrasi ve Obama'nın Mirası" konferansı

- ABD'nin başkenti Washington'da gerçekleştirilen konferansta Arap Baharı-demokrasi ilişkisi detaylı bir şekilde masaya yatırıldı - Arap Araştırma ve Politika Çalışmaları Merkezi Direktörü Bişara: "ABD yönetimi, Ortadoğu'daki olayları zamanında doğru bir şekilde okuyamadı" - Stanford Üniversitesi Öğretim Üyesi Fukuyama: "Seçim kampanyalarında Suriye ve Ortadoğu gibi önemli konular yerine birçok 'gereksiz' konu Amerikan kamuoyunu işgal ediyor ve bu durum çok rahatsız edici"

Google Haberlere Abone ol
"Arap Dünyasında Demokrasi ve Obama'nın Mirası" konferansı

WASHINGTON (AA) - ABD'nin başkenti Washington'da gerçekleştirilen "Arap Dünyasında Demokrasi ve Obama'nın Mirası" konferansına katılan Arap Araştırma ve Politika Çalışmaları Merkezi Direktörü Azmi Bişara, "ABD yönetimi, Ortadoğu'daki olayları zamanında doğru bir şekilde okuyamadı." dedi.

Washington DC Arap Merkezi ile Denver Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Merkezi tarafından organize edilen yıllık konferansa, Amerikalı ve Arap kökenli çok sayıda bilim adamı ve analist katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını Katar'dan video konferans yoluyla bağlanan Bişara yaptı.

Arap dünyasındaki demokrasi hareketlerine ilişkin geniş çaplı bir değerlendirme yapan Azmi Bişara, Arap ülkelerinde demokrasinin gelişiminin önündeki asıl engelin toplumun siyasi kültüründen ziyade, elitlerin siyasal kültürü olduğunu savundu.

- "Seçimlerde yenilince orduyu çağırıyorlar"

"Çünkü onlar, seçimleri kaybettiğinde hemen orduyu kendilerine yardıma çağırıyorlar. Sorun bu. Sivil hakları garanti altına alan katılımcı bir yönetime geçmeden ekonomik eşitlik, sınıf eşitliği ve cinsiyet eşitliğini sağlayamayız." değerlendirmesini yapan Bişara, demokrasinin sadece despotizmin ve tiranlığın çözümü olduğunu, her şeyi çözen mucizevi bir anahtar olmadığını vurguladı.

Siyasi liderliği organize olmadan yapılan Arap Baharı devrimlerinin istenen sonuçları vermediğini anlatan Azmi Bişara, "Otoriter yönetimlere karşı ciddi bir öfke vardı ama siyasi alternatifler sınırlıydı." diye konuştu.

- "Suriyeliler faşist bir rejime karşı sokağa çıktı"

Suriyelilerin Hama katliamından aslında Esed rejimini tanıdığını ve sokaklara çıkarlarsa vurulacaklarını bildiğini kaydeden Bişara, "Tunus ve Mısır'daki devrimin görece başarılı olması ve uluslararası toplumun teşviki, Suriye halkını umutlandırdı. İnsanlar da ülkedeki totaliter, hatta faşist bir rejime karşı sokaklara çıktı." ifadelerini kullandı.

Suriye'deki rejimi yıkmak için askeri bir müdahale olmasına başından beri karşı olduğunu, aynı şekilde Irak'ta da karşı olduğunu ifade eden Azmi Bişara, "Ancak Esed rejiminin ağır silahlarla katliamlara başlamasından sonra uluslararası toplumun sivilleri koruma sorumluluğu adına ciddi bir şeyler yapması gerekiyordu. Rejim değişikliği için askeri bir müdahale yapmak ile Suriye'de yaşanan soykırımı engellemek için müdahale etmek arasında büyük fark var." şeklinde konuştu.

- "Arap Baharı, demokrasiye geçişte sadece ilk aşamadır"

Devrimlerin genelde demokrasiye neden olmadığını, hatta baskıcı rejimlere yol açtığını kaydeden Bişara, "Ancak uzun reformlar sonucunda demokrasi gelir. Arap Baharı ile yaşadığımız süreç, demokrasiye geçişte sadece ilk aşamadır." değerlendirmesinde bulundu.

Bir soru üzerine Azmi Bişara, Suudi Arabistan ve birkaç Arap ülkenin desteği olmasaydı Sisi'nin "asla başarılı olamayacağını" kaydederek, "Ancak Sisi, Suudi Arabistan'a kısa sürede ihanet edip, yüzünü Rusya ve İran'a döndü." dedi.

Yemen'de barışçıl bir geçiş süreci yaşanırken İran destekli milis gruplar tarafından gerçekleştirilen askeri darbe ile her şeyin karıştığını savunan Bişara, taraflar arasındaki diyalogdan başka bir çözüm yolu olmadığını vurguladı.

- Obama'nın Ortadoğu'ya bakışı "yapay"

ABD Başkanı Barack Obama’nın Ortadoğu’daki süreçlere bakışını "yapay" ve Batılı liberallerdeki gibi "klişe" sözleriyle değerlendiren Azmi Bişara, "ABD yönetimi, Ortadoğu'daki olayları zamanında doğru bir şekilde okuyamadı." görüşünü paylaştı.

Konferansın öğle oturumuna özel konuk olarak katılan Stanford Üniversitesi Öğretim Üyesi Francis Fukuyama ise İslam'ın Müslüman toplumlar üzerindeki "sosyal doku oluşturma" etkisine vurgu yaptı.

"Ümmet" çatısı altında farklı kültürden insanların ortak bir aidiyet kazandığını ve bunun da bir nevi "milliyetçi" bir ortak atmosfer oluşturduğunu anlatan Fukuyama, Arap Baharı'ndaki demokrasi hareketlerinin olgunlaşmak için zamana ihtiyaç duyduğunu savundu.

- Obama'nın Suriye'ye müdahale etmeme tercihi

Obama'nın Suriye'ye askeri olarak müdahale edip etmeme konusundaki tercihini Afganistan ve Irak tecrübelerine bağlayan Francis Fukuyama, yapısal ve çözüm üreten bir sonuç elde edilemedikçe askeri müdahalelerin daha da kötü sonuçlara neden olabildiğini dile getirdi.

- "Trump'ın seçim kampanyası çok kötü bir ABD tablosu çiziyor"

ABD başkan adaylarından Cumhuriyetçi Donald Trump'ın seçim kampanyasının "çok kötü" bir ABD tablosu çizdiğini savunan Fukuyama, Amerikan ideallerine ters bir süreci yaşadıklarını ve demokrasinin tehlike altında olduğunu düşündüğünü söyledi.

Francis Fukuyama, "Seçim kampanyalarında Suriye ve Ortadoğu gibi önemli konular yerine birçok 'gereksiz' konu Amerikan kamuoyunu işgal ediyor ve bu durum çok rahatsız edici." şeklinde konuştu.

Yorumlar