AK Parti MYK toplantısı

- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Aktay : (2) - "(Olağanüstü hal uygulaması) Avrupalıların bu konuda ortaya koyduğu eleştirileri anlamakta zorluk çektiğimizi söylemek istiyorum. Doğrusu Avrupalılar Fransa'da veya Belçika'da yakın zamanda yaşanan iki tane terör saldırısından hemen sonra önce 6 ay, sonra bir 6 ay daha süreyi uzatmak suretiyle uyguladıkları bir olağanüstü hal uygulaması var" - "Biz Avrupalıların karşılaştığı türden terör saldırılarıyla çok daha fazla karşılaştık ama şimdiye kadar bu uygulamayı, bu tedbiri devreye sokmadık ama şu anda böyle bir tedbir artık takdir edersiniz çok çok gerekli"

Google Haberlere Abone ol
AK Parti MYK toplantısı

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, olağanüstü hal uygulamasına ilişkin, "Avrupalıların bu konuda ortaya koyduğu eleştirileri anlamakta zorluk çektiğimizi söylemek istiyorum. Doğrusu Avrupalılar Fransa'da veya Belçika'da yakın zamanda yaşanan iki tane terör saldırısından hemen sonra önce 6 ay, sonra bir 6 ay daha süreyi uzatmak suretiyle uyguladıkları bir olağanüstü hal uygulaması var. Biz Avrupalıların karşılaştığı türden terör saldırılarıyla çok daha fazla karşılaştık ama şimdiye kadar bu uygulamayı, bu tedbiri devreye sokmadık ama şu anda böyle bir tedbir artık takdir edersiniz çok çok gerekli." dedi.

Aktay, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sonrası parti merkezinde düzenlediği basın toplantısında, halkın darbenin ilk dakikalarından itibaren, sokaklarda milli iradesine sahip çıkmasının her çeşit takdirin üstünde olduğunu ifade etti.

Daha önceki darbelere karşı koyamamış olan halkın, dünya tarihinde eşine rastlanmayacak duruş ve kahramanlık örneği sergilediğini, bütün dünyaya Türk milletinin nasıl bir millet olduğunu gösterdiğini aktaran Aktay, bu tarihi sahneleri gelecekte tarihçilerin destan gibi yazacağını bildirdi.

Aktay, Türk halkının 15 Temmuz'da yaşananlardan sonra meydanları doldurarak iradesine sahip çıkmasını da büyük bir takdirle izlediklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "meydanları terk etmeyin" çağrısına icabeten AK Parti'nin bütün teşkilatlarıyla meydanlardaki yerlerini aldığına değinen Aktay, "Bu meydanların sadece AK Parti'nin organizasyonu olmadığını da hassaten ifade etmek istiyoruz. Biz bu çağrıya icabet ediyoruz. Halkımızın ilk dakikadan itibaren sergilediği duruşa, biz de katılmış oluyoruz. Bu meydanlar bütün Türk milletinin meydanlarıdır, katılım da her kesimden, her partiden, her toplumsal kesimden insanlarla gerçekleşmektedir." dedi.

Meydanlarda parti amblemlerinin olmaması konusunda hassasiyet sergilediklerini vurgulayan Aktay, meydanlarda ay yıldızlı bayrakla yer almaya dikkat ettiklerini belirtti.

Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Meydanları her partiden insanın doldurmasını özellikle istirham ediyoruz. Buradan, diğer partilerden de bu meydanları dolduran herkese gösterdikleri birlik, beraberlik, dayanışma ruhu dolayısıyla çok teşekkür ediyoruz. Gerek Cumhuriyet Halk Partili, gerek Milliyetçi Hareket Partili, gerek diğer partilerden vatandaşlarımıza bu konuda ortaya koydukları ortak şuur ve heyecan dolayısıyla çok teşekkür ediyoruz."

- "Türkiye'de aslında çizdikleri bir iç savaş senaryosuydu"

Meydanları boş bırakmamanın önemine dikkati çeken Aktay, "Meydanlarda birbirimize tutunmak çok önemli. Bununla dünyaya verilen mesajın çok önemli olduğunu hassaten ifade etmek istiyorum. Meydanlarda ya da sosyal medyada zaman zaman dile gelen birtakım mesajlar ve provokatif söylemler var olduğunu da üzülerek ifade etmek istiyoruz. Buna karşı parti teşkilatlarımızı her daim uyarıyoruz, uyarmaya çalışıyoruz." diye konuştu

Aktay, bu konuda herkesin çok dikkatli olmasını isteyerek, darbecilerin uyumadığını, başka başka planlar yaptığına işaret ederek, "Hele hele istediklerini başaramamış olmak dolayısıyla yaralı durumda olan bu darbecilerin her an, her çeşit çılgınlığı yapabileceklerini de hesaba katıyoruz. Buna dair hepimizde ayrı bir hassasiyet olması gerekiyor. Bu konuda yapabileceklerine dair en önemli şey, bizi birbirimize kırdırmak. Türkiye'de aslında çizdikleri bir iç savaş senaryosuydu. Çok şükür, bu senaryo gerçekleşmedi, gerçekleşmeyecek." ifadesini kullandı.

Aktay, "Bu konuda mevzi birtakım provokasyonların olabileceğini ve teşkilatların hassas olması gerektiğini" vurgulayarak, bu konuda karşılaşılabilecek herhangi bir provokasyona meydan verilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

- "Demokrasiden yana tavır takınan vatandaşlarımıza çok teşekkür ediyorum"

Özellikle bazı toplumsal kesimlerin hedef alınması ihtimali olduğuna değinen Aktay, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bazı yerlerde Alevi yurttaşlarımızın hedef alındığı, birtakım sosyal medya söylemleri... Bilakis bu meydanlarda kafi derecede Alevi vatandaşlarımız da bulunmaktadır. Bu meydanları dolduran ve demokrasiden yana tavır takınan Alevi vatandaşlarımıza da, Kürt vatandaşlarımıza da her kesimden vatandaşlarımıza da hassaten çok teşekkür ediyoruz. Onların da hep birlikte, beraber Türkiye manzarasını sergiliyor olmasını bu vesileyle ifade etmek istiyoruz."

- OHAL tezkeresinin TBMM'de kabul edilmesi

TBMM'de kabul edilen olağanüstü hal (OHAL) tezkeresine ilişkin değerlendirme yapan Aktay, Türkiye'nin olağanüstü hal uygulamasını, böyle bir olayın neticesinde 3 aylığına ilan ettiğini belirtti.

Aktay, Milli Güvenlik Kurulunda (MGK) tavsiye kararı alınan söz konusu OHAL kararının, Bakanlar Kurulu tarafından da onaylanmasından sonra TBMM'ye gönderildiğini ve bugün neticelendiğini anımsattı.

Aktay, şu ifadeleri kullandı:

"Bu konuda birtakım bazı insanların hassasiyetleri, özellikle dostların, muhalefet partilerinin samimi biçimde sergiledikleri birtakım uyarıları dikkate alıyoruz. Onları samimiyetle değerlendiriyoruz ama onları da belki rahatlatacak bir şey olarak söyleyelim. Bu olağanüstü hal, milletimize karşı alınmış bir tedbir değil, bilakis devletimizin devletine uyguladığı bir olağanüstü hal. Yoksa milletimizin hayatını öyle ciddi biçimde etkileyecek bir olay, bir uygulama olmayacaktır.

Esasen bu konuda Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi'nin 4. Maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 15. Maddesi de böyle bir uygulamaya her zaman imkan vermektedir. Bu, yasal sınırlar içerisinde olmaktadır. Takdir edersiniz ki çok büyük bir olayla, çok büyük bir saldırıyla karşı karşıyayız. Buna darbe diyoruz ama bu aynı zamanda Türkiye'nin varlığına, egemenliğine karşı çok büyük bir saldırı. Bu saldırıyı, saldırının neticelerini bertaraf edebilmek, bu saldırının olumsuz neticelerinden Türkiye'yi kurtarabilmek için çok ciddi tedbirler almak gerekiyor. Devletin birtakım hızlı tedbir alması gerekiyor. Bu hızlı tedbirler içerisinde tabi ki alınması gereken kanun hükmünde kararnameler, buna dair birtakım çalışmalar yapılıyor şu anda. Bunların hızlı bir şekilde yapılması gerekiyor."

- "Şimdiye kadar bu uygulamayı devreye sokmadık"

TBMM'yi by-pass etmek, TBMM'yi devre dışı bırakmak gibi bir durumun asla söz konusu olmadığını vurgulayan Aktay, şunları kaydetti:

"(Olağanüstü hal uygulaması) Avrupalıların bu konuda ortaya koyduğu eleştirileri anlamakta zorluk çektiğimizi söylemek istiyorum. Doğrusu Avrupalılar Fransa'da veya Belçika'da yakın zamanda yaşanan iki tane terör saldırısından hemen sonra önce 6 ay, sonra bir 6 ay daha süreyi uzatmak suretiyle uyguladıkları bir olağanüstü hal uygulaması var. Biz Avrupalıların karşılaştığı türden terör saldırılarıyla çok daha fazla karşılaştık ama şimdiye kadar bu uygulamayı, bu tedbiri devreye sokmadık ama şu anda böyle bir tedbir artık takdir edersiniz çok çok gerekli. Çünkü sadece bugün, gözaltına alınan şahıs sayısı 10 bin 410'u bulmuştur."

(Sürecek)

Yorumlar