"Algı yönetimi topyekun ve planlı bir saldırıdır"

- "Bir Kitle İmha Silahı Olarak Algı Yönetimi ve Medya" kitabının yazarı Harun Bodur: - "Algı yönetimi; ülke bütünlüğüne, devlete ve kurumlara, topluma, bireylere, değerlere, inanca, aile yapısına, kültüre, geleneksel yapıya, dil ve kavramlara, tüketim biçimine, zevk ve estetik anlayışına, nesillere, ekonomiye, kimliğe ve kişiliğe topyekun ve planlı bir saldırıdır" - "Algı operasyonlarına karşı zamanında kapsamlı projeler geliştirilemezse pek çok zorlukla yüzleşmek durumunda kalacağız" - "Algı operasyonlarının tahrip edici etkilerine karşı STK'ların ve duyarlı her kesimin kamu yönetiminin koordinesinde mutlaka sorumluluk üstlenmesi gerekir"

Google Haberlere Abone ol
"Algı yönetimi topyekun ve planlı bir saldırıdır"

ANKARA (AA) - "Bir Kitle İmha Silahı Olarak Algı Yönetimi ve Medya" kitabının yazarı Harun Bodur, "Algı yönetimi; ülke bütünlüğüne, devlete ve kurumlara, topluma, bireylere, değerlere, inanca, aile yapısına, kültüre, geleneksel yapıya, dil ve kavramlara, tüketim biçimine, zevk ve estetik anlayışına, nesillere, ekonomiye, kimliğe ve kişiliğe topyekun ve planlı bir saldırıdır." dedi.

Bodur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, algı yönetiminin bütün kurumları, toplumun tamamını ilgilendirdiğine ve aslında bir milli güvenlik meselesi olduğuna dikkati çekerek, bunun tek başına medyaya bırakılamayacak kadar önemli bir konu olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin çok yönlü bir kuşatma ve çeşitli algı operasyonları ile karşı karşıya bırakıldığını belirten Bodur, "Eğer bu algı operasyonlarına karşı zamanında kapsamlı projeler geliştirilemezse pek çok zorlukla yüzleşmek durumunda kalacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Bodur, 15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesinde Anadolu insanının hala kaybetmediği derin irfanının yattığını vurgulayarak, "Sorgulamadan, akletmeden, körü körüne itaat eder hale getirilmiş FETÖ vb. unsurlar, kendini ve masum sivilleri öldürmekten çekinmeyen DEAŞ, PKK/PYD gibi taşeron örgütlerin inandırdığı kitleler ülkemizi ve tüm coğrafyamızı tehdit etmektedir. Öncelikle hangi alanlarda manipülasyonlara maruz kaldığımızın tespit edilmesi, sonra da bir plan ve strateji çerçevesinde acilen tedbir alınması gerekiyor." diye konuştu.

- "Duyarlı her kesimin sorumluluk üstlenmesi gerekir"

Küresel sistemin ekonomik, kültürel, sosyal, idari yeni bir hayat biçimi dayattığını ve bunu algı yönetimiyle kurguladığını dile getiren Bodur, küresel sistemde başat rolleri bulunan çok uluslu şirketlerin, pazara hakim olmak amacıyla "tek tip insan" hedeflediğini söyledi.

Bugün insanlığın bu küresel hegemonik sistemin dayatması altında olduğunu aktaran Bodur, neredeyse tüm dünyayı kuşatan bu sistemin inşa edilmesi ve devamının, çeşitli yöntemler ve enstrümanların kullanıldığı algı yönetimiyle mümkün olduğunu kaydetti.

Harun Bodur, "İnsanların kimliksizleştirilmesi, kişiliksizleştirilmesi, 'mankurtlaşması', toplumsal çöküntü, savaş, zulüm, açlık, sefalet, kan, gözyaşı, adaletsizlik, inançsızlık, terörizm, salgın hastalıklar, çevrenin tahribi, köleleşme gibi sonuçlarına bakarak algı yönetiminin konvansiyonel silahlarla elde edilemeyecek, maliyeti düşük ve sonuçları oldukça etkili yeni nesil bir kitle imha silahı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz." değerlendirmesini yaptı.

"Bir Kitle İmha Silahı Olarak Algı Yönetimi ve Medya" kitabında algı yönetiminin ne olduğunun tam olarak kavranabilmesi için kimler tarafından, neden, hangi araçlarla, hangi hedeflere ulaşmak üzere hangi yöntemler kullanılarak yapıldığını açıklamaya çalıştığını belirten Bodur, "Algı operasyonlarının tahrip edici etkilerine karşı STK'ların ve duyarlı her kesimin kamu yönetiminin koordinesinde mutlaka sorumluluk üstlenmesi gerekir." ifadelerini kullandı.

Yorumlar